Bildiğin gibi ilk olarak ilaçlar, sonra kayıp ruhlarla dolu bir hastane. | Open Subtitles | يبدأون بالعقاقير المُخدرة, ثُمَّ مُستشفى ملىء بالأرواح الضائعة. |
Bildiğin gibi ilk olarak ilaçlar, sonra da kayıp ruhlarla dolu bir hastane. | Open Subtitles | يبدأون بالعقاقير المُخدرة, ثُمَّ مُستشفى ملىء بالأرواح الضائعة. |
Bu, burası ruhlarla dolu dediğimizde aslında anlatmaya çalıştığımız şey değil midir? | Open Subtitles | أليس هذا جزءاً كبيراً مما نعنيه عندما نقول إن المكان مضطرب ملىء بالأرواح ؟ |
Nasıl oluyor da tanrı parçacığına inanıp kötü Ruhlara inanmıyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكن أن تؤمن بالمادة السوداء لكن ليس بالأرواح الشريرة؟ |
Biz Amerikalıyız, babam da bir profesör. Yani Ruhlara inanarak büyümedim ben. | Open Subtitles | نحن من أمريكا ووالدي أستاذ جامعي لذا لم أتربَ على الإيمان بالأرواح |
Bu şarkıyı ruhları çağırıp birisini ele geçirmek için söylerler. | Open Subtitles | إنهم يغنونها للاتصال بالأرواح ألتي تسيطر على شخص ما |
Orman da kötü ruhlar ve haydutlarla dolu. | Open Subtitles | إن الغابة مليئة بالأرواح الشريرة واللصوص |
ruhlarla dolu. Hem iyi, hem de kötü ruhlarla. | Open Subtitles | لكنها مليئة بالأرواح ,منها الطيب ومنها الخبيث |
Böyle bir gecede ruhlarla ilişki kurmak çok heyecanlı olabilir. | Open Subtitles | الأتصال بالأرواح فى ليلة كهذه سيكون مثيرا |
Taş ölüleri diriltmiyor. ruhlarla dolu eski bir yadigâr sadece. | Open Subtitles | إن الحجر لا يُحيي الموتى، إن هو إن قنية عتيقة مليئة بالأرواح. |
Biliyorsun, her zaman diğer taraftaki ruhlarla iletişim içinde bulundum. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنني كنت دائماً على أتصال بالأرواح من العالم الآخر ...وعندما أصل الى هناك |
Tüm otel, yardımına gerçekten ihtiyacı olan işkence çeken ruhlarla dolu. | Open Subtitles | يوجد هنا فندق كامل ملئ بالأرواح ... الملوثة الذين فعلاً يحتاجون لمساعدتك ... |
Burası öfkeli ruhlarla doludur. | Open Subtitles | هذا المكان مكتظ بالأرواح الغاضبة، صح؟ |
Ancak bir sorun var, ne Ruhlara ne de şeytana inanıyorum, kötülük bir müzikalin parçası bana göre. | TED | ولكن هناك مشكلة، والتي هي أنني حقيقةً لا أؤمن بالأرواح أو الشر، وأظن أن الشر ينتمي للموسيقى. |
Siz Ruhlara inanir misiniz, Constantin Dimitrich? | Open Subtitles | هل تؤمن بالأرواح قسطنطين ديمتريتش؟ لماذا سألتِني ذلك؟ |
Ruhlara, ölümden sonra yaşama cennete ve cehenneme istediğin kadar inanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تتحلي بالإيمان كما تريدين بالأرواح و البعث و الجنة و النار |
Bana o Ruhlara inanan batıl inançlı yerlilerden biri gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو لي و كأنك أحد هؤلاء الهنود المؤمنين بالخرافات من يؤمنون بالأرواح |
Yerel halk Ruhlara inanıyor ve ruhları görüyor. | Open Subtitles | يؤمن السكان المحليون بالأرواح لذا يرون الأرواح |
Yoo Jin Woo'nun yanında ruhları nasıl kontrol edeceğimi de öğrendim. | Open Subtitles | بقائي بجانب "يو جين وو"، جعلني أتعلم كيف أتحكم بالأرواح التي تظهر فجأة |
Evde kötü ruhlar olduğu söyleniyormuş. | Open Subtitles | عن منزلٍ يُشاع أنه مليئ بالأرواح الشريرة |
Şeytan için kaçak ruh avlıyorum aynı bu madendekiler gibi. | Open Subtitles | أنا أمسك بالأرواح للسيطان الأرواح التي هربت من الجحيم مثل هذه التي في المنجم |