filodaki her gemide yüzeye gitmeyi isteyen, bunun için yalvaran insanlar var. | Open Subtitles | كل سفينة بالأسطول فيها ناس يقدمون مطالب كثيرة ليهبطوا على سطح الأرض |
filodaki bazı insanlar Dünya efsanesinin kurtuluşumuz için en büyük fırsat olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | بعض الناس بالأسطول يُؤمنون بأسطورة الأرض رُبما يكون ذلك الوعد الأعظم لبقائنا |
Starbuck filodaki tüm pilotlardan daha fazla öldürdü. | Open Subtitles | لقد أصابت فاتنة الفضاء أكبر عدد من الأعداد عن أي طيار أخر بالأسطول |
Eski Filo subaylarını ve aşağıda bulunan diğerlerini sayarsak olması gerekenden çok daha az. | Open Subtitles | هذا أقل كثيراً مما يجب أن يكون لديه إذا قمت بحساب كل الضباط السابقون بالأسطول ومتاح مُتطوعون هناك |
- Filo Teğmeni Mary Klinghof. | Open Subtitles | ـ ملازم أول بالأسطول ، مارى كلينجوف |
Özür dilerim. Bu günlerde Filoda tansiyon biraz yükseldi. | Open Subtitles | أنا أسفة , درجة الحرارة مرتفعة قليلاً هذه الأيام بالأسطول |
Komuta bütün personeli üsse çağırmış. Filoyu derin sulara çıkarıp üstesinden geleceğiz. | Open Subtitles | القيّادة تطالب الجميع بالعودة إلى القاعدة نحن سنذهب بالأسطول إلى عمق المياه كي نلتقط الموجة |
Bilmiyorsun ama ben Donanma'da komutandım. | Open Subtitles | كنت قائداً بالأسطول البحري إن لم تكن تعلم |
Babam donanmada değil, hava kuvvetlerindeydi. | Open Subtitles | إنه بالأسطول و ليس بالبحرية |
Bu filodaki asî Saylonlarla kalıcı bir ittifak yapılacağı söylentileri doğru mu? | Open Subtitles | أصحيح أنك ستعقد تحالف دائم مع السيلونز الثائرون حالياً بالأسطول ؟ |
İsyandan sonra biz hariç herkes sayıca azaldı ki bu da, filodaki sivil gemilerin yarısından fazlasında çoğunluktayız demek. | Open Subtitles | حسناً , بعد الإنفجار بدأت أعداد الأخرون بالإنخفاض مما يمنحنا ذلك الأغلبية للحصول على نصف السفن المدنية بالأسطول |
"filodaki insanların sadece liderlik konusunda değil teselli bulmak içinde size medet umduklarını anlamalısınız." | Open Subtitles | تفهم أن هؤلاء الناس بالأسطول يتطلعون إليك " . ليس فقط لأجل القيادة إنما والعزاء' |
Eskiden bu filodaki en iyi pilottun. | Open Subtitles | أعتدتى أن تكونى الأكثر ثباتاً بالأسطول |
filodaki başka hiçbir telsiz bunu duyamıyor mu? | Open Subtitles | ولا يلتقطها لاسلكي آخرَ بالأسطول ؟ |
Kendim için değil, filodaki insanlar için. | Open Subtitles | ليس لأجلى بل لأجل الناس بالأسطول |
Siz Franklin Roosevelt, Büyük Beyaz Filo ile dünyaya yelken açtı dediniz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} قلت أنّ (فرانكلين روزفلت) من أبحر بالأسطول الأبيض العظيم حول العالم. |
Ben Uluslararası Filo Eğitim Direktörü Albay Hyrum Graff. | Open Subtitles | هنا العقيد (هايروم جراف) مدير التدريب بالأسطول الدولي |
Franklin Delano Roosevelt, Büyük Beyaz Filo ile 1900'lerin başında tüm dünyaya yelken açtı ve buna "İyi Niyet Turu" dedi. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أبحر (فرانكلين روزفلت) بالأسطول الأبيض العظيم حول العالم في بداية القرن العشرين... {\pos(192,220)} تحت مسمى "جولة النوايا الحسنة". |
Filoda bir değişiklik olduğunu bildiğinize eminim. | Open Subtitles | أنا متقين أنك تدرك بوجود تغيير بالأسطول |
Belki Filoda başka bir Cylon vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد عميل سيلونز أخر بالأسطول |
Filoyu yakalamadan önce, 6 saat daha beklemelerini söyle. | Open Subtitles | وأخبرهم أن يبقوا مدة إحتياطية لستة ساعات قبل أن يلحقوا بالأسطول - نعم ياسيدى - |
- Donanma Sahil Müfrezesi, komutanım. | Open Subtitles | أنا من كتيبة الشواطئ بالأسطول ، سيدى |