Limandaki bütün trafik için uydu gözetlemesi kullanmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين استخدام مراقبة بالأقمار الصناعية لكل المواني؟ |
uydu gözetimi ve yol takibi de dahil olmak üzere... bütün arama protokollerini harekete geçirdik. | Open Subtitles | وقد قمنا بتفعيل كل إجراءات البحث بما فيها المراقبة بالأقمار الصناعية |
Kaptanın kokpitte uydu telefonu var. | Open Subtitles | يملك القبطان هاتفاً يعمل بالأقمار الصناعية في قمرة القيادة |
Limandaki bütün trafik için uydu gözetlemesi kullanmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين استخدام مراقبة بالأقمار الصناعية لكل المواني؟ |
Uyduya bağlandığı zamanlar bip sesi çıkaracak ama alışırsınız. Evet. | Open Subtitles | سيصدر صفيرا هكذا بين فترة و أخرى عندما يتصل بالأقمار الصناعية لكنكِ ستتعودين عليه |
Sanat şaheseri bir sistem. Uydudan araç izlemede bir numarayız. | Open Subtitles | نحن دقيقون للغاية هنا الأوائل في المتابعة بالأقمار الصناعية |
Elimizdeki bütün uydu görüntüleri bunlar. | Open Subtitles | هذه جميع الصور التي التقطت بالأقمار الصناعية حالياً |
Karımı aramak için uydu telefonunu kullandım. | Open Subtitles | استخدمت الهاتف الخاص بالأقمار الصناعية للاتصال على زوجتي |
Yardım çağrısı göndermek için, uydu telefonunu kullanabiliriz... | Open Subtitles | سنرى أذا نستطيع أستخدام الهاتف للأتصال بالأقمار الصناعية لمساعدتنا |
uydu tarafından izlenip federallerin akınına uğruyor. | Open Subtitles | ويُتعقّب بالأقمار الصناعية ويُمسك بأسطولٍ من عملاءِ المباحثِ الفيدراليّةِ |
Takas noktasının etrafındaki 50 millik şebeke boyunca uydu takibi istiyorum. | Open Subtitles | أريد شبكة مراقبة بالأقمار الصناعية على مدى خمسون ميلا حول نقطة التسليم |
Tamam, bizim uydu telefonumuz onda. | Open Subtitles | حسنًا. إنه يملك هاتفًا متصلاً بالأقمار الصناعية, |
Bizi yakında uydu telefonundan arayacağını söylemiş. | Open Subtitles | قال أنه سوف يتصل بنا قريباً على الهاتف الموصول بالأقمار الصناعية. |
Ağaçlar uydu görüntüsü kullanmamıza izin vermiyor. | Open Subtitles | فتلك الأشجار تجعل التصوير بالأقمار الصناعية عديم الفائدة |
Diğer kolluk kuvvetleriyle iletişim için uydu bağlantımız olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن لدينا هاتف يعمل بالأقمار الصناعية لهيئات أخرى تنفذ القانون ؟ |
Bu, Abu Dhabi hükümeti tarafından yerleştirilen uydu vericileriyle deniz ineklerinin nerede olduğunu bulmaya yönelik bir projedir. | Open Subtitles | هذا مشروع تقوم به حكومة أبو ظبي يهدف لمعرفة أين يذهب الأطوم قاطني الخليج عبر ربطهم بأجهزة تتصل بالأقمار الصناعية |
Körfez deniz ineklerini korumak için birkaçının kuyruğunun etrafına her biri yarım kilo ağırlığında olan... uydu vericilerini bağlanmalı. | Open Subtitles | لحماية الأطوم في الخليج يعني أن عدد قليل منهم سيحمل أجهزة اتصال بالأقمار الصناعية لكن وزن كل واحدة نصف كيلو |
Acil durumlar için kullandığımız uydu telefonundan onunla güvenli bir hattan konuşmanı sağlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أعطيك خط مؤمن معه على هاتف يعمل بالأقمار الصناعية نستخدمه وقت الطوارئ |
Bu uydu telefonu. Kapsama alanı bütün dünya. | Open Subtitles | .إنه هاتف متصل بالأقمار الصناعية .تغطية أرضية كاملة |
Tamam, arabaya odaklanalım. Arabayı kiralayan şirketin Uydudan izlemesi var mı bul. | Open Subtitles | حسناً , لنركز على السيارة لتجد إذا كانت لشركة التأجير نظام تعقب بالأقمار الصناعية |