ويكيبيديا

    "بالإحباط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kırıklığına
        
    • depresyona
        
    • hüsrana
        
    • kırıklığını
        
    • taşırmaya
        
    • huzursuzsunuz
        
    Kafanda mükemmel fikirler inşa ediyorsun ve her zaman hayal kırıklığına uğruyorsun. Open Subtitles أنت تبنين فكرة مثالية عن الأشياء في ذهنك ودوما تصابين بالإحباط لماذا؟
    Ama güven bana, tekrar hayal kırıklığına uğramana izin vermeyeceğiz. Open Subtitles ولكن ثق بي، نحن لن تسمح لك تشعر بالإحباط ثانية
    depresyona girdiğimde benden kötü durumda olan birini görünce daha iyi oluyorum. Open Subtitles ،عندما أشعر بالإحباط ،أحبّ أن أرى الفتاة التي لا أحبها تشعُر بالسوء حتى أشعر بتحسُّن
    Bilirsiniz, tüm bu sıkılma, kızma, tamamen hüsrana uğrama, saydığınız pirinç miktarını bitirememe silsilesinden geçersiniz. TED كما تعلمون، ستمرّ بمجموعة من الأحاسيس القلق والغضب، الشعور بالإحباط الكلّي، عدم إنهاء عدّ حبّات الأرز.
    Hayal kırıklığını anlıyorum. Sadece kendimi fazla hırpalamamaya çalışıyordum. Open Subtitles أنا أفهم شعورك بالإحباط ، كنت أحاول ألا أقسو على نفسي
    Açıkçası Pema, o kız sabrımı taşırmaya başladı. Open Subtitles بصراحة يا (بيما) أشعر بالإحباط مع هذه الفتاة
    Efendim, huzursuzsunuz, anlıyorum ancak sorgu zaman alır. Open Subtitles سيدي، أقدر شعورك بالإحباط لكن التحقيق الفعال يستغرق وقتا
    Hemen hayal kırıklığına uğrarsınız, çünkü bilseniz de bilmeseniz de tiyatroya, bir izleyici kitlesinin bir parçası olmak için gelmiştiniz. TED ستصابون بالإحباط على الفور، لأنه سواء علمتم ذلك أم لا، لقد أتيتم إلى ذلك المسرح لتصبحوا جزءًا من الجمهور.
    Eve geldiğimde çevre otoyolununun tam sonundan geçerken trafiğe sıkıştığımdan dolayı hayal kırıklığına uğramıştım, TED عندما عدت إلى الوطن، أُصبت بالإحباط فورا، عالق في زحمة المرور بينما أعبر الجهة العليا من محيط طريقنا السريع.
    Demokratik süreç, çoğunuz gibi beni de sık sık hayal kırıklığına uğratıyor. TED أشعرُ غالبًا كالكثير منكم بالإحباط فيما يتعلقُ بالعملية الديمقراطية.
    Ve sadece seninle tanıştım. -Hayal kırıklığına uğradım sanma. Open Subtitles و لم أقابل سواك لست أشعر بالإحباط بالتأكيد
    Bak Charlie, hayal kırıklığına uğramamalısın. Open Subtitles الآن يا شارلي لا يجب أن تشعر بالإحباط هكذا
    depresyona girdiğimi söyle, kafamı tuvalete gömdüğümü söyle. Open Subtitles قل أنني أصبت بالإحباط و انتحرت قل أن رأسي قد علق في المرحاض
    Yeni kovuldu. depresyona girmiş olmalı. Open Subtitles لقد أُقِيل منذ وقت قصير, و لابد أنه أصيب بالإحباط
    Eğer çok uzun süre bırakırsanız depresyona girer. Open Subtitles إن تركتماه بالخارجِ لفترةٍ طويلة فسيصابُ بالإحباط
    Önemi yok. Ben de hüsrana uğradım o yüzden nasıl hissettiğinizi tasavvur edebiliyorum. Open Subtitles لا، أنا أيضا أشعر بالإحباط لذا يمكنني تصور كيف تشعرين
    Lanet olsun! Taraftar hüsrana uğradı. Halifax golü bulamıyor. Open Subtitles المشجعون أصيبوا بالإحباط الشديد ، فريقهم لا يمكنه التسجيل
    Kesinlikle olmaz. Hayal kırıklığını anlıyorum. Open Subtitles أيها المُحقق أتفهم شعورك بالإحباط
    Hayal kırıklığını anlıyorum. Open Subtitles إنّني أتفهم سبب شعورك بالإحباط.
    Açıkçası Pema, o kız sabrımı taşırmaya başladı. Open Subtitles بصراحة يا (بيما) أشعر بالإحباط مع هذه الفتاة
    Efendim, huzursuzsunuz, anlıyorum ancak sorgu zaman alır. Open Subtitles سيدي، أقدر شعورك بالإحباط لكن التحقيق الفعال يستغرق وقتا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد