ويكيبيديا

    "بالإرتياح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rahat
        
    • rahatsız
        
    • rahatlamış
        
    • daha iyi
        
    • kendini
        
    • rahatladım
        
    • rahatlattı
        
    Dün büyükbaban hakkında kendini rahat hissetmen çok hoşuma gitti ve şaşırttı. Open Subtitles أنك شعرت بالإرتياح بيننا لكي تتحدث عن جدك أنا إنسان كما تعلمين؟
    Bu kadar insan jöle salatama bakarken hiç rahat değilim Open Subtitles لا أشعر بالإرتياح لكل هؤلاء الناس هنا ينظرون لسلطة الجيلي
    Üzgünüm ama tüm bunları öğrenene kadar onu uzağa göndermeye içim rahat etmeyecek. Open Subtitles آسف، لكن حتى تعرف كل تلك الأمور لن أشعر بالإرتياح في إرسالها بعيدا
    Dans pistinde bir davayı konuşuyor olmak beni rahatsız ediyor açıkçası. Open Subtitles لا أشعر حقاً بالإرتياح لمناقشة قضية و أنا في ساحة الرقص
    Sonunda bütün bunlar yaklaşık bir ay önce durduğunda rahatlamış olmalısınız. Open Subtitles ،عندما تَوقّفَ أخيراً قبل حوالي شهر . شعرت بالإرتياح
    Şu siyah saçlı olan. - Bu daha iyi olur. Ne dersin? Open Subtitles الفتاة ذات الشعر الأسود، كنت أشعر بالإرتياح معها، ما رأيك؟
    Ve firmanın başkanı, ne yaptığımıza dair gerçekte çok rahat hissetmiyordum. TED و كرأيس للشركة, لم أشعر بالإرتياح عن المكان
    Beni rahat bırak tamam mı? Artık kendimi iyi hissetmemi sağlayan tek şey bu. Al bakalım Frank, hazır. Open Subtitles إنه الشيء الوحيد الذي يجعلني أشعر بالإرتياح
    İnsanların arkasından eleştiri yaparken kendimi daha rahat hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالإرتياح أكثر عندما أنتقد الناس من وراء ظهورهم
    kendini rahat hissetmesi için etaplar halinde ele alacaksın. Open Subtitles عليك أن تعمل بمراحل لكي تجعلها تشعر بالإرتياح.
    Benim içim rahat çünkü daha kurduğumuz ilk temasta bir insan ırkı ile, aynı bize benzeyen birileri ile karşılaştık. Open Subtitles أنا أشعر بالإرتياح لأن أول إتصال نقوم به سيكون مع بشر يبدو أنهم يشبهونا إلى حد كبير
    Eziyet edilmiş bir millettin rahat bir nefes alışıydı. Open Subtitles شعور عظيم بالإرتياح يهرب من شفاه الأمة المُعذبة
    Daha yüzde elli rahat hissetmiyorum bile. Open Subtitles أنا لا أشعر بالإرتياح حتى ولو بـ50 بالمائة.
    Sanırım ismi aklandığı için artık rahat. Open Subtitles أعتقد بأنه شعر بالإرتياح لأن اسمه أخيراً قد تم تبرئته
    Sana rahatsız hissettirecek bir şey yaptırdıysam üzgünüm. Bana bir şey yaptırmadın. Open Subtitles إننى أسفه بأننى أجبرتك أن تفعل شيئاً وأنت لم تشعر بالإرتياح منه
    Seni rahatsız edecek olması bile bence kalması için yeterli bir sebep. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في سبب جيد لبقائه، غير أنه لا يشعرك بالإرتياح.
    Yani, travmatik bir olaya tanıklık ettiğimi kabullenebilirim ama bir şekilde, mesela ders kitaplarından kopma ya da travma sonrası stresinin başlaması gibi bir nedenle rahatlamış hissediyorum. Open Subtitles لكن بسبب ما، سواء كان من مخالفة المتفق عليه أو بداية إضطرابات ما بعد الصدمة أحس بالإرتياح
    Sen rahatlamış olabilirsin Yüzbaşı fakat hala içimizdekini bilmiyoruz. Open Subtitles لعلك تشعر بالإرتياح أيّها النقيب لكننا ما زلنا نجهل كيف وصلوا إلينا
    Saçlarımı düzeltir ve ışıl ışıl olmamı söyler ya da güneş gibi parlamamı, ve bu hep kendimi daha iyi hissetmemi sağlar. Open Subtitles ترتّب شعري وتطلب مني أن أكون بارعة أو أن أشع كالشمس ودائماً ما يشعرني ذلك بالإرتياح
    Lewis adında Amerikalı bir milyonerin, Darlington Malikanesini kurtardığını okuyunca rahatladım. Open Subtitles لقد شعرت بالإرتياح لأن مليونير أمريكي إسمه "لويس" أنقذ "منزل "دارلينجتون
    Size açılmak beni rahatlattı. Bazen delireceğimi hissediyorum. Open Subtitles كم أشعر بالإرتياح لثقتي بكِ أحياناً أشعر بالغضب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد