Konu terörizm olunca bizim sözümüzü dinlerler. | Open Subtitles | انه شأن آخر .ولكن الامر مختلف عندما يتعلق بالإرهاب |
terörizm soruşturması için meşru bir ipucu. | Open Subtitles | فهو طرف خيط واقعي في تحقيق متعلق بالإرهاب |
Eğer Tunuslular buraya düşmeden, terör problemiyle baş etmenin bir yolunu bulabilirse, hem bölgeleri için, hem hepimiz için bir model olacaklar. | TED | إذا تمكن التونسيون من معرفة كيفية التعامل مع مشاكلهم بالإرهاب بدون الانتهاء بهذه الوضعية, سيكونون قدوة , ليس فقط لمنطقتهم بل لجميعنا. |
Bunu alabilmemiz için, tanınmış bir suç örgütü liderine ihtiyaç var ya da terörist gruplar ve ya büyük çaplı dolandırıcılık, rüşvet. | Open Subtitles | لملاحقة هذه القضيّة نحتاج إلى هدف مرتبط بالجريمة المنظّمة ومن الأفضل أن يكون للأمر علاقة بالإرهاب أو الفساد |
Bir kaç gün önce adamın biri terörle suçlandığı için işkence gördü. Binlerce kilometre öteden dünyanın şifresi değişti. Ama bu şifreden önce, Rizwan Khan 2 adım öne geçti. | Open Subtitles | منذ بعض الايام الماضية كان ذلك الرجل يتعذب بسبب اتهامه بالإرهاب أليس من واجبنا أن ندعمه |
Yani sizin bu sözde "açıktan yapılan terörizme" karşılığınız, siyah insanlar arasında şiddeti beslemek mi? | Open Subtitles | إجابتك عن ما أسميته بالإرهاب المجرد هو لإثارة العنف في المجتمع الأسود؟ |
Şef, terörizmle bağlantılarını araştırıyor musunuz? | Open Subtitles | سيدي الرئيس ، هل للأمر علاقة بالإرهاب |
Birden çok Avrupa Birliği ülkesinde terörizm bağlantılı suçlamalarla aranıyor. | Open Subtitles | عدد من مذكرات التفتيش الأوروبية لتُهم تتعلق بالإرهاب |
Birden çok Avrupa Birliği ülkesinde terörizm bağlantılı suçlamalarla aranıyor. | Open Subtitles | عدد من مذكرات التفتيش الأوروبية بتهم متعلقة بالإرهاب. |
Kamu Güvenliği'ne teslim ettiğin terörizm öngörüleri listesi hakkını veriyor. | Open Subtitles | المعلومات التي تتعلق بالمستهدفين المحتملين بالإرهاب التى سلمتِها للأمن العام كانت دقيقة |
Bu oldukça cesur bir şey ama terörizm ve cinayet için zorlama bir belirti. | Open Subtitles | .انها رجولية جداً .لكنه يعتبر لاشيء مقارنةً بالإرهاب والقتل |
Bir sürü dokümanın terörizm veya ulusal güvenlikle alakası yok.. | Open Subtitles | الكثير من المستندات ليس لها أي علاقة بالإرهاب أو الأمن القومي، |
Bir takip hattı kuracağız, ajanlarımız da terörizm ve organize suç bağlantılarını inceliyor. | Open Subtitles | سنتتبع أثر الهاتف ولدي عملاء بالفعل يبحثون عن صلات بالإرهاب والجريمة المنظمة. |
Kendi hakkımızı, "ulusal egemenliğimizi", kazanan insanlar olana kadar terör, terör ile karşılanacak. | Open Subtitles | وحتى نتمكن نحن، الشعب، من الحصول على السيادة القومية، فالإرهاب سيقابل بالإرهاب |
Yani terör şüphelileri gibi değil. | Open Subtitles | وذلك لا يحدث عادةً مع المشتبه بهم بالإرهاب |
Bu terör tanımına bağlı bir şey. | Open Subtitles | كلها ممتلئة بالإرهاب الإسلامي ؟ هذا يعتمد على تعريفنا للإرهاب |
İngiliz ve Almanlar hâlâ muhtemel terörist bağlantılarını araştırıyor ama şu ana kadar bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | لا زالوا البريطانيين والألمان يبحثون ،عن إمكانية صلته بالإرهاب لكن لا يوجد شيء سار حتى الآن. |
Sınırları aşan terörist saldırısı. | Open Subtitles | علاقة بالإرهاب العالمي لعبر للحدود |
Zanlı terörist değil, katil. | Open Subtitles | السجين متهم بالقتل وليس بالإرهاب. |
Bunun terörle alakası yok. Bu bir çeşit Işık Fae saçmalığı. | Open Subtitles | هذا ليس متعلقا بالإرهاب هذا متعلق بسخافة الفاي المضيئين |
Cinayetin terörle ilgisi yok. | Open Subtitles | جريمة القتل لاعلاقة لها بالإرهاب. |
Bu çocuklar nasıl yerli bir terörizme dahil olmuş? | Open Subtitles | كيف تورط هؤلاء الفتية بالإرهاب الداخلي؟ |
Sharon Valerii'yi verirsek, siz de biliyorsunuz ki terörizme davetiye olur, gücümüz kalıcı bir şekilde zayıflar. | Open Subtitles | عندما نسلهم (شيرون فاليريا) .. تدعون ذلك بالإرهاب ونضعف موقعنا بشكل دائم .. |
- Bu terörizmle ilgili değil. Adaletle ilgili. | Open Subtitles | ـ لا يتعلق الأمر بالإرهاب, بل بالعدالة! |
Teröre bulaşmış insan Müslüman kalamaz. | Open Subtitles | وكل شخص يتورط بالإرهاب فهو لا يعتبر مسلماً. |