"بالإعتبار" - ترجمة من عربي إلى تركي

• göz
• hesaba
• dikkate
• düşündün

Yardımın dokunur. Yaptıklarımı göz önüne alınca pek iyi bir fikir olmayabilir.
آخذين بالإعتبار كلّ ما قمتُ به قدْ لا تكون تلكَ فكرة جيدة

Teşekkürler, Bayan Burton, Bunu göz önünde bulunduracağım.
شكراً لك آنسة ، بورتن سوف آخذ توصيتك بالإعتبار

Yani şartlar göz önüne alınırsa.
إذا أخذنا بالإعتبار كل الأشياء نعم أعرف كيف سيكون شعورك

Şimdi aslında üç boyutlu bir evrende yaşadığımızı hesaba katalım. Üç boyutlu uzay tamam mı?
والان وبالأخذ بالإعتبار أننا نعيش في كون ثلالثي الأبعاد ، حسنا ، فضاء ثلاثي الأبعاد.

Baloncuğun kalınlığı dikkate alındığında on dakikadan az bir sürede eritip geçecektir.
حسناً، أخذاً بالإعتبار سماكة الفقاعة، فإنّها ستذوب في أقل من 10 دقائق.

Peki hiç düşündün mü, belki senin için herşeyi zorlaştıran şeyin bu olduğunu?
هل أخذت بالإعتبار أنه من الممكن هذا ما يجعل الأشياء صعبة عليك ؟

Farklı geçmişimizi göz önünde bulundurursak, biraz şaşırtıcı.
حسنا ,اخذا بالإعتبار الإختلاف في طبيعتنا

Her şey göz önüne alındığında biz gayet iyiyiz- babam sağ olsun.
كل شيء مأخوذا بالإعتبار لقد خرجنا بسلامة

Başladığımız noktayı ve bu çocukların artık diğer sınıfları karıştırmayacağını göz önüne alırsak
نعم ، إذا أخذنا بالإعتبار الوضع في البداية و أن هؤلاء الأطفال

göz önünde bulundurulması gereken çok konu var, ama yatırımların gelmesini istiyorsak, işe, suç oranını düşürmekle başlamalıyız.
هناك العديد من العوامل لتُؤخَذ بالإعتبار لكن خفض معدّل الإجرام هو مفتاح بعث الإستثمار هنا

Sonunda Kevin'ın hayatını kurtardın. Bunu da göz önüne alacaklardır.
لقد أنهيت هذا بحفظ حياة كيفن سيأخذون هذا بالإعتبار

Ve sezonu göz önüne alırsak,bu çok hoş olur. Öyle varsay.
وبأخذ الموسم بالإعتبار ، إنه مبهج تماشي مع الوضع

Etik Komitesi, Eureka'dan gönderilmen konusunu kararlaştırırken, zihinsel durumunu göz önüne alarak değerlendirecek.
لجنة الأخلاق ستأخذ حالتك العقلية بالإعتبار بينما يقرّروا ترحيلك من يوريكا

Tabii eşiniz benden biraz daha zayıf, bunu da hesaba katın.
أعتقد بان هذا سيكون مناسب لها هي أضعف مني بقليل خذ ذلك بالإعتبار

Rayborn'u kendisinden korumak zorunda kalacağımızı hesaba katmadık.
لم نضع بالإعتبار حماية السيد ريبورن من نفسه.

Geri dönmek için yakıtı da hesaba katmak gerek.
بالأخذ بالإعتبار الوقود الذي تتطلبه العودة

Lord Chamberlain, dikkate almanız için alınan kararlarla ilgili bu faksları göndermiş.
رئيس التشريفات يرسل لكِ فاكساً بالتخطيطات للأخذ بالإعتبار

Belki sadece dikkate alınmak istiyordur.
أتعلمين ؟ , ربما فقط تريد أن تُؤخذ بعين بالإعتبار

Belki bunun iyi bir şey olduğunu düşündün mü?
هل أخذت بالإعتبار أن هذا قد يكون شئ جيد ؟

Bunun başka bir şey olabileceğini düşündün mü peki?
هل وضعتِ بالإعتبار بأنه قد يكون شيئاً آخر؟