Pardon. Sen şimdi benden Chad Radwell'den mi ayrılmak istiyorsun | Open Subtitles | أنا آسف ، هل تقومين بالإنفصال عن شاد رادويل ؟ |
Lütfen ona söyle.Ondan ayrılmak istemedim. | Open Subtitles | أخبريها من فضلكِ، لم أكن أرغب بالإنفصال عنها |
Onunla çıktın ve ayrılmak istediğinde, bunu kaldıramadın. | Open Subtitles | و عندما رغبت بالإنفصال عنك,لم تتحمل الأمر |
Ayrıca sonuna doğru bazı ayrılık şarkıları da koydum, hani işler yolunda gitmezse diye. | Open Subtitles | و قمت بوضع بعض الأغاني الخاصة بالإنفصال في النهاية تحسبا فقط أن لا تسير الأمور |
Ben baygınken ona ayrılık mesajı atmamış olsaydın belki... | Open Subtitles | أجل ، رُبما لو لم تُرسل لها رسالة قصيرة بالإنفصال ـ حينما كُنت فاقداً للوعى |
Oraya oturan tüm çiftler ayrılıyor. | Open Subtitles | عندما يجلسوا هناك، ينتهي الأمر بهم بالإنفصال |
Hemen gitmek zorundasın çünkü senden ayrılıyorum. | Open Subtitles | ستذهبين الآن تماماً لإننى سأقوم بالإنفصال عنكِ |
Bunu asla söylemek istemezdim ama ondan ayrılmak istersen sonuna kadar arkandayım. | Open Subtitles | أعني ، أنا لن أقول ذلك ولكن أنا أؤيد قرارك بالإنفصال عنه تماماً. |
RMI'daki takımımız altı sektörel ortakla birlikte zeki şirketlere biraz tarama ile ayrılmak ve bu yolculukta hızlanmak için yardım ediyor. | TED | و الآن يقوم فريقنا في معهد روكي ماونتن بمساعدة الشركات الذكية بالإنفصال و الإسراع في هذه العملية .من خلال ست مبادرات قطاعية ,مع بعض الجهد الخلاق |
Ya çiftlerden biri ayrılmak istiyordur ve söylemek için yardıma ihtiyacı vardır ya da ikisi de ilişkilerini kurtarmak için yardım istiyordur. | Open Subtitles | يأتي الأزواج إليَّ لأحد السببين إما لرغبة أحدهم بالإنفصال وينشد المساعدة لإخبار شريكه وإما أن كلاهما يرغب حقًا بإنقاذ علاقتهم |
Kız arkadaşın ayrılmak mı istiyor? | Open Subtitles | هل ترغب صديقتك بالإنفصال عنك؟ |
Yani, ben ayrılmak istiyorum. | Open Subtitles | إذاً, أرغب بالإنفصال عنك. |
(Kahkaha) (Alkış) O zaman buradaki bilgi , Lee Byron ve ben kendim, 10,000 Facebook durum güncellemesi çıkardık sadece ''ayrılık'' ve ''ayrılmak'' kelimelerinin içinde geçtiği ve ortaya çıkan motif bu -- insanlar bahar temizliği yapıyor, (Kahkaha) çok kötü bir haftasonundan sonra Pazartesi, yaz boyunca yalnız olmak, Ve elbette yılın en düşük günü, tabi ki: Yılbaşı Günü. | TED | (ضحك) (تصفيق) لذا، فإن المعلومات هذه، قمنا "بايرون لي" و أنا، بمسح 10,000 تحديث للمعلومات الشخصية على فايسبوك لعبارة "مُنْفصل" و "مَفْصول" وحصلنا على هذا النّمط -- يقوم الناس بالإنفصال لقضاء عطلة الربيع، (ضحك) الخروج يوم الاثنين من عطلة نهاية أسبوع سيئة للغاية، أن تكون وحيدا خلال الصيف. وبعد ذلك أقل يوم من أيام السنة، بطبيعة الحال : يوم عيد الميلاد. |
Yakın zamanda bir ayrılık yaşadım aslında... | Open Subtitles | لقد قمت حقاً, مؤخراً بالإنفصال عن أحدهم |
Derinden güçlü bir düşünce hissediyorum, ayrılık. | Open Subtitles | لدى إحساس عميق بالإنفصال |
Hayır, ben sadece endişelendim çünkü birlikte yaşayan insanlar sonunda ya ayrılıyor ya da evleniyorlar. | Open Subtitles | لا، إنما.. أنا قلقة بسبب.. من ينتقلون للعيش معا دائماً ما ينتهي الأمر بهما إما بالإنفصال أو الزواج |
Benden ayrılıyor musun? | Open Subtitles | هل تقوم بالإنفصال عني؟ |
Senden neden ayrılıyorum biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين لماذا أقوم بالإنفصال عنكِ ؟ |
Victor'dan ayrılıyorum. | Open Subtitles | ( إنني أقوم بالإنفصال عن ( فيكتور |