Bu yüzden idam belirlendiği gibi California yasaları gereği şimdi uygulanacaktır. | Open Subtitles | ولذلك سيتم تنفيذ بالاعدام حسب القوانين المعمول بها.. في ولاية كاليفورنيا |
Sayın Yargıç, bu sefer, yine idam cezası tutukluları ile göreceğiz. | Open Subtitles | سيادة القاضية، نحن نرى هذا مرارا مع السجناء المحكوم عليهم بالاعدام |
Bu arada idam mahkumlarının rutin hayatı sürer. | Open Subtitles | زنزانة المحكوم عليهم بالاعدام لها روتينها الخاص. |
Tutuklular Meksika Cumhuriyeti kriminal tüzüğünün 1224. paragrafı gereğince ölüme mahkum edilmiştir. | Open Subtitles | السجناء محكومون بالاعدام بموجب القرار رقم 1224 باسم المحكمة العليا للجمهورية المكسيكية |
Bunun nedeni, ölümü bekleyen insanların yüzde 80'inin Will'de olduğu gibi kötü bir aile düzeninden gelmesi. | TED | وسبب ذلك هو ان 80% من المحكوم عليهم بالاعدام هم اشخاص نشئوا بمثل البيئة الاسرية الختلة التي نشأ فيها ويل |
Eğer yargıç bana ölüm cezası vermezse bunu kendim yapacağım. | Open Subtitles | , لو لم يحكم القاضي عليّ بالاعدام سوف أقتل نفسي |
Yepyeni bir idam fermanı, bir arkadaşınıza verirsiniz. | Open Subtitles | إنها مقلب صك بالاعدام تُهديه لأحد أصدقاءك. |
Bu bir idam cezası, Yargıç Griffin. Benim idamım. | Open Subtitles | ذلك حكم بالاعدام بالنسبة لى ايها القاضى جريفين |
FBI'dan bize idam cezalısı iki mahkûm vermesini isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب من مكتب التحقيقات الفيدرالي أن يزودوننا بسجينين محكوم عليهما بالاعدام |
Carter Wright'ın idam cezasından siz sorumlusunuz. | Open Subtitles | انت مسؤول عن الحكم على كارتر رايت بالاعدام |
Sara idam mahkumlarına mektuplar yazıyor. Ingrid bir solist. | Open Subtitles | سارا كتبت رسائل الى الاسرى المحكوم عليهم بالاعدام , انغريد وعازف منفرد |
Hem de kadın idam hücresindeyken. | Open Subtitles | خلال العشر سنوات التى كانت تقضيها فى جناح المحكوم عليهم بالاعدام |
Eğer bu ifade yanlış olsaydı o zaman müvekkilim asla hapiste, tek başına bir idam hücresinde olmayı hak etmezdi. | Open Subtitles | الان، لو كانت تلك الشهادة مزيفة فموكلتى لا تستحق ان تكون فى السجن اطلاقا ناهيك عن الحكم عليها بالاعدام |
Bir idam davasında kanıtı bilerek yok etmişsin. | Open Subtitles | لقد اخفيت الادلة عمدا فى قضية حكم بالاعدام |
Yaptıklarım için idam hücresine aidim. | Open Subtitles | انا انتمى للمحكوم عليهم بالاعدام نتيجة ما فعلته |
Yönetimi bir idam mahkûmuyla uzlaşmayacaktır. | Open Subtitles | ادارته لن تتفاوض مع سجين محكوم عليه بالاعدام. |
Ben işlemediği bir suçtan dolayı ölüme mahkum olan bir adamın kardeşini oynuyorum | Open Subtitles | ألعب دور رجل محكوم على أخيه بالاعدام لجريمةٍ قد يكون فاعلها أو لا |
Önderleri Yarbay Bastien-Thiry ölüme mahkum edildi. | Open Subtitles | زعيمهم، العقيد باستين سايري، حوكم بالاعدام |
Vietnam halkına karşı işlediğiniz suçlardan dolayı... sizi ölüme mahkum ediyorum. | Open Subtitles | لأجل الجرائم المرتكبة ضد شعب فيتنام أحكم عليك بالاعدام |
ölümü bekleyen insanların yüzde 80'i çocuk adalet sistemine maruz kalmıştır. | TED | 80% من الاشخاص المحكوم عليهم بالاعدام هم اناس واجهوا نظام الأحداث القضائي. |
Birden bire, ölüm cezası gibi olan enfeksiyonlar birkaç gün içinde kurtulabileceğiniz bir şeye dönüştü. | TED | فجأة، أصبحت العدوي التي كانت كحكم بالاعدام شيئا يمكن الشفاء منه في أيام |