Okula devam eden öğrencilerin yaşadığı bölgede her bir eve bir masaüstü bilgisayar ve internet bağlantısı temin etmek için oluşturulan fonu beslemeyi amaçlıyordu. | TED | وكانت هذه من أجل تمويل لمدارس المنطقة لوضع جهاز حاسب آلي و اتصال سريع بالانترنت في كل منزل فيه طفل يلتحق بنظام التعليم الحكومي. |
Bu noktada belirtmeliyim ki, evlerin sadece %10'unda internet bağlantısı bulunuyordu ve | TED | الآن علي أن أقول, هناك فقط 10 في المائه من البيوت هي حقا فيها اتصال بالانترنت داخل البيت. |
İnternet'te bugün Madonna'nın geldiğini okudum. | Open Subtitles | و المشاهدة قرات بالانترنت ان مادونا عادت اليوم |
Ceplerinde, internete bağlı küçük bir bilgisayar bile taşıyabilecekler. | TED | وسيملكون في جيوبهم جهاز كمبيوتر صغير متصل بالانترنت. |
- Aman Tanrım! Yalnızken internette neler yaptığını öğrenmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد أن نعرف ماذا تفعل بالانترنت عندما تكون لوحدك |
İnternetten bir şey almış... bebeğin beşiğinin üstüne asmak için hareketli bir oyuncak... hareketli kızböcekleri. | Open Subtitles | كانت طلبته بالانترنت شيء متحرك من اليعاسيب يوضع على سرير الطفل. |
- Telefonunu kullanamayız çünkü internetle arasında çok ince bir çizgi var ve o videonun yayılmasına izin veremem. | Open Subtitles | لان هاتفك مرتبطٌ بالانترنت ولا استيطع ضمان عدم تسربِ ذلك الفيديو |
İnternet gibi giyinmediğim için kimse kusura bakmasın. | Open Subtitles | حسناً انني متأسفه, لاني لا البس مثل ما يفعل بالانترنت |
Kendi internet bağlantı ağını kurmuş galiba. | Open Subtitles | كنت لا قول انه طور طريقة لاتصالة بالانترنت |
Internet ile problem de o kimse olduğu gibi değil. | Open Subtitles | هذا هو الأمر المتعلق بالانترنت ليس هناك شخص يبدو كما يعرف عنه |
Bunlar internet sayfamızın tasarım projeleri. | Open Subtitles | التصاميم المقترحة لصفحة موقعنا بالانترنت |
İnternet bağlantısı olan ve yalnızca nakitle çalışan otellere bakalım o zaman. | Open Subtitles | فنادق ذات الدّفع النّقديّ لديها اِتّصال بالانترنت. |
Maalesef internet söz konusun olunca "tanıyor" göreceli bir kelime oluyor. | Open Subtitles | للأسف يعرفون هو مصطلح نسبى عندما يتعلق الأمر بالانترنت |
Bunu internete yaymanın işe yarayacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | مم ,أنا لاأعتقد ان الترويج بالانترنت سيعمل |
Yüzüme dokunmuyorum, gözlerime dokunmuyorum parmağımı sallamıyorum ve kesinlikle internete düşmüyorum. | Open Subtitles | لن المس وجهي لن اشيح بنظري لن اشير بأصابعي و حتما لن اصبح شهيرة بالانترنت |
Bu bilgisayarların internete bağlanması fiziksel olarak imkânsız. | Open Subtitles | مستحيل من الجانب المادي للحاسوب أن يرتبط بالانترنت |
İnternette okuduğum kadarıyla bir kadın iltihaplanan dişine tabancasıyla ateş etmiş ve dişi çıkarmış. | Open Subtitles | لقد قرأت بالانترنت عن امرأة التي كانت مصابة بسن به عدوى ومسدس يدوي |
Muhtemelen hepinizin inandığının aksine internette olan her şeyi yönetemem. | Open Subtitles | حسناً هذا يعتمد على تؤمن به, أنا لا أتحكم بكل ما يحدث. بالانترنت |
Hadi ama. Bunu internetten 5 saniyede öğrenebilirim. | Open Subtitles | لا تتحاذقي ، يمكنني خلال 5 ثواني . معرفه هذا بالانترنت |
İnternetten bakacağım. Çok özür dilerim. Yani topluma açıklama konusunda, düşünmüştüm ki-- | Open Subtitles | سأبحث عنها بالانترنت أنا آسفة للغاية ..إذاً , من ناحية الدعاية |
JDate mi? Ne, internetle ilgili bilmem gereken bişey mi? | Open Subtitles | هل هذا شىء بالانترنت يجب ان اعرفه ؟ |
Bağlı olduğu sistem, çevrimiçi olarak kaydedildiyse IP adresine ulaşabiliriz. | Open Subtitles | ان كانت موصولة بالانترنت يمكننا معرفة عنوان الايبي |