Her yıl kaç insanın üstüne yıldırım düşer, biliyor musun? Çok az. Kaçı hayatta kalır? | Open Subtitles | هل تعرف كم عدد الناس يصعقون بالبرق كلّ سنة؟ |
Radyoda söyledi, geçen gece yayın kulesine yıldırım çarpmış. | Open Subtitles | أجل , لقد أذيع في الراديو بأن شبكات التغطية صعقت بالبرق ليلة أمس |
Beni yedi kez yıldırım çarptığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق لي وأخبرتك أنني صُعقتُ بالبرق 7 مرات؟ |
Bir şimşekle koptum ve keşişler tarafından bir unikorn boynuzuyla oyuldum. | Open Subtitles | ضربت بالبرق قطعت بواسطة رهبان مستخدماً قرن وحيد القرن |
Bu gerçek olsaydı, çoktan yıldırımla vurulmuştun. | Open Subtitles | لو كان هذا في الحقيقة لكنت ضُربت بالبرق الآن |
Beni yedi kez yıldırım çarptığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق لي وأخبرتك أنني صُعقتُ بالبرق 7 مرات؟ |
Beni yedi kez yıldırım çarptığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل سبق لي وأخبرتك أنني صُعقتُ بالبرق 7 مرات؟ |
Onun kaç kere şöyle dediğini duyduğumu bilmiyorum bile: "Eğer yalan söylüyorsam, Tanrım tarafından yıldırım ile çarpılayım." | Open Subtitles | اعرف كم مره قال لو كذبت ارجو من الله ان يضربني بالبرق |
Ve bir de benim yüzümden hepinizi yıldırım çarptığını söylediler. | Open Subtitles | حسنا، اخبروني ايضا ان انني اصبتكم جميعا بالبرق |
Central Park'ta koşan bir adamı yıldırım çarpmış. | Open Subtitles | اتضح بأن عداء في الحديقة العامة تم صعقه بالبرق |
Onu adadan götürdük ve o zamandan beridir Thor köye yıldırım düşürmüyor. | Open Subtitles | نحن رسينا به بالقرب من جزيره وثور لم يسعق القريه بالبرق منذ ذلك الوقت. |
yıldırım çarpan kişilerde görülür. | Open Subtitles | إنها تظهر على الضحايا الذين يُصعقون بالبرق. |
"bu mektup, DeLorean'a yıldırım düştükten hemen sonra eline geçecek. | Open Subtitles | ستستلم هذا الخطاب فوراً بعد إصابة الديلوريان بالبرق... |
yıldırım düşmesine dair belirtiler yok. | Open Subtitles | لا توجد أية مؤشرات على ضربةٍ بالبرق |
Bilimsel açıdan verebileceğim tek makul sonuç Jack Hammond'ın yıldırım yüzünden öldüğüdür. | Open Subtitles | المحتمل الوحيد الخاتمة العلمية... ذلك جاك هاموند قتل بالبرق. |
Burada bırakacağım, yani ne zaman Yüce Tanrı size fırlatırken, ben şimşekle çarpılmayacağım. | Open Subtitles | سأقف هنا عندما يرمي الإله الطيب عليكم جميعا لن أُضرب بالبرق |
- Ona şimşekle çarptığım için üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | اخبريها انني اسف لانني اصبتها بالبرق لا تقلق |
Buraya yıldırımla saldırmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن الروح صعق المبنى بالبرق |
Ya üzerlerinde şimşek çaktırarak öldürüyor ya da yüzlerini parçalıyor. | Open Subtitles | حسنا، أعني، هو أمّا يضربهم بالبرق أو هو يعضّ وجوههم |
Son günlerde hiç yıldırım çarptı mı? | Open Subtitles | هل ضربت بالبرق مؤخراً ؟ |
Siz de bugün, beni gördüğünüzde kulaklarım müzikle doldu gök gürledi, şimşekler çaktı diyorsunuz. | Open Subtitles | واليوم ,انت تقول لى ان الموسيقى ملأت اذنيك عندما رايتنى.. وان السماء امتلأت بالبرق و الرعد ؟ |
yıldırımı ve depremi tahmin etti. | Open Subtitles | أنه يتنبأ بالبرق والزلازل |
Bunu yıldırıma uygulamanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد تعلمت طريقة لفعل ذلك بالبرق |