Şerif Kasabada yabancı istemiyor. Öbür güne kadar. | Open Subtitles | المأمور لا يريد أى غرباء بالبلده حتى يوم بعد غد. |
Kasabada bu cezaevinden uzak dur. | Open Subtitles | ولتبقى بعيدآ عن السجن فترة وجودك بالبلده |
Hanna öyle demeden önce de Kasabada kalmayı düşünüyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تخطط البقاء بالبلده قبل أن تقول ذلك؟ |
Hâlâ bu Kasabada, bizimle aynı havayı soluyor. | Open Subtitles | وهو لايزال هنا بالبلده بهذا المكان الذي نعيش فيه |
Herkes birbirine saygı duyup birbirimize uyum sağlıyoruz ve bunun sonucunda, bu Kasabada her şey bu kadar güllük gülistanlık. | Open Subtitles | حاولنا إحترام أحدانا الآخر ومجاملته وبسبب الأشياء الصغيره التي تحدث بالبلده أصبح كل شئ جيداً |
Bugün Kasabada bir çocuk öldürdüm sanırım. | Open Subtitles | اعتقد اني قتلت صبيا بالبلده اليوم |
Kasabada olup bitenle Ruslar'ın bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن الروس لهم علاقه بما يحدث بالبلده |
Kasabada büyük bir konserve fabrikamız var. | Open Subtitles | لدينا مصنع تعليب ضخم بالبلده |
Kasabada büyük bir konserve fabrikamız var. | Open Subtitles | لدينا مصنع تعليب ضخم بالبلده |
Hâlâ Kasabada. King's'in orada. | Open Subtitles | لايزال بالبلده وهو بالملوك |