Kurban en az iki kere vurulmuş ama tüfekle değil. | Open Subtitles | الضحيه تم اطلاق النار عليها على الاقل مرتين, ليس بالبندقية. |
İstediği buysa Küçük Köpek ile dövüşürüm. İster tüfekle ister mızrakla. - ama önce konuşacağım. | Open Subtitles | ساقاتل ليتل دوغ لو كان ذلك ما يريده بالبندقية او بالرمح |
"Bıçakla ya da Silahla canının alınması bazen eğlenceli olabilir." | Open Subtitles | إما بالسكين أو بالبندقية أن تموت قد يكون شيئاً ممتعاً |
- Yasa işleri mi yaparlar? - İşleri Silahla. | Open Subtitles | ،يعملون بالقانون ويعملون بالبندقية ايضاً |
Katliamın tetikçisi, bir rehine dükkanından herhangi bir izin gerekmeden silahı almış olmalı. | Open Subtitles | الرجل بالبندقية بالمذبحة كان قادر على شراء سلاح من محل رهونات بدون تصريح |
Marine One'ın kuyruk motorunu Tüfek bombasıyla vurduktan sonra öbür iki helikopteri füzeli el bombasıyla yok edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نعطل مدفع المارينز الآلي بالبندقية اليدوية ونعطل الأخريتين بالآر بي جي |
-Geyir ortalıkta dolanıyordu ve Eric onu av tüfeği ile indirdi. | Open Subtitles | لقد كآن يترنح في الارجآء لدآ ف اريك اطلق عليه النآر بالبندقية. |
Ben silahlı bir adamı rapor etmek istiyorum. | Open Subtitles | نعم، أريد الإبلاغ عن الرجل بالبندقية. |
- Pompalıyı sakladığım yere. Aklıma gelmeliydi aslında. | Open Subtitles | ,بالمكان الذي احتفظتُ به بالبندقية كان عليّ التفكير بهذا |
Birini bıçağımla doğradım, ama bir tüfekle kafama vurdular. | Open Subtitles | قطعت أحدهم بسكيني لكنهم ضربوني على رأسي بالبندقية |
Birini bıçağımla doğradım, ama bir tüfekle kafama vurdular. | Open Subtitles | قطعت أحدهم بسكيني لكنهم ضربوني على رأسي بالبندقية |
Seni onlar kaçırmadıysa, o kadın niye adamın başına bir tüfekle vurdu? | Open Subtitles | إذا لم يخطتفوكى لماذا على وجه الأرض هذة المرأة ضربت هذا الرجل على رأسه بالبندقية |
tüfekle dolaşan Kaptan 31'i unuttun mu yoksa? | Open Subtitles | وماذا عن الكابتن جاك الذي بجانبك هنا بالبندقية الهجومية هل نسيته ؟ |
Onları nasıl ateş edeceğim, Silahla mı? | Open Subtitles | كيف تستطيع التصدي لهم ، بالبندقية ؟ |
Evlat, şimdi yapman gereken son şey Gracie'yi öldürdüğü düşündüğün birine Silahla gitmek. | Open Subtitles | يا ابني ,اخير شي انت مظطر لفعله حتي الان - انت تلوح بالبندقية حول من تعتقد انه قد فعل ذلك. |
Hangi aletle hızlı ve neredeyse acısız büyük Silahla mı yoksa, yavaş, uzun sürecek... | Open Subtitles | بأي سلاح بالبندقية السريعة التي لا تسبب ألماً تقريباً ...أو البطيئة المعذبة |
Bunun için silahı eline alman gerek, o zaman anlarsın ilk seferinde bana da olmuştu. | Open Subtitles | أظن انه عندما تمسك بالبندقية في يدك يتضح لك كل شيء كما حصل ذلك معي في أول مرة |
Senden tek istediğim bagaja girip... silahı elinde tutman ve bagajı açtığımda silahı o Buda kafalılara doğrultman. | Open Subtitles | الأن أنظر ، كل ما أطلبه منك أن ترقد في الصندوق وتمسك بالبندقية اللعينة وتصوبها على رؤوس بوذا عندما أَفْتحه ، موافق؟ |
Çatıdaki, Sihist, uşağım elinde mükerrer ateşli Tüfek olan usta bir nişancıdır. | Open Subtitles | خادمي "السيحي" مستقر على السقف. وهو بالمناسبة صيّاد بارع بالبندقية المتعدّدة الطلقات. |
tüfeği, namlu yere bakar halde sapından tutmuş. | Open Subtitles | لقد أمسك بالبندقية من مقبضها و الأسطوانة موجهة للأسفل |
Ve silahlı adam bana bir fiske vuruyor. | Open Subtitles | إن الرجل بالبندقية تٌقلبني الطير |
- Pompalıyı sakladığın yere. | Open Subtitles | بالمكان الذي احتفظتَ به بالبندقية |