ويكيبيديا

    "بالتخطيط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • planlar
        
    • plan
        
    • planlamaya
        
    • planlamış
        
    • planlamakla
        
    • planı
        
    • yapmaya
        
    • planları
        
    • planladım
        
    • planlamak
        
    • planlayarak
        
    • planladığım
        
    Ayrıca iki yeni yiyecek tezgâhı açtı ve şu anda kendi restoranını açmak için planlar yapıyor. TED وأنشأت اثنين أيضاً من أكشاك الطعام الإضافية وتقوم الآن بالتخطيط من أجل إنشاء مطعمها الخاص.
    Jane herkese plan yapmakla meşgul olurken hayatın geçip gittiğini falan söyledi. Open Subtitles أن الحياة تمضي حين يكون المرء مشغولاً بالتخطيط لها وما إلى ذلك
    Geleceğimizi planlamaya çalışırken geçen günleri takvime işaretlemeye devam ediyoruz demek. Open Subtitles فقط أستمر بالتعليم على الأيام في التقويم بينما أستمر بالتخطيط لمستقبلنا
    Gördüğünüz gibi, o geceden sonra her şeyi... adım adım planlamış olmalı. Open Subtitles وكما ترين يا سيدتى, لقد قام بالتخطيط لهذا الأمر كله خطوة بخطوة منذ تلك الليلة
    Üzgünüm ama cenaze törenini planlamakla meşguluz. Open Subtitles إنّي آسف أيّها المُحققان، نحن مشغولين بالتخطيط لنصب تذكاري.
    Bu üç ülkeyle tam teşkilatlı bir savaş planı yapmamızı istiyorsunuz. Open Subtitles سوف تلزمنا بالتخطيط لشن ثلاثة عمليات حربية كاملة ضد ثلاثة دول
    Bir şeyler başarmak istiyorsan şimdiden yaşlılık günlerin için bir şeyler yapmaya başla. Open Subtitles ان أردتِ تحقيق أشياء فمن الأفضل أن تبدأي بالتخطيط بما يتناسب عمركِ الكبير
    Patronun dizlerinin dibinde oturdu ve aptalca planları çok iyi öğrendi. Open Subtitles لقد كان يجلس عند قدمى الأستاذ وتعلم جيداً كيف يقوم بالتخطيط الأخرس
    Haklısın. Her şeyi en ince detayına kadar planladım. Open Subtitles أنت محق فأنا قد قمت بالتخطيط لكل التفاصيل
    Bir şeyleri planlamak ve nerelerde hata yaptığımızı öğrenmek iyidir. Open Subtitles لا بأس بالتخطيط لبعض الأشياء و لابأس بمعرفة أخطائنا
    Onlar amatörlerle bunun gibi bir seferlik işler planlayarak zaman harcamazlar. Open Subtitles لن يهدروا وقتهم بالتخطيط لعملية مرة واحدة مثل هذه، مع هواةٍ
    Kafamda defalarca planladığım? Evet. Open Subtitles أنني قمت بالتخطيط مراراً ومراراً في رأسي؟
    Derler ki hayat, başka planlar yaparken akıp geçen şeydir. Open Subtitles يقولون أن الحياة هي الأمور التي تحدث عند انشغالك بالتخطيط لغيرها
    Çoğu katil, cinayeti uzun uzun planlar. Open Subtitles معظم القتلة يأخذون وقتهم بالتخطيط لجريمة
    Nesiller boyu, özgürlüğümüz için planlar yaptık ve savaştık. Open Subtitles لعدة أجيـال, قمنا بالتخطيط و القتال لنتحرر منهم
    Gazeteler, herkes, plan dergileri değil, gazeteler bu köprünün sebep olduğunu söylüyor. TED كل الجرائد تقول، وليس المجلات الخاصة بالتخطيط والبناء، الجرائد تقول أن هذا بسبب الجسر.
    Tokyo'ya geleceğini bilseydik, birkaç plan yapardık. Open Subtitles لو كنا نعلم انك قادمة لكنا بالتخطيط مسبقا
    Bunun bir randevu anlamanın yolları: Eğer bir plan yaptıysa ve hesabı da o öderse bu bir randevudur. Open Subtitles إليك عن كيفية معرفة لو أنه موعد لو هو من قام بالتخطيط ولو أنه من سيدفع
    Bir haftaya güçbelâ hareket edebildi ama ben balık gezimizi planlamaya başlamıştım. Open Subtitles كان يتحرك بالكاد وقد بدأت بالتخطيط لرحلة الصيد
    Peki, ben düğünü ne zaman planlamaya başlayacağım. Open Subtitles لذا ، متى يمكنني ان ابدء بالتخطيط لحفل الزفاف؟
    Birbirinizden nefret ediyorsunuz. Beraber planlamış olamazdınız. Open Subtitles أنتم تكلهون بعضكم أكثر بكثير من أن تقومو بالتخطيط لهذا مع بعضكم
    Harika. Ben tüm öğleden sonramı yasal stratejimizi planlamakla geçirdim. Open Subtitles عظيم , لقد امضيت كامل النهار بالتخطيط لأستراتيجيتنا القانونية
    Dışa dönükler, bir kampanya planı yaparken, içe kapanıkları da düşünmelisiniz. TED وبالنسبة إلى المنفتحين، أريد إخباركم عندما تقومون بالتخطيط لحملة ما، فكروا في الانطوائيين.
    Sen onu ava gönderdin. Biraz tatil yapmaya mı? Open Subtitles لقد قمت انا وماك بالتخطيط لعطلة نهاية الاسبوع وقد أمرته أنت أن يذهب للصيد
    Bu planları ben masa başı çalışırken yaptık. Open Subtitles لقد قمنا بالتخطيط لهذا الأمر عندما كنت أعمل خلف المكتب
    Peki, bak, itiraf ediyorum, ilk olarak harebeleri bulduğumda kendi kişisel avantajım için kullamayı planladım. Open Subtitles ,حسنا , أعترف عندما وجدت الأطلال للمرة الأولى قمت بالتخطيط لإستخدامهم في صالحي الشخصي
    Bunların dertleri düğün planlamak değil. Open Subtitles إنهم غير مهتمين بالتخطيط للزفاف
    Her şeyi anı anına planlayarak birlikte geçireceğimiz zamanı maksimuma çıkardık. Open Subtitles نحن نزود من وقتنا بعيدًا بالتخطيط لكل شيء بكل دقيقة
    Kafamda defalarca planladığım? Evet. Open Subtitles أنني قمت بالتخطيط مراراً ومراراً في رأسي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد