Ayrıca iki yeni yiyecek tezgâhı açtı ve şu anda kendi restoranını açmak için planlar yapıyor. | TED | وأنشأت اثنين أيضاً من أكشاك الطعام الإضافية وتقوم الآن بالتخطيط من أجل إنشاء مطعمها الخاص. |
Jane herkese plan yapmakla meşgul olurken hayatın geçip gittiğini falan söyledi. | Open Subtitles | أن الحياة تمضي حين يكون المرء مشغولاً بالتخطيط لها وما إلى ذلك |
Geleceğimizi planlamaya çalışırken geçen günleri takvime işaretlemeye devam ediyoruz demek. | Open Subtitles | فقط أستمر بالتعليم على الأيام في التقويم بينما أستمر بالتخطيط لمستقبلنا |
Gördüğünüz gibi, o geceden sonra her şeyi... adım adım planlamış olmalı. | Open Subtitles | وكما ترين يا سيدتى, لقد قام بالتخطيط لهذا الأمر كله خطوة بخطوة منذ تلك الليلة |
Üzgünüm ama cenaze törenini planlamakla meşguluz. | Open Subtitles | إنّي آسف أيّها المُحققان، نحن مشغولين بالتخطيط لنصب تذكاري. |
Bu üç ülkeyle tam teşkilatlı bir savaş planı yapmamızı istiyorsunuz. | Open Subtitles | سوف تلزمنا بالتخطيط لشن ثلاثة عمليات حربية كاملة ضد ثلاثة دول |
Bir şeyler başarmak istiyorsan şimdiden yaşlılık günlerin için bir şeyler yapmaya başla. | Open Subtitles | ان أردتِ تحقيق أشياء فمن الأفضل أن تبدأي بالتخطيط بما يتناسب عمركِ الكبير |
Patronun dizlerinin dibinde oturdu ve aptalca planları çok iyi öğrendi. | Open Subtitles | لقد كان يجلس عند قدمى الأستاذ وتعلم جيداً كيف يقوم بالتخطيط الأخرس |
Haklısın. Her şeyi en ince detayına kadar planladım. | Open Subtitles | أنت محق فأنا قد قمت بالتخطيط لكل التفاصيل |
Bir şeyleri planlamak ve nerelerde hata yaptığımızı öğrenmek iyidir. | Open Subtitles | لا بأس بالتخطيط لبعض الأشياء و لابأس بمعرفة أخطائنا |
Onlar amatörlerle bunun gibi bir seferlik işler planlayarak zaman harcamazlar. | Open Subtitles | لن يهدروا وقتهم بالتخطيط لعملية مرة واحدة مثل هذه، مع هواةٍ |
Kafamda defalarca planladığım? Evet. | Open Subtitles | أنني قمت بالتخطيط مراراً ومراراً في رأسي؟ |
Derler ki hayat, başka planlar yaparken akıp geçen şeydir. | Open Subtitles | يقولون أن الحياة هي الأمور التي تحدث عند انشغالك بالتخطيط لغيرها |
Çoğu katil, cinayeti uzun uzun planlar. | Open Subtitles | معظم القتلة يأخذون وقتهم بالتخطيط لجريمة |
Nesiller boyu, özgürlüğümüz için planlar yaptık ve savaştık. | Open Subtitles | لعدة أجيـال, قمنا بالتخطيط و القتال لنتحرر منهم |
Gazeteler, herkes, plan dergileri değil, gazeteler bu köprünün sebep olduğunu söylüyor. | TED | كل الجرائد تقول، وليس المجلات الخاصة بالتخطيط والبناء، الجرائد تقول أن هذا بسبب الجسر. |
Tokyo'ya geleceğini bilseydik, birkaç plan yapardık. | Open Subtitles | لو كنا نعلم انك قادمة لكنا بالتخطيط مسبقا |
Bunun bir randevu anlamanın yolları: Eğer bir plan yaptıysa ve hesabı da o öderse bu bir randevudur. | Open Subtitles | إليك عن كيفية معرفة لو أنه موعد لو هو من قام بالتخطيط ولو أنه من سيدفع |
Bir haftaya güçbelâ hareket edebildi ama ben balık gezimizi planlamaya başlamıştım. | Open Subtitles | كان يتحرك بالكاد وقد بدأت بالتخطيط لرحلة الصيد |
Peki, ben düğünü ne zaman planlamaya başlayacağım. | Open Subtitles | لذا ، متى يمكنني ان ابدء بالتخطيط لحفل الزفاف؟ |
Birbirinizden nefret ediyorsunuz. Beraber planlamış olamazdınız. | Open Subtitles | أنتم تكلهون بعضكم أكثر بكثير من أن تقومو بالتخطيط لهذا مع بعضكم |
Harika. Ben tüm öğleden sonramı yasal stratejimizi planlamakla geçirdim. | Open Subtitles | عظيم , لقد امضيت كامل النهار بالتخطيط لأستراتيجيتنا القانونية |
Dışa dönükler, bir kampanya planı yaparken, içe kapanıkları da düşünmelisiniz. | TED | وبالنسبة إلى المنفتحين، أريد إخباركم عندما تقومون بالتخطيط لحملة ما، فكروا في الانطوائيين. |
Sen onu ava gönderdin. Biraz tatil yapmaya mı? | Open Subtitles | لقد قمت انا وماك بالتخطيط لعطلة نهاية الاسبوع وقد أمرته أنت أن يذهب للصيد |
Bu planları ben masa başı çalışırken yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتخطيط لهذا الأمر عندما كنت أعمل خلف المكتب |
Peki, bak, itiraf ediyorum, ilk olarak harebeleri bulduğumda kendi kişisel avantajım için kullamayı planladım. | Open Subtitles | ,حسنا , أعترف عندما وجدت الأطلال للمرة الأولى قمت بالتخطيط لإستخدامهم في صالحي الشخصي |
Bunların dertleri düğün planlamak değil. | Open Subtitles | إنهم غير مهتمين بالتخطيط للزفاف |
Her şeyi anı anına planlayarak birlikte geçireceğimiz zamanı maksimuma çıkardık. | Open Subtitles | نحن نزود من وقتنا بعيدًا بالتخطيط لكل شيء بكل دقيقة |
Kafamda defalarca planladığım? Evet. | Open Subtitles | أنني قمت بالتخطيط مراراً ومراراً في رأسي؟ |