Beyaz saçIı,ince bıyıklı... Kendine güven dolu ve tamamiyle kaybolmuş.. | Open Subtitles | شعره أبيض شارب خفيف يحلم بالثقة بالنفس و تائه تماماً |
Buralarda söylenenlere göre göğsünde kıl olmayan erkeğe asla güven olmaz. | Open Subtitles | لدينا مثـل هنا رجل بلا شعر في صدره غير جدير بالثقة |
Ne spor oynardım, ne de esrar içerdim. Genel anlamda güvenilir biriydim işte. | Open Subtitles | لا,أبداً ليس حامل سلاح أو مدخن أعتقد جدير بالثقة من كل النواحي فحسب |
Fakat anlaşılan o ki cesur, ketum ve güvenilir biri. | Open Subtitles | لكنهُ يبدو أيضاً ستكون رجـل شُجاع , حـصيّن وجديّر بالثقة |
Amy, bana artik güvenmeye baslaman daha önce hiç bu kadar önemli olmamisti. | Open Subtitles | إيمي يجب أن تبدأي بالثقة بي لم يكن الأمر بهذه الأهمية من قبل |
En emin dedim. En namusluya gelince, onu kimse söyleyemez. | Open Subtitles | قلت الأجدر بالثقة , كذلك الأكثر الأمانة لا شئ مؤكد |
Ve bence Lara'nın Amerikalı olması ya da güvenle ilgili bir şey... ve öyle olunca da... yani, genç olması biliyorsun işte. | Open Subtitles | وأعتقد أنه بسبب أن لارا أمريكية ربما هذا متعلق بالثقة فى النفس وهكذا وهى شابة، انتِ تفهمين |
Ne tuhaf, sen söz konusuyken güven ilk dürtüm değil. | Open Subtitles | الغريب هو أنني لا أفكر بالثقة حين يتعلق الأمر بكِ |
Tekrarlıyorum, biz insanların bir alete güvenmesini istiyorsak görüntüsü güven vermeli. | TED | إذا مرة أخرى، إذا أردنا أن يثق الناس بالجهاز، يجب أن يبدو جديراً بالثقة. |
Bu konuşmalarda, her biriyle ne kadar sağlam bir ilişkim olduğunu ve bunu yapabileceğimi vurgulayarak bana güven verdi. | TED | في هذه النقاشات، غمرتني بالثقة بالتأكيد على كيفية ارتباطي بكل واحد منهم بعلاقة عظيمة، وأنني قادرٌ علي ذلك. |
Hepimizin bildiği gibi güven esastır ama konu insanlara güvenmeye geldiğinde, daha derin şeyler oluyor. | TED | نعرفُ جميعًا أن الثقة أساسية، ولكن عندما يتعلق الأمر بالثقة بالناس، يحدثُ شيئًا عميقًا. |
Baba, yanlış anlama ama söylediğin şeyler bana hiç güven vermiyor. | Open Subtitles | أبي، لاتفهمنيبشكلخاطئ .. لكن موقفك لا يملأني بالثقة |
Çok güvenilir bir insan ve sizi sonuna kadar sadakatle savunacaktır | Open Subtitles | إنه أكثر شخص جدير بالثقة ، وسيستأنف الدفاع عنك بإخلاص واهتمام |
Ben de katili her zaman bulan güvenilir kan analistliğine. | Open Subtitles | وأنت؟ محلّل لطخات دم جدير بالثقة ينال من قاتله دوماً |
İş hayatında, normal hayatında en çok, güvenilir bir adamın hakkını vermeyi öğren. | Open Subtitles | في الأعمال و في الحياة ما تتعلّم تقديره أكثر هو الرجل الجدير بالثقة |
Görünüşe göre, pazarlama stratejisi olarak benim yüzüm daha güvenilir. | Open Subtitles | فيما يبدو، يظنّ قسم التسويق أنّ وجهي جدير أكثر بالثقة |
Bu çok duygusal. Bu numaralar hakkında beni gerçekten emin hissettirdin. | Open Subtitles | هذا مثير ، أنت حقاً جعلتني أشعر بالثقة من تلك الأرقام |
Bunun güvenle alakası yok tamam mı? | Open Subtitles | لا هذا لا علاقة له بالثقة بالنفس، حسناً؟ |
Güvendiğimiz kurumlar artık güvenilmez görünüyor. | Open Subtitles | المؤسسات التي وثقنا بهم من قبل ليسوا جديرين بالثقة بعد الآن |
Kendine bu kadar güveniyor olmanın tek bir anlamı olabilir: | Open Subtitles | أنتَ مُفرط بالثقة ، و هذا لايعنيسوىشيء واحد.. |
Bulmak kolay. Beyaz saçlı, ince bıyıklı özgüven saçıyor ve tamamen kayıp. | Open Subtitles | و من السهل التعرف عليه شعره أبيض و شارباً نحيلاً ممتلئ بالثقة بالذات |
Kendime güvenim arttı ve çok etkileyici bir deneyimdi. | Open Subtitles | حيث شعرت بالثقة, وكان لي بعض التجارب المكثفة جداً. |
Bu konuda kendime olan güvenimi ve pozitifliğimi korumaya çalışıyorum ama hâlâ hamile kalmadığın için çok korkuyorum, hayatım. | Open Subtitles | أحاول الظهور بالثقة والإيجابية أثناءكلهذا،لكنيخيفنيأمر.. أنك لم تحملي للآن |
Gelecekle ilgili taze umutların güveni askerlerle geri gelmiş gözüküyordu. | Open Subtitles | شعور بالثقة فى أمل جديد للمستقبل قد عاد مع القوّات |
eminim ki onur sisteminin sınırları içerisinde rahat edeceğiz. | Open Subtitles | بالتأكيد سنشعر بالثقة داخل حدود نظام الأمانة |
- dürüst ve güvenilir? - Masum bir göz için. | Open Subtitles | هل أبدو صادقاً وأوحي بالثقة بالنسبة لعين بريئة |
Bir adama saygı gösterirsen, güvenini kazanırsın. | Open Subtitles | عليك إظهار الإحترام للرجل قبل أن تحظى بالثقة |
Kendime çok güvendiğim bir teknikle şimdilik şarabı açtım. | Open Subtitles | . أنا أفتح النبيذ , هذه مهارة أشعر بالثقة حولها |