ويكيبيديا

    "بالجدران" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duvarlara
        
    • duvara
        
    • duvarlarla
        
    Bir süre önce sesin yan duvarlara çarpmasının birkaç yolunu keşfettim. TED منذ بعض الوقت، قمت بالتقاط عدة طرق لاصطدام الصوت بالجدران الجانبية.
    Geceleyin çığlık atarak, duvarlara tırmanarak... ve kenara büzülmüş olarak uyanırlardı. Open Subtitles فهم يستيقظون في الليل يرتمون في زاوية الغرفة يصرخون, يتشبثون بالجدران
    Sürekli olarak duvarlara çarpan ben değilim. Open Subtitles حسنا ليس أنا الشخص الذي يصطدم بالجدران أليس كذلك
    İçerideyken dallar duvara çarpıyordu rüzgar esiyordu. Open Subtitles فقط فروع الأشجار كانت تصطدم بالجدران و الرياح...
    duvara falan çarpma sakin, tamam mi? Open Subtitles لا تصطدم بالجدران أو ما شابه، حسناً؟
    duvarlarla çevrili,kapalı bir hamamda asla buradaki gibi hissedemezsin. Open Subtitles مع حمام اصطناعيٌّ .. محاطٌ بالجدران سوف لن تقدر أبداً أن تشعر هكذا ..
    Pekala onu bir deli hücresine tıkar ve on sene duvarlara bakmasını sağlarız. Open Subtitles نضعه في عنبر مجانين و نجعله يحدق بالجدران المطاطية لعقد من الزمان
    İnsanlar yangın diye bağırdığında minnettardırlar ama minnettar olmadan önce, paniklerler ve duvarlara çarpıp dururlar. Open Subtitles تعلم كيف يكون الناس ممتنين عندما تحذرهم من الحريق، لكن قبل الامتنان يرتعبون ويصطدمون بالجدران
    Kafasını duvarlara vurmuş ve kendi yakmak istemişse tabii ki bağlayacaktık. Open Subtitles إذا كانت تضرب رأسها بالجدران وتكاد تحرق نفسها بالتأكيد كان علينا ربطها
    Onu çıkardıklarında duvarlara doğru koşmaya başladım. Open Subtitles لكن لو قمت بلف قطعة من الورق بطريقة صحيحة ستصبح حادة حينما أخذوها مني بدأت أصدم بالجدران
    Savaşçılarımız duvarlara akın edecek ve hepimiz namımıza nam katacağız. Open Subtitles محاربينا سيعصفون بالجدران وسوف نكتسب أوسع صيت.
    Eğer kemanı çalmaya başlarsam bu salonu dolduracak bir ses alanı üretirim ve önünde sonunda bu ses alanı yan duvarlara çarpar ve tüm mekâna dağılmış olur. TED إذا كنت سأبدأ العزف على الكمان، سأولد حقلًا صوتيًا سينتشر في هذه القاعة. وفي مرحلة ما، حقل الصوت هذا سيصطدم بالجدران الجانبية وسينتشر في كل مكان.
    Yani, elbette o iğrenç bir katil, ama aynı zamanda duvarlara tosluyor. Open Subtitles "أعني أنّه قاتل شنيع بالتأكيد ولكنه يصطدم بالجدران أيضاً"
    Yani, elbette o iğrenç bir katil, ama aynı zamanda duvarlara tosluyor. Open Subtitles "أعني أنّه قاتل شنيع بالتأكيد ولكنه يصطدم بالجدران أيضاً"
    Belki de sadece duvarlara ya da bir kayıt cihazına kazınan anılardır. Open Subtitles أو ذكريات محفورة بالجدران كشريط التسجيل
    Pekâlâ, duvarlara hayransanız güzel bir gün. Open Subtitles نعم -هذا يوم مهم إذا كنت معجبا بالجدران
    Kafanı duvarlara mı vuracaksın? Open Subtitles تضربي رأسكِ بالجدران ؟
    duvara falan çarpma sakın, tamam mı? Open Subtitles لا تصطدم بالجدران أو ما شابه، حسناً؟
    Örneğin, duvara bakıp durursun. Open Subtitles وأنت تحدق بالجدران...
    Arazi duvarlarla çevrili ve tarikatın katı kuralları var. Open Subtitles المجمع مُحاط بالجدران والطائفة تُمارس طاعة صارمة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد