Bu demektir ki, katil hâlâ adada ve kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | مما يعن ان القاتل لازال طليقا مع رأس الفقيد بالجزيرة |
Bütün gün adada dolaşsanız onu hiç göremeyebilirdiniz. | Open Subtitles | ربما لو كنت تجولت يوماً بالجزيرة لم تكن لتقابل واحدة مثلها |
Silici'yi aldığında adanın gizleme sistemi kapandı. | Open Subtitles | عند أخذ الترانسموكر فان اجهزة التوقيت بالجزيرة تتوقف. |
Beni ellerine geçirince, adadaki herkesi öldürmek üzere emir aldılar. | Open Subtitles | أوامرهم تقضي بقتل كلّ من بالجزيرة متى ما أمسكوا بي |
Ve sezon bitene dek neredeyse bütün ada sizin. | Open Subtitles | و بما أننا بنهاية الموسم , فستحظيان تقريباً بالجزيرة بأكملها |
Ama senin bu adayla bir paylaşımın var sanki John ve bu da seni çok çok önemli yapıyor. | Open Subtitles | لكن يبدو أنه تربطك (علاقة حميمة جداً بالجزيرة يا (جون و هذا يجعلك مهماً جداً |
Bütün gün adada dolaşsanız onu hiç göremeyebilirdiniz. | Open Subtitles | ربما لو كنت تجولت يوماً بالجزيرة لم تكن لتقابل واحدة مثلها |
Gördüğün, kazadan önce yaşadıklarınla adada olan şeylerin bir birleşimi olabilir. | Open Subtitles | ما رأيتي ربما يكون خلط بين ما حدث قبل سقوط الطائرة و ما حدث بالجزيرة لا، حسناً، لا كان حقيقياً |
Kocamın, adada ölenlerden birisi olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | سألت ان كان زوجي أحد الأشخاص الذين ماتوا بالجزيرة |
-Bir şey söylemek için daha çok erken. Ama sadece adada hamile kalındığı zaman annenin-- | Open Subtitles | من المبكّر جدّاً الجزم بذلك، ولكن النساء اللاتي يحبلن بالجزيرة فقط يتعرّضن لذلك |
Bebek aşağı yukarı sekiz hafta önce rahme düşmüş. adada hamile kalmışsın. | Open Subtitles | تمّ حمل الطفل قبل 8 أسابيع تقريباً لقد حبلتِ بالجزيرة |
adada onunla birlikte iki ay geçirdim bize ihanet etmeden önce. | Open Subtitles | وأمضيتُ شهرين بصحبته بالجزيرة قبل أن يخوننا |
Aynı uçağın iki yarısı adanın farklı yerlerine düştü. | Open Subtitles | جزءان من نفس الطائرة يسقطان في مكانين مختلفين بالجزيرة |
Kaza yaptık ve aynı uçağın iki ayrı parçası adanın farklı yerlerine düştü. | Open Subtitles | تتحطم الطائرة جزءان من نفس الطائرة يسقطان في مكانين مختلفين بالجزيرة |
adanın en etkileyici ve gizli kumsalına ulaşmak üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك الوصول لأروع شاطئ سري بالجزيرة كلها |
Biraz dengesiz davranıyordu, bana adadaki atları falan sordu. | Open Subtitles | كانت غريبة الأطوار و تسألني عن جياد بالجزيرة |
Fakat adadaki diğer her şey gibi, o da yıllardır çalışmıyor. | Open Subtitles | لكن كبقية الأشياء بالجزيرة لم تعمل منذ سنوات |
Çünkü beni ellerine geçirdikten sonra adadaki herkesi öldürmek üzere emir aldılar. | Open Subtitles | لأنّ أوامرهم تقضي بقتل كلّ من بالجزيرة متى ما أمسكوا بي |
Evet, yani buraya gizemli ada deniyor. Biraz gizemli şeyler beklemen gerekirdi. | Open Subtitles | أجل، أعني أنّها مُسماةُ بالجزيرة الغامضة، حري أن تتوقّع بعضًا من الأشياء الغامضة. |
Diğerleri onun adayla bağından etkilenmişti. | Open Subtitles | "الذين كانوا مفتونين بارتباطه بالجزيرة" |
Koruba'nın adaya bağlılığını hesaba katarsak mantıklı. | Open Subtitles | وإرتباطهِ بالجزيرة لكن إليكَ هذا طلبٌ لتجديد التصاريح |
Adalı sevgiline git. | Open Subtitles | ... إذهبي إلى . حبيبك بالجزيرة |