Hayır. Ama isterseniz, sizin ağzınızı seve seve deriyle tıkarım. | Open Subtitles | كلا , لكن إن كنت تحب ذلك سأحشو فمك بالجلد |
Duvarlarımın siyah deriyle kaplı olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أن جدران غرفتي كانت مغطات بالجلد الأسود. |
Sertleşmiş patileri ve belirgin cilt kızarıklığı var. | Open Subtitles | أحدا هجره على الطريق السريع لديه حمي الكلاب ايضا لديه لديه تصلب شديد بالجلد و طفح جلدي |
Esasen normal doğan bebeklerin mikropları tamamen vajinal topluluğa aitken, sezaryenle doğan bebeklerin mikropları tamamen cilt topluluğuna aittir. | TED | فالأطفال الذين يولدون بالطريقة الطبيعية، تكون كل ميكروباتهم بشكل عام تشبه المجتمع الخاص بالمهبل، بالمقابل الاطفال الذين يولدون بالعملية القيصرية، جميع مايكروباتهم تشبه مجتمع الخاص بالجلد. |
Susam tohumlu cila, çelik kuşaklı turşu ızgara derili iç mekan ve kaputun içinde.. | Open Subtitles | التقفيل النهائى بحبات السمسم اطارات من المخلل الفولاذى مفروشة من الداخل بالجلد المشوى اما المقدمة |
Kurban, "Ichthyosis" hastasıymış; doğuştan olan, dış deride pul pul dökülmelerin görüldüğü bir tür deri hastalığı. | Open Subtitles | -كما تضح من الصوره جفاف حاد بالجلد |
Ama isterseniz, sizin ağzınızı seve seve deriyle tıkarım. | Open Subtitles | كلا , لكن إن كنت تحب ذلك سأحشو فمك بالجلد |
Önemli bir yarışmadan önce deriyle çalışmayı severim. | Open Subtitles | قبل المنافسه الكبيرة احب العمل بالجلد الامريكيون دائماً يقولون |
Senin dışın kürkle kaplı, benimki ise deriyle. | Open Subtitles | لكنك مغطى بالفراء. وأنا مغطى بالجلد. |
Dr Altman, cilt yoluyla onarımı hala yapabiliriz. | Open Subtitles | بالجلد الرأب نجري أن يمكننا , " ألتمان " د. |
Direkt cilt teması gerekiyor yani. | Open Subtitles | إذاً ، الأتصال المباشر بالجلد هو الحل ؟ |
Blush Beautiful cilt Ürünleri şirketinden Norman Pfister. | Open Subtitles | مرحباً, أنا (نورمان بفيستر) للعناية بالجلد الجميل |
Yeni siyahi annemden bundan sonra pudingi üstü derili yapmasını istesem? | Open Subtitles | سوف أطلب فقط من والدتي الجديدة السمراء لتصنع لي البودينغ بالجلد من الآن فصاعداً |
Toprak canavarı. Kahverengi derili piç! | Open Subtitles | أيـها الوحـش المتـلون بالجلد الـبُني |
Bay Young'taki tanımlayamadığım madde aslında deride üretilen bir tür zehir konsantrasyonuydu. | Open Subtitles | المادة التي لم أستطع التعرف عليها على السيد (يانغ)، كانت تركيزاً للسم المنتج بالجلد. |
deride sinyalci molekül işi görürler. | Open Subtitles | تتصرف كخلايا متواصلة بالجلد. |
"Varfarin deride nekrozlara sebep oldu." | Open Subtitles | "الوورفرين سبب نخراً بالجلد" |