| O arabayı Kazaya bağlayabilirsek mahkeme yolundayız demektir. | Open Subtitles | إذا حصلنا على السيارة وربطناها بالحادثة فنحن فى طريقنا للحصول على إعتراف |
| Kazaya sebep olanın bu olduğunu asla bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرف أنّ لهذا أيّة علاقة بالحادثة |
| Sanırım kaza sonucu meydana çıkan gaz rüzgarla yayılıyor. | Open Subtitles | اعتقد بأن الغاز المولّد بالحادثة يقوم بالتحرك عن طريق الرياح |
| kaza sırasında ölçülen değerler, silahın potansiyel gücünü gösterdi, daha önce kaydedilmiş hiç birşeye benzemiyor. | Open Subtitles | البيانات المسجلة بالحادثة أرتنا قوة السلاح المحتملة على خلاف أي شيئ جمع سابقا |
| Onun başına gelen küçük kazayı duydun mu? | Open Subtitles | اما بلغك بالحادثة الصغيرة التي جرت لها؟ |
| Ameliyattan sonra seni görmek bana kazayı hatırlattı ve kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | رؤيتيلكِبعدالعملية... ذكرتني بالحادثة وكميّة المعاناة التي عشتها |
| Neredeyse okuldan kovulacağın bir olayı hatırlattı bana. | Open Subtitles | إنه يذكرني بالحادثة التي كدت أن تُطرد فيها |
| Bir adam kabuk soyucunun yok olduğu Kazaya sebep olduğundan beri sizinle ne yapacağımı düşünüyorum. | Open Subtitles | حاولت معرفة ما أفعله بكم منذ تسببتم بالحادثة التي سحقت موزعة نازعات اللحاء. |
| Haberlerde Kazaya bir çalışanın neden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والأخبار تقول أن موظف قام تسبب بالحادثة |
| Kazaya bağlı morarma. | Open Subtitles | مما تسبب بالحادثة |
| Kazaya baloncuk sebep olmadı. | Open Subtitles | لم تتسبب الفقاعة بالحادثة |
| Kazaya ben sebep oldum. | Open Subtitles | أنا من تسببّ بالحادثة |
| Sanırım Fabia o kaza yüzünden hala biraz hassas. | Open Subtitles | من المحتمل انا فابيا مازالت متاثرة قليلا بالحادثة حادثة ؟ |
| Geminin kaptanı ilk başta ölümün kaza sonucu olduğunu, ...kurbanın geç bir vakitte eğlenceden döndüğü sırada... | Open Subtitles | رفض قائد السفينة أن تُوصف هذه القضية بالحادثة مفترضاً أنها قد تكون متأخره في عودتها ليلاً |
| Rebecca'nın ölümü ile ilgili Grandview gazete arşivinde bunun bir kaza olduğundan bahsediliyor. | Open Subtitles | مقالات صحف جراندفيو حول وفاة ريبيكا نصفها بالحادثة |
| kaza günü geçen her şeyi hatırlar gibi görünmenize rağmen tam veya kısmi hafıza kaybı birçok işlevi kısıtlayabilir. | Open Subtitles | فقدان جزئى للذاكرة وسوفَ تعودُ مُجدداً هذا يعنىَ أنكَ سوف تنسى الأحداث المُتعلقة بالحادثة |
| Birlikte. - kazayı ihbar edeceğiz. | Open Subtitles | أنا وأنت ونبلغ بالحادثة |
| Şey, muhbirimiz olayı bildirdikten sonra acaba konuyu aydınlatabilir mi diye Bay Tindle'le konuşmanın iyi olacağını düşündük. | Open Subtitles | .... حسناً , بعد أن بلغنا ذلك الشخص بالحادثة |
| Gazeteler olayı abarttı. | Open Subtitles | حَسناً , الصحُف تبالغ بالحادثة كثيراً |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 