- Yürüyüşlerimizden birinden sonra satranç takımımı parkta unuttuğumu farkettim. | Open Subtitles | بعد إنتهاء إحدى مُبارياتنا، إكتشفتُ أنّي تركتُ الشطرنج خاصّتي بالحديقة. |
Etrafınızda kimse yok ve sizin üstünüzdeki parkta çocukların oynadığını duyuyorsunuz, Aşağıda ne olduğundan tamamen habersiz. | TED | لا يوجد أحد حولك، وتسمتع إلى الأطفال يلعبون بالحديقة فوقك، لا يعون تماماً ما بأسفل. |
bahçede adamı gördüğünüz zaman, herhangi bir baskı altına girdiniz mi? | Open Subtitles | عندما رأيت الرجل بالحديقة هل كنت تحت ضغط بأيةِ حال ؟ |
O zamana kadar başkalarıyla uğraşmak, kendini bir bahçe cücesine adamaktan iyidir. | Open Subtitles | انه من الأفضل مساعدة الناس خير من الوقوف كتمثال بالحديقة |
Onu araştırdık ve oğlunuzun parktaki video çekimlerinde olduğunu saptadık. | Open Subtitles | ولقد وجدناه موجود في الفيديو بالحديقة يوم إختطاف شون |
Arka avluya gitmeye korkuyorsan, bahçeye yap. Hadi fıydır gitsin. | Open Subtitles | إن كنت خائفا، تبول بالحديقة فقط افعلها هناك |
Telegarden çalışırken insanların birbirleriyle nasıl iletişim kurdukları ve bahçeyle ne yaptıkları benim ve öğrencilerimin ilgisini çekiyordu. | TED | عند عمله، كنت أنا و طلّابي مهتمّين جدّا في كيفيّة تفاعل البشر مع بعضهم البعض وماذا كانوا يفعلون بالحديقة. |
Ben çocukken, geceleyin parka gelir bira içer, bir kızla takılırdım. | Open Subtitles | ما الذي كانا يفعلانه هنا؟ عندما كنت شابا كنت اتسكع بالحديقة ليلا |
parkta, başını yaslayacak bir omza ihtiyacın vardı ama sana cadı gibi davrandım. | Open Subtitles | بالحديقة أردت من يواسيك و كنت أنا وضيعة معك |
Çılgınlık tüm gün parkta güvercinlerle konuşmaktır. | Open Subtitles | لا، الجنون هو التحدث للحمام طوال النهار بالحديقة |
Peki, parkta yürüyüşe çıksak, ve bitki türleri katalogu yapsak? | Open Subtitles | حسناً , ما رأيكم أن نتنزّه بالحديقة ونقوم بتصنيف أنواع النباتات ؟ |
parkta gülüp oynaştık diye daha ileriye götüreceğini sanıyor-- | Open Subtitles | ولا تظن انه بمجرد أن مرحنا معا بالحديقة ذلك اليوم اقترابك منى الى هذا الحد وهذا القرب حتاج الى |
Sık sık bahçede oturur, aya bakardı. | Open Subtitles | وكان غالبا ما يقف بالحديقة ويحدق نحو القمر |
bahçede bir sürü zencefil var. Şehriyeyle iyi gider. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الزنجبيل بالحديقة لتأكله |
Bu adam her sabah uyanıyor botlarını giyip, bu bahçede çalışmaya geliyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يستيقظ كل يوم.. يرتدي حذائه ويذهب للعمل بالحديقة.. |
O zamana kadar başkalarıyla uğraşmak, kendini bir bahçe cücesine adamaktan iyidir. | Open Subtitles | انه من الأفضل مساعدة الناس خير من الوقوف كتمثال بالحديقة |
bahçe zamanı sona erdi, bayanlar. Hadi sıraya girin. | Open Subtitles | انتهى وقت المرح بالحديقة يا سيدات اصطفوا |
Cidden hiç kendime hakim olamıyorum ben ve parktaki simitçi adama söyledim. | Open Subtitles | بجدية ، لا تحكم لي في نفسي أخبرت بائع البسكويت بالحديقة |
Belki bunların bazılarını ön bahçeye koyarım. | Open Subtitles | ما رأيك ان نزرع مثل هذه بالحديقة الامامية ، لونها جميل |
Buraya gelmekte neden bu kadar ısrar ettin? bahçeyle Mary ilgileniyor. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ أتيت إلى هنا، فـ"ماري" هي مَن تعتني بالحديقة |
Ara sıra parka gel ve artık yemek bırak, tamam mı? | Open Subtitles | . دعيني آراك بالحديقة لاحقاً وأحضري معك بعض الطعام , حسناً ؟ |
Ben aslında Ulusal Park'a kimyasal dökülmesine neden olmadım. | Open Subtitles | لم أسبب بالحقيقة .تسرب مواد كيميائية أساسية بالحديقة الوطنية |
Bahçedeki ölü köpekle oynayacağız, hem de mezarını kazmak zorunda kalmadan! | Open Subtitles | مع الكلب المدفون بالحديقة يا إلهى ليس علينا حتى نبش الجثة أولاً |
Onları kaçırmış olmaktan korkuyordum. Belki parkın yanından geçmişlerdi. | Open Subtitles | أنا خائف من أن لا نلحقهم ومن انهم كانوا يمرون فقط بالحديقة |
Öğrendiğime göre bir de yemek yapıp, bahçeyi düzenleyecekmişim. | Open Subtitles | وربما سيتوجب عليّ أن أطهو وأعتني بالحديقة |
Vücudundaki bütün o saçmalıklar baharda çimleri kim bilir ne hâlde getirecek. | Open Subtitles | الله أعلم ماذا ستفعل كل هذه القوة في جسدها بالحديقة عندما يأتي الربيع |
O öldüğü sırada ben evimde, ön bahçedeydim. | Open Subtitles | بينما كانت تموت، أنا كنت بالبيت بالحديقة الأمامية |
Fakat gökyüzü keşfi konusunda tüm bu teknoloji ve tüm bu dijital yollar bende hâlâ Hayvanat bahçesinde bir hayvana bakıyormuş hissi uyandırıyor. | TED | ولكن كل هذه التكنولوجيا وكل هذه الوسائل الرقمية التي تساهم في التعرف على السماء مازالت تشبه مشاهدة الحيوانات بالحديقة. |