ويكيبيديا

    "بالحقائق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçekleri
        
    • gerçekler
        
    • gerçeklere
        
    • gerçeklerle
        
    • gerçeği
        
    • Gerçeklerden
        
    • zıvır dolu
        
    Bana gerçekleri söyleyin yeter. Ne yapılması gerektiğini ben bulurum. Open Subtitles أخبرنى بالحقائق فحسب وأنا سأقرر ما يجب فعله , إن سمحت
    Sayın jüri üyeleri. Bay Casey, gerçekleri söyledi. Open Subtitles السيدات و السادة لجنة التحكيم سيد كيسي صرح بالحقائق
    Aptallığım; kibirim ve kendi kendimi kandırdığımı farkına varmamı sağlayan gerçekler tarafından ortaya çıkartıldı. Open Subtitles حماقتي التي أظهرت بالحقائق, تدل على.. تهوري وخداع نفسي معاً.
    gerçekler ortaya çıkınca kasti bir suç veya teşebbüs olmadığının anlaşılacağına inanıyorum. Open Subtitles و انا واثق اذا تقدمت بالحقائق سيكون الامر واضح انه لم يقصد عمل اجرامى او خطأ
    Hikâyenizi düzenleyebilir, yorumlayarak yeniden anlatabilirsiniz, gerçeklere bağlı olsanız bile. TED بأمكانك أن تعدل، تقاطع وتعيد إخبار قصتك، حتى وأن كنت مقيداً بالحقائق.
    Hevesini takdir ediyorum, ama gerçeklerle desteklenmeyen fikirler geliştiriyorsun. Open Subtitles أقدّر حماسك، لكنّك تريد أخذ القفزات الذي لم يدعم بالحقائق.
    Ama dün gerçeği ortaya çıkardım ve ayrıca Lujin'in Sofya Semyonovna'nın tırnağı olamayacağını da ispatladım. Open Subtitles ولكن في مساء أمس, في العشاء, فضحته بالحقائق وأضفت أنه هو, لوجين, أنه لا يساوي خنصر صونيا سميونوفنا
    Irak'ı kültürel ve psikolojik Gerçeklerden bihaber bir şekilde ele geçirdik. TED قمنا بغزو العراق بقوات عسكرية لا دراية لها بالحقائق الثقافية والنفسية.
    gerçekleri nasıl çarpıtacağını çok iyi biliyor. Open Subtitles انه يعرف كيف يتلاعب بالحقائق. لا يمكننا إثبات انها ذريعه.
    Burada gördüğüm gerçekleri dikkate alan tüm savcılar ve en budala yargıçlar bile, benimle aynı sonuca varırlar. Open Subtitles بالحقائق الموجوده هنا أى مدعى عام أى قاضى أحمق سيقفز الى هذه الأستنتاجات ، بهذه البساطه
    Gazeteler gerçekleri bir Hollywood hikayesine çevirmek konusunda kendilerini özgür hissediyorlar. Open Subtitles الصحف تذهب بعيدا بالحقائق اكثر من قصص هوليوود
    Ben gerçekleri daha iyi kaldırabilirim. Söyle bana. Open Subtitles أنا أفهم بالحقائق أكثر ، أخبرني ماذا حصل
    Böyle bir şeyi öğrendiğinizde de o gerçeğin de arkasından gelecek gerçekleri düşünürsünüz. Open Subtitles وعندما تكتشف حقائق مثل تلك كيف يمكنك أن تفكر بالحقائق اللامرئية
    İşe yaramaz gerçekler ve sıkıcı istatistiklerle kafa şişirdin. Open Subtitles أنت تتكلم بالحقائق الغير مفيدة والإحصائياتالمملة.
    Elindeki gerçekler yanlıştı ancak peşinde olduğu haber doğruydu. Open Subtitles ،لقد اخطأ بالحقائق لكنه إمتلك القصة الصحيحة
    Bunu gerçekler üzerinden... 18 sefer denememize rağmen bir tanesini bile kazanamadık. Open Subtitles باستثناء أننا حاولنا 18 مرة بالحقائق ولم نفز ولا مرة
    gerçeklere güven. Tamam mı? Open Subtitles أنصتِ إلى المرضى ، وثقي بالحقائق ، حسناً؟
    Bak, kesin olarak ne olduğunu bilene kadar, sadece gerçeklere bağlı kalalım. Open Subtitles انظروا، حتى نعرف على وجه اليقين ما حدث، دعونا نتمسك بالحقائق.
    Zara gerçeklere hakim olmamızı sağlıyor. Open Subtitles زارا ستتأكد إن لدينا التقيدً بالحقائق الكاملة
    Şu andan itibaren, gerçeklerle desteklenebilecek haberlerin, peşinde olacağım. Open Subtitles من الآن فصاعداً سأكتب عن الأنباء التي يمكن مساندتها بالحقائق
    İyi istihbarat verileri bilinen gerçeklerle birleştirmek demektir. Open Subtitles الإستخبارات الجيدة تعني ربط المعلومات بالحقائق المعروفة
    Arkadaşlar bunu yapar, birbirlerine gerçeği söyler. Open Subtitles هذا ما يفعله الأصدقاء، يبوحون بالحقائق
    Sanki, normal kapsamın dışındaki Gerçeklerden haberdar gibiydi. Open Subtitles كما لو كانت بطريقة ما علي علم بالحقائق خارق النطاق العادي
    İncil ıvır zıvır dolu çünkü! Open Subtitles -الكتاب المقدس غني بالحقائق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد