ويكيبيديا

    "بالحقيقه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçeği
        
    • doğruyu
        
    • aslında
        
    • gerçekleri
        
    • Aslına
        
    • itiraf
        
    Zamanı gelip, ona gerçeği söylediğinde sana âşık olmuş olacak, bunu takmayacaktır bile. Open Subtitles وفي الوقت الذي ستخبرينه بالحقيقه سيكون مغرماً تماماً بكِ حتى أنه لن يكترث
    Ama bana gerçeği söyleseydi alacağı cezanın korkusu yanında bu hiçbir şeydi. Open Subtitles لكن ذلك كان لاشيء مقارنه بالعقاب الذي يخافه في حال اخبرني بالحقيقه
    Onlara gerçeği mi söylemek istiyorsunuz? gerçeği sonra alırlar. Open Subtitles نريد إخبارهم بالحقيقه سوف يعيشون بالحقيقه فيما بعد
    Çünkü sen de en az onlar kadar kötüsün. Bana doğruyu söyle. Open Subtitles لانك وحش مثلهم تماما اخبرنى بالحقيقه يا تيرى ؟
    Bak, anlıyorum, çünkü başından beri sana doğruyu anlatmadım. Open Subtitles انظر .. انا أفهم .. لأنى لم أكن أخبرك بالحقيقه كل الوقت
    Belki Puppet Master'ı yoketmek için gelen adam aslında onu yoketmek istemiyordur. Open Subtitles ربما الرجل الذي اقتحم لاخذ سيد الدمى لم يكن بالحقيقه بالخارج لمسكه
    gerçekleri söylemek gerekirse, benim ağır birisi olduğum u düşünüy orsundur. Open Subtitles اذا اخبرتك بالحقيقه كنت اعتقد اننى امرأه ثقيله
    Ama gerçeği söyleyeyim, seni kontrole geldim. Open Subtitles و لكن ساخبرك بالحقيقه طلبوا مني ان افحصك
    gerçeği söylemeye cesaretim olmasa, size hizmet etmem. Open Subtitles لن اخدمك جيداً ايها الملك المعظم لو لم أتحدث بالحقيقه
    - Bana gerçeği söyle aptal. - Özel bir şey yoktu. Open Subtitles اخبرني بالحقيقه ايه الغبي ليس هناك شيء معين
    - Bana gerçeği söyle aptal. - Özel bir şey yoktu. Open Subtitles اخبرني بالحقيقه ايه الغبي ليس هناك شيء معين
    Sonra 21 yaşıma geldiğimde, bana gerçeği anlatmak zorunda kaldılar. Open Subtitles وأخيراً عندما أصبحت فى سن 21 كانوا مجبرين على أن يخبرونى بالحقيقه
    Sonra ona gerçeği söyleyecek ve o da daha önce olduğu gibi inanacaktı ona. Open Subtitles ثم سيخبرها بالحقيقه وستصدقه الأمر سهلاً كما من قبل
    - Ama gerçeği söyleyemezdim. - Neden o? Open Subtitles لكنى لم اكن أستطيع غخبارك بالحقيقه لما لا
    Dediklerinizi düşündüm. gerçeği bilmek daha iyi. Open Subtitles حسنا ، فكرت بما قلتِ ، واعتقد ان من الافضل ان تعلمين بالحقيقه
    Tamam. doğruyu söyleyeceğim. Open Subtitles سأخبرك بالحقيقه, لا أريدك فى أى من هذه المدن
    Andy Brower'a doğruyu söylemenin vakti geldi. Open Subtitles لقد حان الوقت كى تخبر اندى برور بالحقيقه
    Ya bana doğruyu söylersin, ya da onları bekleriz. Open Subtitles حسناً، إما أن تخبرني بالحقيقه أو يمكننا إنتظارهم
    - Peki, bu kez doğruyu söyleyeceğim. Open Subtitles حسناً ، إنني أخبركم هذه المره بالحقيقه صحيح
    aslında, o telefonda sevişti. Open Subtitles بالحقيقه, لقد مارس هو جنس الهاتف أنا كنت بالخط الآخر
    Bunun yerine onlara gerçekleri anlatabilirim. Open Subtitles بدلاً من ذلك، يمكنني ان اخبر الناس بالحقيقه.
    Aslına bakarsan kablolu yayında görev alıyorum.... ...ama o da en az öteki kadar önemli. Open Subtitles اذا انتي احدى اولئك مراسلو شبكة الاذاعة بالحقيقه بالكابل لكنهمهمايضاً.
    Hemen şimdi itiraf edersen, biz de davanın özel koşullarla yapılmasını istemeyiz. ( Özel koşullu davalarda normalden daha ağır ceza verir. ) Open Subtitles اذا اخبرتنا بالحقيقه الأن، لن نسألك على ظروف الحادثه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد