Ben Dışarıda Neler Olduğunu Biliyorum, Burada Kendi İsteğimle Kalıyorum, | Open Subtitles | انا اعرف ماذا يوجد بالخارج هناك انه قراري ان ابقى |
Dışarıda tek başına kalamaz. Zaten en başta burada olmaması gerekirdi. | Open Subtitles | لا ينبغي وجودها بالخارج هناك وحدها، وما حرى مجيئها لهنا أصلًا. |
Burası Dışarıda bulacağımız herhangi bir yerden on kat daha güvenli. | Open Subtitles | هذا محمي عشرة أضعاف من أي شيء قد نجده بالخارج هناك |
Orada tehlikeli seviyede radyasyona maruz kalmış olabilecek tam 75 çocuk var! | Open Subtitles | هناك 75 طفل بالخارج هناك الذين ربما تعرضوا لمستويات خطيرة من الإشعاع |
Orada kimin olduğu fark etmez. Benim neye inandığım da farketmez. Sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | لايهم ما يوجد بالخارج هناك ، ولا يهم ما أصدقهُ ، فنحنُ عالقون |
Dışarısı büyük su kütlesi ile dolu ve ben, Teksas çayırlarından geliyorum. | Open Subtitles | انها كتله ضخمه من المياه بالخارج هناك انا رجل ات من بلده بمروج تكساس |
Dışarıda yatmayın, fırtına çıkabilir. | Open Subtitles | ، لا يمكنك المبيت بالخارج هناك عاصفة ستهب |
Huzurlu bir pazar sabahında onlar Dışarıda ne yapıyorlar? | Open Subtitles | ماذا يفعلون بالخارج هناك صباح يوم احد وقت السلم ؟ |
Lütfen Judy, biraz almalısın. Dışarıda bir araba dolusu var. | Open Subtitles | ارجوك جودي يجب ان تأخذي البعض لدي حمولة سيارة بالخارج هناك |
Bu çocuk Dışarıda dururken soğuk iliğine işliyor... ve sen de burada oturmuş içki içiyorsun. | Open Subtitles | الصبي كانَ بالخارج هناك مجمَّد للنخاع و أنتَ فقط تجلس هنا تشرب |
Bence hayli iyi iş çıkardı; fakat Dışarıda işler daha karışık hâle geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه أحسن صنعاً و لكن الأشياء أصبحت أكثر قسوة بالخارج هناك |
Dışarıda ne olduğuyla ilgili gerçeği bana söyleyene kadar geçer not vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقوم بتصحيحها حتى تخبرني بحقيقة ما حدث بالخارج هناك |
Bu adamı Dışarıda arayan elli ajanımız var. | Open Subtitles | خمسون رجل بالخارج هناك يبحثون عن هذا الرجل |
Dışarıda bir yerdeler. | Open Subtitles | إن كانوا بالخارج هناك في مكان ما فإنهم يتعاطون ميث الكريستال مُلاحظة: |
Orada ters giden birşeyler olduğundan eminim, ve bunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | اا نتأكده انها هناك شيئا خاطئ بالخارج هناك واريد ان اعرف هذا |
Orada bir yerde olduğunu biliyorum, Cross. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | اعرف انك بالخارج هناك , كروس يمكننى ان استشعر ذلك |
Deli misin sen? Orada yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما يمكنك القيام به بالخارج هناك |
Ailem ve arkadaşlarım Orada! Onların yüzüne nasıl bakarım? | Open Subtitles | عائلتي و أصدقائي بالخارج هناك كيف لي أن أواجههم؟ |
Yani tam da garajınızın Orada. Ne yapıyormuş ki Orada? | Open Subtitles | أعني مباشرة في طريق منزلكم ماذا كان يفعله بالخارج هناك على كل حال ؟ |
Çünkü Dışarısı bir sürü pislik insanla dolu. | Open Subtitles | لأن هنالك الكثير من المجانين الحمقى بالخارج هناك |
Oradaki göreviniz için teşekkürler ama sizi yine göndermek zorundayız. | Open Subtitles | نقدّر مجهودكم بالخارج هناك, لكنّ يجب علينا أن نعيدكم في |
Ve Dışarıdaki adamım bana hedefte olduğumuzu söylüyor. | Open Subtitles | ورجلى جو بالخارج هناك يقول لنا انه قد اصاب الهدف |