ويكيبيديا

    "بالخضار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sebzeli
        
    • sebzelerle
        
    • vejetaryen
        
    Sipariş veriyorum ... iki makarna, biri sebzeli, biri tavuklu. Open Subtitles أين عملت؟ خذ الطلب, اثنين معكرونة واحد بالخضار والثاني بالدجاج
    İki Manchurian, biri sebzeli, bir tavuklu. yağda pilav? Hayır? Open Subtitles اثنين معكرونة واحد بالخضار والثاني بالدجاج, رز محمر؟
    - Size sebzeli güveç yaptım. Open Subtitles لقد صعنت لكم حساء الكينو بالخضار الذي تحبوه كلاكما جيد
    Bu güzel eti sebzelerle birlikte güzel bir sosla yiyorum. Open Subtitles أني آكل هذا اللحم الجيد جدا بالخضار مع صلصة جيدة
    - Önce sebzelerle başlayacağız, tamam? Open Subtitles -فلنبدأ بالخضار . -نعم .
    Bugün vejetaryen lazanya veriyorlarmış. Open Subtitles حسناً، الطبق الرئيس لليوم هو لازانيا بالخضار
    Bir vejetaryen pizza. 12.50 dolar. Open Subtitles بيتزا بالخضار 12.50
    Terbiye edilmiş yumurta sarısı, bezelye kreması ve yeşil kabak çiçekleri karidesli Fransız sebze türlüsü, tatlı ve ekşi sos ve gevrek sebzeli karışık balık. Open Subtitles طبقكِ يا سيدتي هو متبل صفار البيض مخلوط بالبازلاء وأنتِ يا سيدتي، جمبري مع الأرزية والصلصة الحامضة وأنتِ يا سيدتي سمك ممزوج بالخضار المقدد
    Masa ikiye iki sebzeli lazanya. Open Subtitles اثنين لازانيا بالخضار للطاولة رقم 2
    Eğer gözümüzün önünde duran noktaları birleştirecek kadar zekiysek beslenmeleri için ailelere bir kutu süper kahraman şekilli sebzeli makarna ve 3,5 litre barbekü sosu vermekten daha iyisini yapabiliriz. TED وإذا كنا أذكياء، ووضعنا النقاط على الحروف تلك التي أمامنا مباشرةً، فيمكننا القيام بما هو أكثر من إعطاء عائلة صندوقاً من معكرونة نودلز الغنية بالخضار وعلى هيئة الأبطال الخارقين وغالوناً من صلصة الشواء ليطعموا أنفسهم.
    Her çantada şunlar vardı: İki adet 600 ml Snapples diyet soğuk çay, 3,5 litre barbekü sosu, bir paket patates cipsi, bir kutu süper kahraman şekilli sebzeli makarna, bir kutu belVita kahvaltı barı, bir konserve fasulye püresi, bir konserve bezelye, küçük bir konserve mısır, Ding Dong keklerini unutmadan edemem ve kızarmış taze soğan, güveçte yeşil fasulye yemeğinin üzerine atılan türdekilerden. TED كانت كل حقيبة تحوي عبوتين من عصير "دايت سنابلس"، جالوناً من صلصة الشواء، كيساً من بطاطا "كيتل" المقرمشة، صندوقاً من معكرونة النودلز الغنية بالخضار وعلى هيئة الأبطال الخارقين، صندوقاً من بسكويت فطور "بيل فيتا"، علبة من الحبوب المهروسة، علبة من البازلاء المحلاة، وعلبة صغيرة من الذرة. ولا يغيب عن ذهني كعك "دينغ دونغز" ذاك وشرائح البصل المقلية، تلك التي يضعونها زينة في الأعلى لطبق الفاصولية الخضراء.
    Hayır, sebzeli. Open Subtitles بل بالخضار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد