Doğum sırasında diğer kadının annesi yanlışlıkla benim odama geldi ve sohbet ettik. | Open Subtitles | .. عندما كنت في المخاض دخلت والدة المرأة الأخرى بالخطأ إلى غرفتي وتحدثنا |
Prezervatifi, bir muza takarak ağzına sokmuş, ve yanlışlıkla ciğerlerine çekmiş. | Open Subtitles | يحفّز الـ. وضعت الواقي الذكريّ على موزة وأدخلتها فمها واستنشقته بالخطأ |
"yanlışlıkla" ile kastım, sarhoşların tatlı çöreklerini ne kadar sevdiklerini hatırladım. | Open Subtitles | و بكلمة بالخطأ أعني انني تذكرت كم ان السكيرين يحبون الدونات |
Yani ikimizde aynı yerde çalışıyoruz ve bu yanlış ama nedense yanlış hissettirmiyor. | Open Subtitles | أنّنا لن ننجح و انّ ما نفعله شيء خطأ لكنّي لا أشعر بالخطأ |
Her yıl kostümle kazara yakışıklı olmaya ne kadar çaba harcadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل كم بذلت من الجهد لتجعل من نفسك وسيماً بالخطأ لزي كل سنة |
Hey. Ben... Ben üzgünüm, kazayla birkaç şey düşürdüm de. | Open Subtitles | مرحبًا، آسفة أنّي بالخطأ أوقعت بعض الأشياء هناك في الخلف. |
Eminim yanlışlıkla olmuştur ama örneklere göre eğer hükümdar alaya arkasını dönerse bu onların artık ev süvarisinden sayılmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | أنا متأكدة انها بالخطأ ولكن وفقاً لسابقة اذا اصحاب السيادة أداروا ظهورهم للحشد فلن يكونوا بعد الآن جزءاً من أهل القصر |
Hatta yakın zamanda, yakanlanmalarına ve karaya çıkarılmalarına, yanlışlıkla yakalanmış olsalar bile, yasak getirilmiş durumda. | TED | هناك حضر على الامساك بها او حتى جرها الى اليابسى أو حتى تلك التي تُمسك بالخطأ |
Örneğin bir gün laboratuvarda, yanlışlıkla izolasyon bantlarının üzerine bastı. | TED | مثلًا، في إحدى الأيام في المختبر، مشى جيم بالخطأ على لفافة شريط كهربائي. |
Eğer hesabın spam olduğunu düşünüp yanlışlıkla askıya alırsak, bu şansı elde edemeyeceksiniz. | TED | لن تحصل على تلك الفرصة إذا قمنا بفصل هذا الحساب بالخطأ معتقدين أنه إزعاج. |
Eğer birisi yanlışlıkla onların üzerine basarsa veya eline alırsa, patlayabilirler. | TED | إن داس أحد عليها بالخطأ أو حملها، فيمكنها أن تنفجر. |
Şu anda tabii ki evde ışıkları yanlışlıkla açık unutmaya karşı çok duyarlıyım. | TED | طبعا الآن، أنا حساس جدا في المنزل إذا تركنا إضاءة بالخطأ |
Cüzdanını çöpe atarken yanlışlıkla onu da attığını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنهُ قام برميها بالخطأ بينما كان يرمي نفاية من محفظته |
Ama bir şeyi yarı yanlış yapmanın anlamı ne ki? | Open Subtitles | ولكن ما الفائدة في عدم القيام بالخطأ على أكمل وجه؟ |
Bunun yanlış ellere geçmesini istemeyiz dimi? Bu senin portren miydi? | Open Subtitles | لا نستطيع ان نجعله ينتهي بالخطأ هل كانت عليها صورتك ؟ |
Böylece sahte bir anı oluşturuldu, çünkü teknik olarak kötü hiçbir şeyin yaşanmadığı bir yerde, yanlış noktada korku duydu. | TED | فإذاً قد تكونت ذاكرة خاطئة، لأنه بالخطأ أصبح يخاف بيئة حيث، عملياً، لم يحدث أي شيء سيء فيها. |
Bir gün hücre arkadaşım bana okusun diye gazetenin spor sayfasını almak için koşturdum. Ve kazara işle ilgili bölümü açtım. | TED | ذات يوم اندفعت لأحصل على صفحة الرياضة من الجريدة ليقرأها لي رفيقي في الزنزانة، ولكني بالخطأ أخذت صفحة الأعمال |
Bakın, birisi ihtiyarın cüzdanını kazara alıvermişse geri versin de boş yere başımız ağrımasın! | Open Subtitles | إن كان أحدكم قد أخذ محفظة العجوز بالخطأ فاليردها ولن نحاسبه |
kazayla bile ateş etmemesini söyle. | Open Subtitles | لكن قل له ألا يطلق علي النار ولا حتى بالخطأ |
Siz zengin kolej çocuklarının hata yaptığınızı kabullenecek kadar eğitim almadığınızı kanıtlıyor. | Open Subtitles | يُثبتُ بأنّكم يا أولادَ الكليَّاتِ الأغنياءِ متعلمتوش بما فيه الكفاية... للإعتِراف بالخطأ. |
kaza nedeniyle değil ama yüksek dozda ağrı kesici verdiğim için. | Open Subtitles | ليس من الحادثة بل لإني وصفت جرعة دواء مسكن بالخطأ |
Ve eğer Cliff Howard bir hatayla hapisteyse, bunu düzelteceğim. | Open Subtitles | وما إذا كان كليف هوارد في السجن بالخطأ .فسأقوم بإصلاح ذلك |
...ona yanlışlıkla 3 çeyrek verdim... ..hatayı düzeltmek için onu bulmak tüm öğlenimi aldı. | Open Subtitles | أعطيته ثلاثة أرباع بالخطأ. أمضيت وقت الظهيرة بأكمله بحثاً عنه. |
Suçu kabullenmek ile hatalı olduğunuzu itiraf etmek arasında fark vardır. | Open Subtitles | هناك فرق بين الاعتراف بالذنب والاقرار بالخطأ |
Hemen etmelisin. Yanlışlık olmuş olabilir. | Open Subtitles | أوه، يجب أن تتخطي ذلك قد يكون مرسل بالخطأ |
Bıraktığımızda Profesör doğru ve yanlışa inandığınızı ve insanları incitmenin yanlış olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | لمّا توقّفنا حضرة البروفيسور، قلتَ أنّك تؤمن بالخطأ والصواب، ومن الخطأ أن تؤلم النّاس. |
Bir hataydı, ama şimdi geçmişe dönemeyiz. | Open Subtitles | بالخطأ ، لكنه لا يستطيع العودة |
Anthony Weiner yanlışIıkla 40 bin takipçisine kasık fotoğrafını gönderdi. | Open Subtitles | أنتوني وينر غرّد بالخطأ بصورة عضوه لـ40 ألف مُتابِع |