Evet, şimdi korku ve endişe yerini rahatlığa ve rahatlığa bıraktı. | Open Subtitles | صحيح, الآن بدلًا من الشعور بالخوف والقلق أشعر بالراحة و.. مرتاح |
korku ve güvensizlik tarafından engellenmemek nasıl bir şey acaba? | Open Subtitles | ما يجب أن يكون هو ألا تصاب بالخوف وضعف الشخصية. |
Burada yalnızken çok korkuyorum ve sen de her gece dışarı çıkıyorsun. | Open Subtitles | اننى اشعر بالخوف عندما اكون هنا وانت تخرج خارجا ليلة بعد ليلة |
Kuzunun, kurttan korkması gibi benim kalbim de korkuyla dolu. | Open Subtitles | كما يخشى الحمل الذئب كذلك ، إن قلبى مثقل بالخوف |
Benim bir bedenim yok, o yüzden öleceğini düşünürken tattığın korkuyu tadamam... | Open Subtitles | لا استطيع ان اشعر بالخوف الذي واجهته اليوم لأنني لا امتلك جسدا |
Güzel bebeğim. Çok çaresiz ve korkmuş olmalı. | Open Subtitles | طفلي الحبيب، لابد أنه يشعر بالخوف والضعف |
Ayrıca, Natalie benim bir randevum olmasından Korkuyor, ve annem kendini sansürlemekten aciz. | Open Subtitles | بالضافة ناتالي تشعر بالخوف من خروجي في موعد وأمي غير قادرة سيطرة نفسها |
Her biri kendine özgü müziksel temalarını kullandı rakiplerinin yüreklerine korku saldılar ve dövüş daha başlamadan onları bozguna uğrattılar. | Open Subtitles | كل فرد منهم كان له مقطوعة موسيقية خاصة كانت تدب بالخوف في قلوب خصومهم مما جعلتهم ينتصرون قبل بداية المباراة |
Ama sıklıkla, korku, şüphe, inatçı umutlarımız tarafından alıkoyuluruz ve dinlemeyi reddederiz. | Open Subtitles | ومن نقربه منا ولكن دائما يتششت انتباهنا بالخوف الشك, أو آمآلنا العنيده |
Gözlerindeki bakıştan korku dolu olduğunu anlayabiliyordum. | TED | علمت هذا من خلال النظرة التي كانت في عينيها أنها كانت مملوءة بالخوف. |
Böylesi bir korku ve güvensizlik bulaşıcıdır. | TED | هذا الشعور بالخوف وعدم الثقة كان معدياً. |
Sürekli bir korku içinde olma hissiyatıydı, fakat neyin sizi korkuttuğunun bilincinde dahi olamadan. | TED | إنه الشعور المستمر بالخوف لكن دون حتى معرفة ما الذي يخيفك. |
Normalde gerçeklikle yarım bir bağım vardır, buna rağmen ben bile korkuyorum. | Open Subtitles | بالعادة أنا أعيش في عالم خيالي حتى أنا بدأت أشعر بالخوف الآن |
Bunun görünenlerle ya da azıcık dahi olsa korkuyla ilgisi yok. | Open Subtitles | لا شيء له علاقة بالمظاهر وليس له علاقة بالخوف البسيط حتى |
Ama yarın için bir söz vermedim. korkuyu hissedebiliyor musun Peder? | Open Subtitles | ولكنى لم أقل أى شىء عن الغد هل تشعر بالخوف أبتى؟ |
"Mutlu bir yüz, bir anda korkmuş bir ifadeye bürünürken, ...mutlu olmaya çalışmak, acıyı bastırmaktan daha çok cesaret istiyor." | Open Subtitles | عندما تشعرأحدى الوجوه السعيدة فجأة بالخوف فإن تلك السعادة ستحتاج لمزيدا من الصبر لان عليكِ وقتها ان تتحملين الالم |
Rohit, ben korkuyorum. Sen Korkuyor musun? | Open Subtitles | أَشْعر بالخوف الشديدً اليوم ألا تَحس بنـــفس الشــــعور؟ |
Gervase sizi çağırdığında korktum. Panikledim. | Open Subtitles | عندما دعاك جريفز احسست بالخوف ,واصابنى الذعر |
Bu alışkanlıklar, bütün kadınları ezip korkutuyor, hayatta kalmaları için erkeklere bağımlı hâle getiriyor ve bu, erkek egemen sistemin devam etmesine sebep oluyor. | TED | إذن كل هذه العادات مجتمعة تحطم المرأة، تملؤها بالخوف وتجعلها معتمدة بالكلية على الرجل من أجل نجاتها، وهذا ما يسمح لنظام قوة الرجل بالاستمرار. |
Sadece daha önceden hiç yaşamadığım bir hisse kapılmışdım... ve korkmuştum. | Open Subtitles | شعرت بأنني لم أعد أعرفك على الأطلاق. ومن ثم شعرت بالخوف |
Çok korkmaya başladım çünkü bütün dünyanın aynı zamanda aynı hızla çökeceğini öngörmemiştim. | Open Subtitles | و ابتدأت أشعر بالخوف حقا تشارلز موريس مؤلف كتاب ذوبان عدد 2 تريليون دولار لأننى لم أتوقع |
Titrek ellerim ve hızla atan kalbimle korkudan donmuştum. | TED | ارتجفت يداي وتسارعت دقات قلبي، وكنت مشلولاً بالخوف. |
İnsanlar nerde olurlarsa olsunlar ortak bir yönleri vardır: Hepsi ölümden korkar. | Open Subtitles | الناس في كل مكان هي نفسها في شيء واحد انهم جميعا يشعرون بالخوف من الموت |
Annesinin kuzusu korktu mu? | Open Subtitles | هل يشعر الطفل المدلل لأمه بالخوف ؟ |
korkunun nasıl hissedildiğini, fakat korkularımızın ne anlama geldiğini düşünmek için yeterli zaman harcadığımızdan emin değilim. | TED | نعلم كيف يكون الشعور بالخوف ولكني أشك في أننا نقضي الوقت الكافي للتقكير في معنى مخاوفنا |
Hayatımda, korktuğunu kolayca itiraf edecek pek fazla insan tanımadım. | TED | لم أقابل في حياتي الكثير من الناس على استعداد أن يقرّوا بالخوف حال شعورهم به. |