ويكيبيديا

    "بالخير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyiye
        
    • işaret
        
    • iyi şeyler
        
    • kötüye
        
    • iyi bir
        
    • iyiliğe
        
    • gözükmüyor
        
    Mimariden pek bir şey anlamam ama bu iyiye işaret olamaz. Open Subtitles لا أعلم الكثير بخصوص الهندسة المعماريّة، لكن هذا لا يبشّر بالخير.
    Ama derideki kemik çıkıntısı iyiye işaret değil. Open Subtitles لكن نتوء العظام تحت الجلد لا تبشر بالخير
    Bir şeyler yapabilmek için fırsatları vardır iyi şeyler yapıp, dünyayı geliştirebilirler. Open Subtitles هنالك الكثير من الفرص لفعل شئٍ ما يعود بالخير على هذه البلد
    Ben yalnızca doğruya ve yanlışa inanırım. Ben iyiye ve kötüye inanırım. Open Subtitles إنّي أؤمن بالصواب والخطأ، أؤمن بالخير والشرّ.
    Yavruların çok olması katil balinalar için iyi bir şey, ...fakat ekip yavrularla daha çok vakit geçirdikçe onlara daha çok ısınıyor. Open Subtitles وجود عدد كبير من الصغار يبشر بالخير للحيتان القاتلة ولكن كلما قضى الفريق وقتا أطول مع الصغار كلما زاد الود بينهم أكثر
    Onu iyiliğe bağlayan, içindeki insan yanını uyandıran tek şeyi çıkararak: Open Subtitles سنُبعِد الشيء الوحيد الذي يُضعِف نصفه البشري الشيء الذي جعله يتمسك بالخير:
    Olamaz! Pek iyi gözükmüyor. Open Subtitles أوه،لا ،الأمر لا يُبشر بالخير.
    Gerçek şu ki, kaybettiğin her bir duyun tanımladığın her delil için iyiye işaret değil.. Open Subtitles الحقيقة بأَنْك خسران أحد لك لا يُبشّرَ بالخير لأيّ دليل قدّمتَ.
    Sanırım bu kurtarma için iyiye işaret. Open Subtitles أعتقد أنّ هذا يبشّر بالخير لفرقة الإنقاذ؟
    Bu zaman dilimi, kraliçe için de iyiye işaret değil tabi yaşadığı ihtimalini göze alırsak. Open Subtitles هذا ليس إطار زمني يبشر بالخير بالنسبه للملكة، على إفتراض أنها لا تزال على قيد الحياة.
    Bilmeni isterim, ona senin hakkında sadece iyi şeyler söylüyorum. Open Subtitles شيء يجب أن تعرفيه بأني لا أتحدث إلا بالخير عنك أمامه
    Senden yarattığın dünyada iyi şeyler yapabilmek için bizi korumanı istiyoruz. Open Subtitles ونطلب منك حمايتنا لأجل القيام بالخير للعالم الذي خلقته
    Dünyada iyi şeyler yapmak için beni yüzüstü bırakıyor. Open Subtitles رفض عرضي لأنه يريد أن يقوم بالخير
    İyi ve kötüye dair çok keskin görüşleri vardır ki ben de bu görüşlerine katılıyorum. Open Subtitles لديه أراء متعصبة فيما يتعلق بالخير والشر، والتي أشاركه بها
    İyiye ve kötüye inanır mısın? Open Subtitles هل تؤمن بالخير والشر؟
    Hızın seni etkilediğini bilmek iyi bir şey. Open Subtitles ويبشر بالخير بالنسبة لي أن سرعة الاختام لك.
    Eğer bunun arkasındaki Ölüm ise onlar her ne olursa olsun iyi bir şey olamaz. Open Subtitles أتعلم , إن كان الموت هو من وراء هذا .. فحينها , مهما كانت هذه الأشياء فالأمر ليس مبشراً بالخير
    Bu şehir iyiliğe inanmaya hazır insanlarla dolu olduğunu sana kanıtladı. Open Subtitles هذه المدينة ارتك أن فيها ناس كثيرون تؤمن بالخير
    "İnsanların içindeki iyiliğe inanıyorum." Çok hoş. Open Subtitles "أؤمن بالخير الذي بداخل الناس." هذا لطيف، ماذا لديك؟
    Hiç iyi gözükmüyor. Open Subtitles هذا لا يبشّر بالخير.
    Bay Cahill durum iyi gözükmüyor. Open Subtitles أيّها السيّد (كايهل)إن هذا لايبدو . مبشرًا بالخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد