İçeride beyzbol şapkalı bir adamla konuşan deri ceketli biri var. | Open Subtitles | بالداخل هناك أحدهم يرتدي قبعة يتكلم مع أحدهم يرتدي سترة جلدية |
İçeride olduğunuzu biliyorum, Sir Charles. | Open Subtitles | إفتح ذلك الباب. أعرف أنك بالداخل هناك. إفتح .. |
Tatlım, seninle içeride görüşürüz. Sana söylemek istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | يا عزيزتي، أراكِ بالداخل هناك شيئا كنت أعني بقوله لكِ |
Doktorun suçu olmalı, çünkü ben içeride eski rekorumu kırdım. | Open Subtitles | يجب ان تكون غلطة الطبيب لأننى قمت بتحطيم رقمى القياسى السابق بالداخل هناك |
Kızın dediğin duydun Kızın orda içerde. | Open Subtitles | ، كما سمعت من هذه البنت بنتك بالداخل هناك |
Blonsky, geri çekil. Kızım içerde! | Open Subtitles | ماسكويت , توقف عن ذلك إبنتي بالداخل هناك |
Blonsky, geri çekil. Kizim içeride! | Open Subtitles | ماسكويت , توقف عن ذلك إبنتي بالداخل هناك |
Senin içeride benimse dışarıda olmamın bir güzelliği var. | Open Subtitles | طالمابقيتَتكذبعلى نفسكبشأن حقيقتك. الجميل بكونكَ بالداخل هناك وكونيفي الخارجهنا .. |
İçeride iki ya da üç dakika kaldık ve sonra dışarı çıktı, hepimiz çıktık ve kameranın yer değiştirdiğini fark ettik. | Open Subtitles | . ولم نكن بالداخل هناك لأكثر من مدة دقيقتين أو ثلاثة، وبعد ذلك خرجت، جميعنا خرجنا معاً، |
Evet, evet, ben bunu düşünemedim bile. Çantanı içeride unutmuşsun. Tüh ya. | Open Subtitles | نعم ، صحيح ، أنا لم أفكر مطلقاً في ذلك لقد تركت حقيبتك بالداخل هناك اللعنة لا أريد الذهاب لا أريد منك أن تذهبي |
İçeride duyduğum onca şeyden sonra ne yapıp yapmayacağın konusunda en ufak fikrim dahi yok. | Open Subtitles | بعد كل ما سمعته بالداخل هناك. لا فكرة لدي عما يمكنكِ و لا يمكنكِ فعله. |
Etrafı kolaçan edip içeride kaç kişi olduklarını tahmin etmeye çalışacağız. | Open Subtitles | سننظر حولنا ونحاول استشعار عدد الناس الذين بالداخل هناك. |
İçeride neler olduğuyla ilgili biraz daha bilgi verebilirdiler. | Open Subtitles | كان عليهما إخبارنا بالمزيد عمّا حدث بالداخل هناك |
Aradığınız çocuk içeride. | Open Subtitles | الطفل الذي تبحث عنه بالداخل هناك |
Kim bilir daha içeride kaç tanesi var. | Open Subtitles | لا أحد يعلم كم عددهم بالداخل هناك |
Eşimin kızı içeride. | Open Subtitles | إبنة زوجتى موجوده بالداخل هناك |
İçeride üç adet karşı önlem sistemi mevcut. | Open Subtitles | بالداخل , هناك ثلاثة. أنظمة مضاده. |
Vincent teslim oldu. İçeride. | Open Subtitles | لقد سلم فينسنت نفسه، انه بالداخل هناك. |
İçeri gir, içerde başka bir tane var. | Open Subtitles | انظر بالداخل هناك واحد آخر بالداخل |
İçerde önceden birşeyler paylaştığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني سمعتك تشارك بالداخل هناك |