Başka bir hastaneye sevk edilmeden ve cebimden ödeme yaparak, Elizabeth'i cildiyeye götürdüm. | TED | و لذلك و بلا تردد و بالدفع نقداً أخذتها إلى أخصائي أمراض جلدية |
Diş tellerin için öleceğini öğrendikten önce mi ödeme yaptılar sonra mı? | Open Subtitles | هل قاموا بالدفع من أجل تقويمك قبل أم بعد اكتشافهم لمرضك ؟ |
Aslında, 1998'den beri federal hükümet çiftçilere tütün yetiştirmemeleri için para ödüyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، ومنذ سنة 1998 الحكومة الفدرالية تقوم بالدفع للمزارعين لعدم زراعتها |
Ne zaman polislere para ödemeye başlayacaksın, ki işlerine dönsünler? | Open Subtitles | متى ستبدأ بالدفع لرجال الشرطة لكي يعودوا إلى العمل ؟ |
Şimdi, ödemeyi yapacağım yeri kağıda yaz ve bana ver. | Open Subtitles | الآن ، أكتب لى المكان الذى أستطيع أن أقوم بالدفع به |
James Lyne: Şu siber suçlulardan birisine kendi web siteme saldırması için ödeme yaptım. | TED | في الواقع، لقد قمت بالدفع لواحد من هؤلاء المخترقين ليقوم بالهجوم على موقعي الشخصي |
Eğer ödeme yapmadılarsa, onların havuzlarına bakmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تقوم بعمل صيانة لحمام سباحتهم إن لم يقوموا بالدفع |
Bunlar için ödeme yapacağın hiç aklına gelmezdi, değil mi? | Open Subtitles | أظن أنك لم تفكر أبداً بالدفع لهؤلاء. أليس كذلك؟ |
Bir, hepsi soyuldu. İki, hepsine benim şirketim ödeme yaptı. | Open Subtitles | واحد، لقد تمت سرقتهم جميعاً إثنان، شركتي ستقوم بالدفع |
Paramı öde. Gitmem gerek. Yolculuk için ödeme yapmalısın. | Open Subtitles | أدفع لي, يجب أن أذهب عليك أن تقوم بالدفع لي لهذه الرحلة |
Bir kaç saniye de olsa para fikrinden uzaklaşıp ödemenin jetonla yapılması bir farklılık yaratır mıydı? | TED | هل ستكون خطوة أزيلت من النقد لثواني قليلة بالدفع لك عبر الرموز ستحدث فارقاً؟ |
Bu yolculuklara cepten para veremem artık. Burada ne halt ediyoruz biz? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أستمر بالدفع من نقودي الخاصة,أعني ما الذي يجري؟ |
Bu her şeyi değiştirir. Filmini izlemek için para veririm artık. | Open Subtitles | هذا يغير الكثير ، فالآن سأرضى بالدفع لمشاهدته في فيلم |
Bir satıcı buldum. ödemeyi yapar yapmaz malzemelerim olacak. | Open Subtitles | لقد وجدت وكيلاً وحالما أقوم بالدفع سأحظى بالمعدات |
Tüm parayı o ödedi. | Open Subtitles | لقد كلّفت اكثر من 30 الفاً هو من قام بالدفع |
Kanserden kurtulmanı kutlamak istedin ve bunun parasını bulmak da benim görevim. | Open Subtitles | . . لكنك اردتي ليله احتفاليه بعد شفائك ووظيفتي ان اقوم بالدفع |
Pekala. Neredeyse bitiyor. Ikınmaya devam et. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كاد الطفل ان يأتي ، استمري بالدفع. |
Tamam, neredeyse bitti. İtmeye devam et. | Open Subtitles | حسنا, لقد كدت تنتهين استمري بالدفع |
Peki bu intiharlık çabamızın karşılığını kim ödeyecek? | Open Subtitles | ومن سَيَقوم بالدفع لنا مُقابِل المهمة الأنتحاريه؟ |
Reklamların olmadığı bir internet dünyası düşünün. İçeriği gördüğümüzde bedelini ilgimizle ödemek yerine sadece ödeyeceğiz. | TED | تخيلوا إنترنت بدون إعلانات، لأنه بدلًا من قيامنا بالدفع بدون أن نشعر عند مشاهدتنا لمحتوى ما، فقط نقوم بالدفع. |
Felicity, vardiya kartını işleyeceğim burada konuşup barışana kadar ikinize de maaş vereceğim. | Open Subtitles | سأقوم بلكمكِ و سأقوم بالدفع لكِلاكما لتقفا هنا و تتحدّثا حتى تصلحاه. |
Söyle bakalım Komodor. Neden kiralarını aksatmadan ödeyen tipler, hep acayip tiplerdir? | Open Subtitles | لماذا دائماّ غريبى الأطوار من يقومون بالدفع بموعده؟ |
Son beş aydır ödemeleri yapan kim? | Open Subtitles | من كان يقوم بالدفع عن الشهور الخمسة الماضية ؟ |
Sonunda sadece kazananlara öderim, aslında burada çok beleşçiyim, ki belki bu yapılacak en iyi şey değildi. | TED | وبالنهاية، أقوم بالدفع للفائزين فحسب، أنا بخيل جدًا في هذا الأمر، وقد يكون ذلك أمرًا سيئًا |