Tiksindim, polise gitmeyi tehdit ettim. | Open Subtitles | شعرت بالإشمئزاز ، هددته بالذهاب إلى الشرطة |
ve polise gitmeyi aklından bile geçirme dediler. | Open Subtitles | وعدم التفكير إطلاقاً بالذهاب إلى الشرطة |
Bir öğrenci saldırıya uğradığında polise gitmekle yükümlüyüm. | Open Subtitles | عندما يتعرض طالب للاعتداء فأنا مطالب بالذهاب إلى الشرطة |
Eğer polise gitmekle tehdit ettiyse bunu yapmazdı. | Open Subtitles | -ليس إذا هددت بالذهاب إلى الشرطة |
Sonra Dr. Elliot bunu anladı ve seni polise gitmekle tehdit etti. | Open Subtitles | (إليـوت وهدّد بالذهاب إلى الشرطة |
Eğer tekrar beraber olmazsak... polise gidip benim yaptığımı söylemekle tehdit etti. | Open Subtitles | تُهدد بالذهاب إلى الشرطة وتقول بإنني ضربتها إذا لم تّعد علاقتنا مع بعض مجدداً |
Javi polise gidip cesedin nerede olduğunu söylemekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | خافي) يهدد بالذهاب إلى الشرطة) و إخبارهم عن مكان الجثة |