Hayır o değil, şarkıyı radyoda çaldırdılar ve albümleri oldu. Bizim yapmamız gereken de işte bu. | Open Subtitles | لا , لقد عزفوا هذه الأغنية بالراديو ثم اصدورا الألبوم , هذا مايجب ان نفعلة |
Her yağmur yağdığında radyoda bu şarkıyı çalarlardı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين عندما كانت تذاع هذه الأغنية بالراديو في كل مرة تمطر فيها السماء |
Bırakın kalsın. telsizle yardım istedim. | Open Subtitles | إتركه ، لقد إتصلت بالراديو طلبا للمساعدة |
Sıhhiyeden telsizle haber veririm, ve seni doğruca bir hastaneye yollarız. | Open Subtitles | ثم سأكون قادر على استدعاء طبيبا من المستشفى بالراديو |
telsiz bağlantısının dahi olmaması şaşkınlık vericiydi. | Open Subtitles | بشكل لا يمكن تصديقه لم يكن بهذه القلعه أى وسيلة أتصال بالراديو |
Ken, bırak şu radyoyu. | Open Subtitles | كنيث . كف عن العبث بالراديو وضع الاسطوانه |
Sally yine radyoyla mı oynuyordu? | Open Subtitles | هل كانت سالي تلعب بالراديو مجددا؟ - لقد حذّرتها |
Hawaii'yi geçer geçmez siz ikiniz onu Telsizden yakalamaya çalışacaksınız. | Open Subtitles | عندما يتخطى هاواي عليكما ان تحدثوه بالراديو |
Bu aralar radyoda sağlam talk şov sunucuları bulmak zor iş. | Open Subtitles | من الصعب هذه الايام الحصول علي مذيع جيد بالراديو |
Bir kalıp çikolata, bir fincan çay, radyoda çalan konser. | Open Subtitles | لوح شوكولا كوب شاي حفلة موسيقية بالراديو |
Az önce radyoda sisten bahsettiniz. | Open Subtitles | لقد ذكرتي شيئا الان بالراديو الضباب |
telsizle Sheppard'a ulaşmaya çalıştım ama ne ondan ne de Teyla ve McKay'den yanıt alabildim. | Open Subtitles | حاولت الاتصال بالراديو مع شيبرد لكن ليس هناك إجابة منه أو تايلا أو مكاي |
telsizle geldiğimizi haber vereceğim. | Open Subtitles | سأراسل بالراديو وأتأكد أنهم على علم بقدومنا |
Bir şey öğrenir öğrenmez telsizle bana hemen haber ver. | Open Subtitles | . اتصلي بي بالراديو حينما تعثر على شيءٍ ما |
Laurel, kaptana Hawaii ile telsiz bağlantısı kurup kuramayacağımızı sor. | Open Subtitles | "لوريل " , إطلبى من الكابتن مخاطبة " هاواى" بالراديو |
Ama normal telsiz bağlantısı olsun lütfen. | Open Subtitles | حسنًا لكن حافظا على الاتصال الدائم بالراديو |
telsiz mesajına cevap alamamış. | Open Subtitles | وبدا يهاتفهم بالراديو لكن لم يجبه احدا |
radyoyu, gazeteleri televizyonu kontrol ediyorsunuz ama üniformasını çıkartmamız lazım. | Open Subtitles | يجب ان نخرجه بما اننا نتحكم بالراديو و الجرائد و التلفاز، لكن |
Dokunma şunlara. Sakın radyoyla oynama! | Open Subtitles | أطفئ المساحات و لا تعبث بالراديو |
Patron, kapıdaki adamlara Telsizden ulaşamıyorum. | Open Subtitles | أيها الرئيس، أيها الرئيس لا أستطيع التواصل مع الرجال عند البوابة بالراديو |
Bugün doğum günüm. Doğum günümde Radyo senin kontrolünde olamaz. | Open Subtitles | إنهُ عيد ميلادي , أنتَ لا تتحكم بالراديو بعيدِ ميلادي. |
Çünkü birkaç yüz dolar karşılığı, yerel bir radyoya çıkabilir. | Open Subtitles | -لأن مقابل بعض مائات الدولارات -ممكن أن يراقبوك بالراديو |
Hiç komik değil. Ve biz Telsizde konuşurken sen ses çıkaramazsın. Otur oraya. | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً ولا تتحدث بينما نحن نتحدث بالراديو ، والآن اجلس بالخلف |
-Sen de radyodaki sessin. Harika bir çift olurduk. | Open Subtitles | وإنتي صوت بالراديو بإمكاننا تكوين ثنائي رائع |