Aşkları ateşi daha da körükledi. Ve o bahar pekçok başka rakun gibi Shoukichi ve Okiyo'nun da dört yavru rakunları oldu. | Open Subtitles | ان حبهم قد زاد فقط تأجج النار و مثل الكثير من الراكون بالربيع اربع من الراكون الصغار تم ولادتهم لشوكيجي و اوكيو |
Geçtiğimiz bahar, ev aniden terk edildi. | Open Subtitles | ثم بالربيع الاخير, منزل المزرعة كان مهجورا فجئة |
Sadece geçen bahar onunla tanışma ve konuşma şerefine ermiştik. | Open Subtitles | وقد حظينا شرف لقاءه فقط بالربيع الماضي.. وأن يقوم بتوجيه الحديث لنا |
Gül'e dönüşecek bir tohum yatar, baharda güneşin sevgisiyle. | Open Subtitles | تكون هناك بذور مع حب الشمس بالربيع انها تتحول الى زهرة |
Bize kuşların baharı şarkılarla karşıladığı anlatılırdı, burada da aynen bu şekilde karşılıyorlar. | TED | قيل لنا أن الطيور تُرحِّب بالربيع بأغنية سعيدة، وهنا يفعلون ذلك بالضبط. |
Yazın başlıyordu ve baharın ardından bitiyordu. | Open Subtitles | " إنة يبدء في الصيف " " وكان ينتهي بالربيع التالي " |
Onu bir ilkbaharda ekti ve her sabah ilk is yanina gidip onunla ilgilenirdi portakallar buyumus muydu bakardi. | Open Subtitles | زرعها بالربيع وكان دائما يخرجُ هناك وأولشئيراههي. يرىأيبرتقالهنضجة. لكنولاشئ نضج. |
Geçen sene, bahar tatilindeki Sözcü eğlencesinden ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن الاجازة التي كانت بالربيع الماضي في إجتماع صانعوا الوعد؟ |
Hatta geçen bahar ilk kez okuduğumda bana bile iyi gelmişti. | Open Subtitles | و قد كان أكثر روعة عندما قرأته فى المرة الأولى بالربيع الماضى |
Geçen bahar arabamız köprüden aşağı göle uçtu. | Open Subtitles | بالربيع الماضي. سقطت سيارة والديّ من على الجسر، إلى داخل البحيرة. |
bahar gelip de daha fazla pazar payı oluşması için bekliyorum. | Open Subtitles | كتابي سينشر بالربيع القادم لكي يتم توزيعه بسوق أوسع |
On yıldır bahar kutlamasını nisanın ilk pazarında yaparım, ikinci pazar değil, üçüncü de, ve bir grup pısırığın yüzlerini ekşitmelerini bırakmalarını da bekleyecek değilim. | Open Subtitles | لمدة عشر سنوات قمت بالإحتفال بالربيع بأول يوم أحد من نيسان ليس يوم الأحد الثاني,وليس الثالث |
Tüy döktükleri bahar ayları geldiğinde kötü beslenmeleri hayati minerallerin eksikliği yüzünden acı çekmelerine sebep olur. | Open Subtitles | عندما تطرح الشعر بالربيع فإن وجبتها الضعيفة تجعلها تُعاني من نقصٍ خطيرٍ من المعادن الحيوية |
baharda Arabistan'a gidiyoruz ve seni burada bırakıp, gidemem. | Open Subtitles | سنغادر جزيرة العرب بالربيع ولن يمكنني الرحيل من دونك |
İsmini bilmiyorum. Geçen baharda, seçmelerden önce takımı eğlendirsin diye tutmuştum. | Open Subtitles | بالربيع الماضي , قبل المشروع , إستأجرت بعض الفتيات من أجل فتيان الفريق. |
baharda bir resitalimiz olacak, umarım oraya gelip beni desteklersiniz. | Open Subtitles | ستُقام حفلة موسيقية بالربيع القادم، وآمل أنكم جميعاً ستأتون وتدعموني بهذا. |
2005'ten bu yana, 40'tan fazla Afrika ülkesinde büyük popüler protestolar gerçekleşti ve dikkat ederseniz Arap baharı olarak adlandırılan 2011 yılının aslında daha büyük bir dalganın habercisi olduğunu fark edeceksiniz. | TED | كان هناك احتجاجات شعبية كبيرة في أكثر من 40 دولة أفريقية منذ عام 2005، ولو تفحصتم الأمر، ستدركون أنه وفي عام 2011، في عام ما يسمى بالربيع العربي، كان هناك في الواقع زيادة حادة لهذه الموجة الواسعة. |
baharı her yanımda şimdiden hissediyorum! | Open Subtitles | يمكننى أن أشعر بالربيع ! فى جميع أنحاء جسدى |
Yazın başlıyordu ve baharın ardından bitiyordu. | Open Subtitles | " إنة يبدء في الصيف " " وكان ينتهي بالربيع التالي " |
Tıpkı karın altında düş kuran tohumlar gibi, kalbin de baharın hayalini kurar. | Open Subtitles | " وكما أن البذور تحلم تحت الثلج فأنت تحلم بالربيع " |
İlkbaharda şehirde beni görmezden geldi. | Open Subtitles | لقد كان يجهل بوجودي في المدينة بالربيع |
Bu hızla giderse dünyanın veri kapasitesi önümüzdeki bahara kadar aşılmış olacak. | Open Subtitles | انشأت في آخر عامين بهذا المعدل الحالي, سعة تخزين البيانات في العالم ستنتهي بالربيع القادم |