ويكيبيديا

    "بالرضى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tatmin
        
    • memnun
        
    • kabullenmişsin
        
    • kendini iyi
        
    Kızlar, cennetimiz için kendilerini en tatmin edecek hizmeti seçebileceği eğitim programlarına katılırlar. Open Subtitles يتم وضع الفتيات في برامج تعليمية ليكتشفوا مهنة للمساهمة في جنتنا وتشعرهم بالرضى
    Kızlar, cennetimiz için kendilerini en tatmin edecek hizmeti seçebileceği eğitim programlarına katılırlar. Open Subtitles يتم وضع الفتيات في برامج تعليمية ليكتشفوا مهنة للمساهمة في جنتنا وتشعرهم بالرضى
    Hayatımda hiç bu kadar tatmin olduğumu hatırlamıyorum. Open Subtitles كانت هذه المرة أكثر مرة أشعر بالرضى عن نفسي طول حياتي
    Benim felsefemde, Bay Benn insan işverenine hizmet vermek için elinden gelen her şeyi yapmadan hayatından memnun olduğunu söyleyemez. Open Subtitles في رأيي يا "سيد "بين الرجل لا يستطيع أن يصف نفسه بالرضى عن النفس حتى يفعل كل ما يستطيع
    Hiçbir zaman işimin tamamlandığını ve gerçekten memnun olduğumu hissetmedim. Open Subtitles ولم أشعر ان العمل انتهى لم أشعر بالرضى
    Korkmuyorsun, her şeyi kabullenmişsin! Open Subtitles أنتِ لستِ بخائفة، لكنكِ ملأى بالرضى.
    Daha fazla para kazanıp sorumluluk alacak ve kendini iyi hissedeceksin. Open Subtitles أموال أكثر، مسؤولية أكبر، ستشعر بالرضى عن نفسك سأقرضك إن شئت
    Tam burada bir tatmin duygusu yaşamak için yap. Open Subtitles بل تفعلها من أجل الشعور بالرضى الذي يعتريك هنا تمامًا
    Onları yollamanın sizi tatmin ettiğini sanırdım. Open Subtitles ظننته يمنحك شعوراً بالرضى عندما ترينهم أثناءها
    tatmin olmalıydım..yıllardır sana olan öfkem ve nefretim.. Open Subtitles لن يشعرني بالرضى. بالغضب والكراهية الذي زرعته بي منذ سنوات.
    Ama sonuca ulaştığınızda çok tatmin edici olur. Open Subtitles لكنك تشعرين بالرضى عند الحصول على النتيجه
    İnsanları beklemeye zorlamak, bir şeyler fırlatmak, delice taleplerde bulunmak ve hiç tatmin olmamak... Open Subtitles ,إجبار الناس على الإنتظار نرمي الأشياء نطلب طلبات جنونية ولا نشعر بالرضى أبداً
    Ama bu sene o kadar sinirliyim ki, o körpecik ejderhanın beni sinirle para harcarken görerek tatmin olmasını bile istemiyorum. Open Subtitles لدرجة أنّي لا أريد تلك التنّين الضعيف أن تشعر بالرضى مِن إنفاق المال بسبب الغضب.
    Ve çok daha ilerilere gidecek ve seçkin biri olacak, ama bir cerrah olarak kariyeri onu tatmin etmeyecek. Open Subtitles وسيمضي إلى مستقبل طويل ومميز ولكن.. شعر بالرضى إلى حدٍ ما بعمله كجرّاح
    Belki saldırıyı yapanları yakalarsak bu onu tatmin eder. Open Subtitles ربما لو أخرجنا القتلة من الشارع سيشعر بالرضى
    Eskiden olduğum gibi bir şey kalbime dokundu, bir şey memnun kalmamı sağladı. Open Subtitles ... الطـــريق الذي أستخــــــدمــه ... شيئــاً مــا يلامـــس قلبـــي ... شيئــاً مــا يجعلنـــــي أشعــــر بالرضى
    Bundan pek memnun degildim ama kendine atesli silah magduru diyip duruyordu ve sonunda gina geldi. Open Subtitles ولا اشعر بالرضى حيال هذا "لكنّه ظلّ يطلق على نفسه "ضحيّة طلق نار وقد أزعجني هذا
    Benim kızlarım, sizi memnun etmeden işlerini bitirmezler. Open Subtitles حسنًا ، فتياتي لا تغادر حتى تشعر بالرضى
    Onu memnun etmeyelim. Open Subtitles لا يمكننا أن نعطيه الشعور بالرضى
    İlelebet memnun olabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نشعر بالرضى إلى الأبد
    Korkmuyorsun, ama olanları da kabullenmişsin. Open Subtitles أنتِ لستِ بخائفة، لكنكِ ملأى بالرضى.
    kendini iyi hissettiği tek zaman bovling oynadığı zamanmış. Hey... Ve gerçekten iyi hissetmeliydi, çünkü etraftakilerin en iyisiydi. Open Subtitles المرة الوحيدة التي شعر فيها بالرضى عن نفسه، كانت أثناء لعبه البولينغ وحريّ به الشعور بالرضى لأنه كان الأفضل في الجوار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد