| Palladium'da bir cumartesi gecesi geçiriyor gibi burada sadece dans edip duramayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع فقط نستمر بالرقص مثل هو ليلة السبت في البالاديوم. |
| Bak, neden oraya gidip benim iki arkadaşlarıma dans etmiyorsun, ha? | Open Subtitles | انظري لما لا تذهبي الى هناك وتقومي بالرقص لرفاقي الاثنين، اتفقنا؟ |
| Tek sağlam bacağım olsa da ondan iyi dans edebilirim. | Open Subtitles | حتى برجل واحدة سليمة، ما زلت أستطيع التفوق عليه بالرقص. |
| Sen dansa devam ettiğin müddetçe, o da nefes almaya devam eder. | Open Subtitles | هذا الرجل فقط سيعيش إذا استمريتي بالرقص. |
| Dostum, geçen yıl baban bir sopayla tap dansı yaptı. | Open Subtitles | يا صاح، العام الماضي والدك قام بالرقص النقري. |
| İyi insanlar, Sean. Ve bazıları da burada dans etti. | Open Subtitles | إنهم فتيان طيبْون, و بعضهم جاء و قام بالرقص هنا |
| Tüm leydileri inceledim fakat hiçbiri sizin kadar iyi dans edemiyor. | Open Subtitles | لقد ترصدت جميع الفتيات لكن ليس هنالك فتاة افضل منكِ بالرقص |
| Kuzgun tüylerini dökerdi, ayı kürkünü ve somon balığı pullarını; sonra dans ederlerdi. | TED | يلقي الغراب ريشه، ويلقي الدب فروته، وتلقي أسماك السلمون قشورها، ومن ثم، تبدأ جميعًا بالرقص. |
| Gelenek; uygulamada küçük çocukların aşiret ağaları ve toplumdaki diğer güçlü erkeklerin önünde dans etmesini içeriyor. | TED | حيث تتضمن مشاركة أطفال صغار بالرقص لأمراء الحرب وذوي السلطة في المجتمع. |
| Pek dans etmedim, biliyorsun. | Open Subtitles | لم أقم بالرقص كثيراً في الفترة الأخيرة كما تعلم |
| Hiç kimsenin aynı kişiyle üçten fazla kez dans etmeye izni yok. | Open Subtitles | إننى أحذركم أنه لا يسمح لأحد منكم بالرقص مع نفس الشخص أكثر من ثلاث مرات |
| Ellerini birbirine tutuştumuş ve uzun bir sıra halinde dans ettiriyor. | Open Subtitles | يريدهم أن يتشابكوا بالأيادي و يخطوا بالرقص في خط طويل |
| O çocuklarla dans ettikten sonra, kendini dua ederken bulabilirsin. | Open Subtitles | مع هؤلاء الشباب، يمكنك أن تبدئين بالرقص وينتهي بك الأمر بالصلاة |
| Onlara öldüğümü söyle ama dans etme devam etmeliler. | Open Subtitles | قولى للجميع أننى مت ولكن عليهم أن يستمروا بالرقص |
| dans etmeye ilk başladığımda zorunluluktandı, açlık yüzünden. | Open Subtitles | عندما بدأت بالرقص كان أمر ضروري لأنقاذي من الجوع |
| Herkes sakin olsun, dans ve müzikle eğlenmenize bakın. | Open Subtitles | إذن ليهدأ كل شخص . و إستمتعوا بالرقص و بالموسيقى |
| Her şeyin ortasında o cin, sihirli kutumdan fırlayıverdi ve dans etmeye başladı. | Open Subtitles | في منتصف الحادثة .. قفز الجني من صندوق الحظ السحري و بداء بالرقص حولي |
| En yaşlı rakun, anlaşılan bunamış ki, dönüşemeyen rakunları topladı ve yeni bir dinin dans edip, şarkı söyleyen kurucusu oldu. | Open Subtitles | شيوخ الراكون قد جمعوا الركون الغير متحولين و بدؤا بالرقص و التهليل لبحث عن ديانة جديدة |
| Pikap durduktan sonra bile, onlar dansa devam ediyorlar. | Open Subtitles | حتى و عندما توقف الفونوغراف فقد استمرا بالرقص |
| Ve profesyonel uluslararası-tarz latin dansı... hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | ومالذي تعرفه حول المحترفين الدوليين بالرقص اللاتيني ؟ |
| Son anda dansla alakalı acil bir durum için gitmek zorunda kaldı. Onu pek kale almadım-- Ruh sağlığım için. | Open Subtitles | مشكلة طارئة بالرقص وأنا تجاهلتها لأحمى نفسى |
| Parmakucu dansını yaparken çok tatlı görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو رائعًا، عندما تقوم بالرقص الخاص بكَ أسفل القدمين. |
| Cidden, dansına sağlayacağı katkıyı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | -بصدق, انتي ينقصك هذا الاسلوب لتضيفيه الي موهبتك بالرقص |
| Sana daha önce de defalarca söylediğim gibi, striptiz kulübündeki tek Danstan sonra, otel odasına yalnız döndüm ben. | Open Subtitles | وكما قلت مرات عديدة من قبل، عدت إلى غرفة الفندق وحدي بعد أن قمت بالرقص مره واحده في غرفة الشمبانيا. |
| Şu danslı ve kostümlü olanı. | Open Subtitles | اتعلمين بالرقص والزى |
| Bütün o saç sallamaları iyi dansçı olmadıklarını saklamak içindi. | Open Subtitles | كل ذلك الأزيز حول ذلك الشعر فقط لتشتيت الانتباه عن حقيقه انعم ليسو جيدين بالرقص |