Fırında kabaran bir üzümlü ekmek düşünün. | TED | لنتخيل قطعة من الخبز بالزبيب تنتفخ داخل الفرن. |
Belki domuz rostosu Pelle. üzümlü domuz rostosu. | Open Subtitles | ربما سنأكل لحم الخنزير المشوي بالزبيب يا بيلي |
Ben Yerli Malı Haftası diye üzümlü kurabiye yapmıştım evde. | Open Subtitles | كأنك كنت بالثانوية؟ في أحد الأيام عملت كعكا بالزبيب |
Ufak bir krem peynirin yanında tarçınlı üzümlü bir bagel. Kulağa epey güzel geliyor; gidip bir bagel alayım. | Open Subtitles | كعكة قرفة بالزبيب مع جبن كريمة هذا يبدو جيداً ، أنا ذاهب لشراء كعك |
- Koridorda yaptığın gibi. Çocukken sırf üzümlü kızarmış ekmeğe olan anlamsız nefretin yüzünden aklınla mini fırını patlatmıştın. | Open Subtitles | عندما كنتَ صغيراً، فجّرتَ محمصةً ذهنيّاً، لمجرّد كرهكَ اللاعقلانيّ للخبز بالزبيب. |
İlk önce sana telefon alıyor, sonra sana kuru üzümlü kuskus yapıyor. | Open Subtitles | . أولا، اشترت لك هـاتفا.. بعدها أعدت لك كسكا بالزبيب. |
Şu üzümlü tarçınlı simidi yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل هذه الكعكة بالزبيب والقرفة سأراكَ هناك |
Kandahar'daki ofisinde ekmek makinası olan birisiydi, bir parça kuru üzümlü ekmek pişiriyor ve daha sonra spor salonuna gidip 25-30 mekik çekerek bunu eritiyordu. | TED | لقد كانت تصنع الخبز في مكتبها في قندهار، ويمكن أن تطهو كمية هائلة من الخبز بالزبيب ثم تذهب إلى قاعة الرياضة وممارسة 25 إلى 30 تمرين سحب البار |
Haklısın. Bunlar hayatımda yediğim en güzel kuru üzümlü kurabiyeler. | Open Subtitles | انت محقة هذه افضل بسكويت بالزبيب |
Mesela içinde Maya Angelou'nun "Harikulade Kadın" şiirinin olduğu bir çörek ya da Robert Frost'un "Çıkılmayan Yol"unun olduğu bir üzümlü kek. | Open Subtitles | الكروسان مايا أنجولى " المراءة الإستثنائية " , على سبيل المثال أو رغيف محشو بالزبيب. |
Peki. Tatlı? Burada "fekkas" dedikleri kuru üzümlü kurabiyeler yapıyorlar. | Open Subtitles | حسناً ، التحلية؟ لديهم هذا الكعك الصغير بالزبيب " يدعى " فيكاس |
Oturmuş üzümlü dondurma yiyordum ve aniden çıkıp geldi. | Open Subtitles | كُنت جالساً هُناك أتناول نصف غالون من المُثلجات بالزبيب ... حين ظهر فجأة |
Biraz üzümlü kek alın. | Open Subtitles | كُلا بعض النخالة بالزبيب |
üzümlü gevrek çıkarın. | Open Subtitles | كُلا بعض النخالة بالزبيب |
Kuru üzümlü çikolata. | Open Subtitles | شيكولاته بالزبيب |
Ben de onu üzümlü rulo şeker sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنها كانت سجق بالزبيب |
üzümlü kurabiye. | Open Subtitles | إنه "بسكويت الشعير بالزبيب" |
- üzümlü bagel. | Open Subtitles | -هذه كعكات بالزبيب . |
- Romlu kuru üzümlü bu. | Open Subtitles | -هذا آيس كريم بالزبيب ! |