ويكيبيديا

    "بالزيت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yağ
        
    • yağla
        
    • yağı
        
    • Yağlı
        
    • yağa
        
    • kutsal
        
    Taşıyıcı kayışa yerleştirirsin, hava yağ yüzünden ağırlaşır patates cipslerinin pişmesini izlersin. Open Subtitles أجلس بجانب حزام حامل, في جو معبق بالزيت تشاهدين قطع البطاطس المقلية
    Bu eller yağla kutsanmış olsun, bu takdis edilmiş yağ ile... günahlardan arındıran bu yağ ile... Open Subtitles فلتبارَك هاتين اليدين بالزيت المقدس: زيت الميرون المطهّر
    Uyandığımda tüm vücudum, onun sürdüğü kutsal yağ ile yağlanmıştı. Open Subtitles يصعد إلى ذقني ثم إلى أنفي و عندما استيقظت كان جسدي مغطى بالزيت
    Hasımlarım karşısında önüme sofra kurarsın başımı yağla meshedersin kasem taşkındır. Open Subtitles أنت أعددت مائدة قبلي في وجود أعدائي أنت تمسح رأسي بالزيت
    Son fıstık-- ...kardeşlerinden ayrılmış, tuzu ve yağı taşmış. Open Subtitles ممتلئة بالزيت والملح الذي أكسبه لها أخاها الراحل
    Nasıl bir budala başında durmadan Yağlı tavayı ocakta bırakır? Open Subtitles أية أحمق يضع مقلاة مليئة بالزيت على موقد بدون متابعه؟
    Şefin salatası, yanında yağ ve sirkeyle beraber. Ve a la mode elmalı pasta. Open Subtitles سلطة بالزيت والخلّ جانباً وفطيرة التفاح بالمثلجات
    Yani Roma devrinde birbirlerine kaynar yağ döken ve Hıristiyanları çarmıha gerenler de bizleriz. Open Subtitles أعني، نحن نفس الأشخاص الذين كانوا يعيشون زمن الرومان نلقي بالزيت المغلي على بعضنا و نصلب المسيحيين
    İçinde ceset varsa yağ ile dolu olamaz. Open Subtitles لايمكن ان تكون مليئة بالزيت إذا انت مليئة بالدماء.
    Caron Poivre sürmüşsün, senin için iyi bir koku ama yağ bunu mahvediyor. Open Subtitles ترتدي كارون بوافر دارفور وهو عطر جيدة بالنسبة لك ولكنك تخربيه بالزيت
    Evet, bir yabancının vücuduma yağ sürüp ovma düşüncesi bana inanılmaz zevk veriyor. Kaslarına, kendi ellerini kullanarak yapacağın bir masajı kastediyordum. Open Subtitles نعم, أستمتع بفكرة أنه هناك شخص غريب تماماً يغطي جسدي بالزيت ويفركه لقد كنت أقترح أن تدلك عضلتك بأيديك الخاصة
    Yakıt ve yağ kirliliğinden kaçınamazsınız. Open Subtitles إنها تلوث البيئة بالزيت والوقود لايمكنكَ تجنبها
    Samaryalı yaralarıyla ilgilenir, yağ ve şarap sürer. Open Subtitles قام السامري بعلاج جراح المسافر بالزيت والنبيذ
    Akordunu yap, yağla, onunla konuş, yapman gereken ne ise yap. İyi çalışmıyor. Open Subtitles عدلها املأها بالزيت تحدث لها المهم أصلحها إنها لا تعمل جيداَ
    Okey, 9 mum yerleştirmemiz gerek yağla ve baharatla yağlayıp çembere yerleştirin. Open Subtitles لقد جهزت الشموع التسعة ودهنتهم بالزيت والتوابل, ووضعتهم بشكل دائرة
    Yüce Tanrımız eliyle kutsanmış bu kutsal yağla sen Charles Valois'yı büyük Fransa krallığının hakim efendisi ve kralı olarak mesheder ve sana yaşadığın sürece kutsal Roma kilisesini koruma görevi veririz. Open Subtitles وبالزيت المقدس المبارك من الرب والاب ندهن بالزيت المقدس لنخدم سيدى ملك فرنسا المعظم
    Oldukça basit, saygın ve güneş yağı sürünmüş tatlı hatunlar bütün gün senin üzerinde oturmuş olacaklar. Open Subtitles إنه بسيط، إنه يتميز بالكرامة والفتيات الجميلات المغطيات بالزيت سوف تجلس عليك طوال اليوم
    Oldukça basit, saygın ve güneş yağı sürünmüş tatlı hatunlar bütün gün senin üzerinde oturmuş olacaklar. Open Subtitles إنه بسيط، إنه يتميز بالكرامة والفتيات الجميلات المغطيات بالزيت سوف تجلس عليك طوال اليوم
    Tam paket Yağlı boyan ve 6'lı paket alkolsüz biran var mı? Open Subtitles لديه معدات كامله من الرسم بالزيت و 6 معلبات من البيره الأصليه؟
    Van Gogh'un ucuz Yağlı boya teknolojisinden önce doğduğunu düşünün. TED تخيلوا أن فان جوخ قد وُلد قبل أن تظهر التكنلوجيات الرخيصة للرسم بالزيت.
    Bu en sevdiğim etkinlik: yağa bulanmış sağır adamı yakala. Open Subtitles هذا هو الحدث المفضل لدي القبض على الرجل المدهون بالزيت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد