...ama avluda yatıp duruyordu, ben de bir kaç ay önce sattım. | Open Subtitles | ، لكنّها كانت بالساحة منذ زمن . لذلك بعتها قبل بضعة أشهر |
Ordaki avluda bir anlaşmazlık var, ve seni burda koruyacak kimse yok. | Open Subtitles | يبدو أن هناك القليل من الشقاق بالساحة ولا يوجد أحد ليقوم بحمايتك |
ve daha önce de gördüğüm bu yaşlı 20 adam, birdenbire baştan aşağı büründükleri savaşçı kostümlerinin içinde ayaklandılar, başlıkları ve mızrakları vardı ve meydanda kimse yoktu, ben de gölgelerle kamufle olmuştum. | TED | وال20 رجل الذين رأيتهم من قبل وقفوا فجأةً في زي المحارب الكامل مع غطاء الرأس والرماح ولم يكن هناك أحداً بالساحة, كنت أتوارى في الظلال |
elemanlarına söyle bıçak kemiğe dayandığında ve bir beyaz dosta ihtiyaç duyduğunda avludaki en kara ele uzansalar iyi olur. | Open Subtitles | عندما تأتِ الصعاب والبيض يحتاجون صديقاً عليهم بأن يتصلّوا بالجانبِ المظلم بالساحة. |
Karşılığında o Meydandaki herkesten eve dönmelerini isteyecek. | Open Subtitles | و بالمقابل, سيخبر كل من بالساحة أن يذهبوا إلى منازلهم, |
Şu lanet Avlu kameraları her şeyi kayda alıyorlar. | Open Subtitles | هذه الكاميرات اللعينة الموجودة بالساحة تلتقط كل شيء |
Kızıl Meydan'da, çok ünlü bir savaş müzesini göreceksiniz ve meçhul bir askerin mezarını ziyaret edip müttefiklere karşı savaşan vatansever cesur kahramanları onurlandıracağız. | Open Subtitles | بالساحة الحمراء سترون مُتحف الترسانة وقبر الجُندي المجهول لتكريم الابطال العُظماء الذين فازوا بحرب الوطن مع الحُلفاء |
İki dolunay sonra senin kelleni Forumda bir mızrağa takılı göreceğiz. | Open Subtitles | بعد شهرين سأراك على خازوق بالساحة العامة |
Bavullarınızı toplayıp ön Bahçede sıra olmanız için iki saatiniz var. | Open Subtitles | لديكم ساعتين لتحزموا حقائبكم و تصطفوا بالساحة |
Artık kim konuşursa avluda battaniyesiz olarak yatacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | من يتكلم الآن سينام بالساحة بدون غطاء واضح؟ |
Ya beni okuldan almaya gelen babamın, avluda dayak yediğimi görünce, oğlunun nasıl da ezik ve kaybetmeye mahkum bir zavallı olduğunu fark ettiği güne ne dersiniz? | Open Subtitles | أم ماذا بشأن اليوم الذى أتى فيه والدى ليقلنى و رآنى أتلقى الضرب بالساحة و أدرك فيه أن ابنه فاشل ؟ |
Güneş batmadan, avluda yapmanızı istediğim birkaç iş var. | Open Subtitles | أريدكم أن تقوموا ببعض العمل بالساحة قبل الغروب |
Geçen gün avluda bayılan birine göre hiç fena gözükmüyorsun. | Open Subtitles | لابد علي القول ، أنكَ لاتبد بحالٍ سيئة بالنسبةِ لرجلٍ .قد أُغمى على بالساحة بالأمس |
meydanda bırakmış. | Open Subtitles | الذي تركه بالساحة |
Sayılır. Aiden'ı çatıda gördükten hemen sonra meydanda belirdi. | Open Subtitles | أجل، تقريباً، لقد كان بالساحة بعد أن رأيت (إيدن) يقفز من على السقف |
Yarın meydanda yaşanacakların sorumlusu benim. | Open Subtitles | ما سيحدث بالساحة غداً... هو بفعلتي |
avludaki çizimlerinden dolayı hücreleri birbirine kattılar. | Open Subtitles | الان هم يفتشون زنزاناتنا لسلل رسمتك التي بالساحة |
Çünkü, bilirsin, bugün avludaki benim günüm. | Open Subtitles | .لأنه,كما تعلم .إنه يومي بالساحة |
Meydandaki beyaz bina. | Open Subtitles | إنه المبنى الأبيض الذي بالساحة |
Aç insanlar, Meydandaki insanlar olabilir. | Open Subtitles | الناس الجائعون, الناس الذين بالساحة, |
Avlu izni süresiz olarak iptal edildi. | Open Subtitles | لقد تم إلغاء وقت التسكع بالساحة خاصتكم لأجل غير مُسمى |
Kızıl Meydan'da votka ve havyarla kahvaltı yaparız. | Open Subtitles | سنأكل فطورنا بالساحة الحمراء في "موسكو" مع الفودكا والكافيار |
İki dolunay sonra senin kelleni Forumda bir mızrağa takılı göreceğiz. | Open Subtitles | بعد شهرين سأراك على خازوق بالساحة العامة |
Ama o boşboğazı Bahçede şişlediğimden beri, burası benim Dun ve Broadstreet'im oldu. | Open Subtitles | لكن منذ ان قتلت ذلك الثرثار بالساحة ذلك اليوم أصبحت مطالبتي للديون امر يسير يا رجل |