Burada Gulino'nun ortağı Scotman'ın 4 yıl önce kanserden öldüğü yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا أن شريك غولينو سكوتمان مات قبل 4 سنوات بالسرطان |
Aynı dönemde, babam ve erkek kardeşimi kanserden kaybetmiştim ve hastalık konusunda muhtemelen fazla hassas davranıyordum. | TED | و في نفس تلك الفترة والدي و أخي توفيا بالسرطان و لقد كنت تقريباً أعاني من فرط القلق بسب هذا المرض |
Ve sen endişelenme gereği duymayınca kanser değilmiş gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | وبما انه ليس عليك ان تقلقي لم تعودي مصابة بالسرطان |
O da kanser oldu. Doktorlar 6 ayının kaldığını söylüyor. | Open Subtitles | ،أصيبت بالسرطان هي أيضاً ..وأخبرها الأطباء أن أمامها ستة أشهر |
O küçük çocukta kansere veya üçüncü memeye neden olacaksin. | Open Subtitles | حسنا، ستصيبين الصغير بالسرطان في نهاية المطاف أو حلمة ثالثة |
Ve bunu gizli bir Oprah'ın Melekleri ağı gibi "kanseri düşünerek yenebilirsiniz" gibi bir şey ima ederek söylemiyorum. | TED | ولا أعني بذلك تلك الأشياء مثل: شبكة أوبرا آنجل السرية أو، تستطيع أن تتصور لنفسك مهرباً من الشعور بالسرطان. |
8 Ekim'de, babam kanserden öldü. | TED | وبعد ذلك فى الثامن من اكتوبر، توفى والدي بالسرطان |
Kovuşturma görevlisinin raporuna göre, kanserden dolayı delik deşik olmuş. | Open Subtitles | فلأن تقارير المحققين أوضحت أنه مصاب بالسرطان |
Karısı altı yıl önce kanserden ölmüştü. Bu konuda konuşmayı sevmezdi. | Open Subtitles | زوجته ماتت بالسرطان منذ 6 أعوام إنه أبدا لم يحب التحدث حول هذا |
Karısı altı yıl önce kanserden ölmüştü. Bu konuda konuşmayı sevmezdi. | Open Subtitles | زوجته ماتت بالسرطان منذ 6 أعوام إنه أبدا لم يحب التحدث حول هذا |
kanserden ölmek istiyorsanız, oynamayı öğrenmelisiniz. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن تموت بالسرطان فعليك أن تتعلم كيف تلعب أولا |
Üç sene önce annem kanserden öldükten sonra annemin nasıl göründüğünü unutmaya başladım. | Open Subtitles | منذ أن توفت والدتي بالسرطان قبل ثلاث سنوات و مند ذلك الحين بدأت أنسى شكلها |
Tanrı'nın adaleti..ailemin kanseriydim ve Tanrı da bana kanser verdi | Open Subtitles | يعمل الخالق بأسلوب عجيب وضعت اهتمامي بعائلتي فرحمني الله بالسرطان |
İnsan Kaynakları'nda da kocası kanser olan bir kadın vardı sanki? | Open Subtitles | أليست هناك امرأة بقسم الموارد البشرية التي مصابٌ زوجها بالسرطان ؟ |
Başına gelenleri duydum ve ben de karımın kanser olduğunu öğrendim dün. | Open Subtitles | لقد سمعت بما تمرّين به ولقد علمت بالأمس أت زوجتي مصابة بالسرطان |
kansere yakalanma olasılığınız %90'dır. | TED | من المرجح بنسبة 90 في المئة أن تصابوا بالسرطان في حياتكم. |
Şu an size terbiye edilmemiş ızgara tavuk yerseniz kesinlikle kansere yakalanır ve ölürsünüz demiyorum. | TED | لن أقول أنكم إذا تناولتم دجاج مشوي غير متبل, .فإنكم حتماً ستصابون بالسرطان وتموتون |
En azından akciğer kanseri olup, öksürerek ölen birinin kızıyım | Open Subtitles | هذا يصيب الناس بالسرطان, هؤلاء الناس, انهم يدمرون حيوات الناس |
Ben kanserim, Mary. İki ay ömrüm kaldı. | Open Subtitles | أنا مريض بالسرطان يا ماري منذ حوالي الشهرين |
Şimdi, bu yaşam türünün, biyolojik kanıtın içinde olabilecek sorunun bu organizmanın içinde yaşayan virüsle üç yıl önceki kaçırılmamda maruz kaldığım vücudumda yayılan kanserle bağlantısının cevabını anlamaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أدرك الآن أن جواب هذا السؤال.. ربما موجود بخلال صورة الحياة نفسها. إثبات بيولوجي لعلاقتها بالسرطان الذي يغزو جسمي, |
Alice tarafından seçilen o zor problem ise, Kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. | TED | المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة. |
kanserdi. Tedaviyi durdurmuşlardı. | Open Subtitles | كان مصابة بالسرطان و كانوا قد أوقفوا العلاج |
Adli tıp kayıtlarına göre kansermiş. | Open Subtitles | فلأن تقارير المحققين أوضحت أنه مصاب بالسرطان |
Watanabe-san'ın muhtemelen mide kanserinden haberi vardı. | Open Subtitles | أن (واتانابي) كان على علم بإصابته بالسرطان |