ويكيبيديا

    "بالسفارة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Elçiliği
        
    • elçilikte
        
    • Elçilik
        
    • elçilikle
        
    • büyükelçiliğinde
        
    • Elçiliğe
        
    • elçiliğinde
        
    • büyükelçiliğini
        
    • Mesken
        
    • Elçiliğini
        
    • elçilikteki
        
    • Büyükelçiliği
        
    Meksika Elçiliği'ni arayıp "yerli topluluk hakları" ortaklığı konusunda ağız aramalarını istedim. Open Subtitles حسناً، اتّصلتُ بالسفارة المكسيكيّة وطلبتُ منهم أن يقيسوا نبض حقوق السكّان الأصليين.
    O halde niye Elçiliği arayıp, benim fıkirlerimi ona sunmuyorsun ? Open Subtitles هكذا تسير أمورى لم لا تتصل بالسفارة لتحصل على سائق آخر يحسن التصرف؟
    Kahire'de elçilikte o kitaba bir şeyler yazıyordun. Open Subtitles ... تكتب في ذلك الكتاب بالسفارة في القاهرة
    Fas'ta onu Elçilik görevlisi adamla birlikte tesbit etiik. Open Subtitles رأيناها فى المغرب مع رجل بالسفارة.
    Bunu doğrulamak için Kahire'deki elçilikle bağlantı kurdum ama geri dönmediler. Open Subtitles إتصلت بالسفارة في "القاهرة" للتأكد، لكني لم أحصل على أي رد.
    Benim adım Albert Vandenbosh değil Fénimore Eugene Triboulet ve Belçika büyükelçiliğinde ateşeyim. Open Subtitles دى شن . اسمى .فيمينو اوجين غيبولية وانا مرتبط بالسفارة البلجيكية
    Bu onu eve döndürecektir. Ben yokken Elçiliğe göz kulak ol. Open Subtitles . ذلك سوف يحضرها للمنزل اعتني بالسفارة حتى أعود
    Irak Elçiliği'ni 3 kere arayan ben değildim. Open Subtitles أنا لم أتصل بالسفارة العراقية لثلاث مرات.
    Kanada Elçiliği'ni arayabilsem. Bunu çözeceğimize eminim. Open Subtitles لو إستطعتُ الإتصال بالسفارة الكنديّة، فإنّي واثقة أنّ بإمكاننا حل هذه المسألة
    Uçağa ulaştığımızda büyük Elçiliği arayıp bir arama ekibi oluşturmalarını isteriz. Open Subtitles عندما نصل إلى الطائرة، سنتصل بالسفارة ونشكّل فريق بحث.
    - Bütün sabah Elçiliği arayıp durdum. Open Subtitles أحتاج لمحادثتك عن شيء وكنت أتصل بالسفارة طوال الصباح
    Eğer elçilikte kalsaydım, sen tehlikede olacaktın. Bunu geçmişte bırakamam. Open Subtitles إن مكثت بالسفارة كنتي ستقعين في خطر
    Doğu Almanyadaki adamlarım... bana elçilikte kimliğini bulamadıkları bir köstebek olduğunu söylediler. Open Subtitles إتصالاتي الألمانية شرقية... أكتشفت أننا لدينا جاسوس مجهول بالسفارة.
    Doğu Almanya'daki adamlarım... bana elçilikte kim olduğunu bulamadıkları bir köstebek olduğunu söylediler. Open Subtitles إتصالاتي الألمانية شرقية... أكتشفت أننا لدينا جاسوس مجهول بالسفارة.
    Elçilik ile telefonda kaç defa konuştum. Open Subtitles لقد كنت على اتصال لا يتوقف بالسفارة
    Ve ben seni bu ülkeye aldım Ve şimdi elçilikle falan mısın? Open Subtitles و لقد خرقت شروط إطلاق سراحك بترك البلاد و طليقتك بالسفارة
    O Pakistan büyükelçiliğinde part-time yapıyordu. Open Subtitles إنه يعمل بدوام جزئي بالسفارة الباكستانية
    Elçiliğe gelip onu görmen için sana birkaç mesaj bıraktığını söylüyor. Open Subtitles يقول انه ترك لك بعض الرسائل كي تحضر لمقابلته بالسفارة
    Kremlin'den, savaştan önce. *Alman Büyük elçiliğinde ataşeydim. Open Subtitles بالكرملين قبل الحرب كنت ملحقا بالسفارة الألمانية
    Amerika büyükelçiliğini aramak istiyorum. Open Subtitles أرغب في الاتصال بالسفارة الأمريكية.
    Mesken'le oradan irtibata geçersin. Open Subtitles إتصل بالسفارة هناك
    Adım Antonio Ramos! Kolombiya Elçiliğini arayın! Diplomatik dokunulmazlığım var. Open Subtitles أتصل بالسفارة الكولومبية لدي حصانة دبلوماسية
    elçilikteki memurların arabalarını. Open Subtitles والتي تنطوي على سيارات العاملين بالسفارة اﻷمريكية
    Babamın İspanya'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde tanıdıkları var. Open Subtitles أبي لديه معارف بالسفارة الأمريكي في اسباينا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد