Çünkü Sokağın karşısındaki bir ATM suçlunun şu görüntüsünü yakaladı son model bir Sedan'dan çıkıyor ateş etmeden biraz önce ve sonra gazlayan sürücüsünün fotoğrafı. | Open Subtitles | لأن هناك صرافا أليا بالشارع المقابل لديه صورة مطلق النار و هو يغادر سيارة حديثة |
Belki de müvekkilinin büyükannesi... 12 numaralı Sokağın karşısındaki süpermarkette alışveriş yapıyordur. | Open Subtitles | ربما جدة موّكلك تتسوق بالمركز التجاري بالشارع المقابل لرقم 12. |
Sokağın karşısındaki park etmiş Mercedes. | Open Subtitles | سيارة المرسيدس توقفت بالشارع المقابل. |
Çünkü efendim, öncelikle caddenin karşısındaki bir ATM'den bu fotoğrafı aldık. | Open Subtitles | ..لأن يا سيدي أولًا لدينا هذه الصورة مِن صرّافة بالشارع المقابل |
"Williams'ın son yemeği caddenin karşısındaki ucuz lokantadan alınan 95 centlik spesiyal tabağı" | Open Subtitles | في وجبته الأخيرة" (سيحصل (ويليامز وجبة كاملة خاصة "من مطعم رخيص بالشارع المقابل |
sokağın karşısında oynayan çocuk iki çete üyesinin dükkana ateş ettiklerini görmüş... | Open Subtitles | الأولاد يلعبون كرة السلة بالشارع المقابل عندما دخلوا الملعب شاهدوا اثنان من العصابات المسلحة أطلقوا الرصاص |
Bir polis memuru bir sonraki sokakta bomba var diye uyardı. | Open Subtitles | ضابط شرطة بالشارع المقابل هددني بتحطيمها |
- Sokağın karşısındaki sarışının. | Open Subtitles | -الشقراء التي تقطن بالشارع المقابل |
Sokağın karşısındaki bir park yeri kamerasından alınan görüntüler. | Open Subtitles | {\pos(195,220)} هذه لقطات لليلة البارحة أخذناها من كاميرا موقف السيارات الموجودة بالشارع المقابل |
- Evet, Sokağın karşısındaki binadan. | Open Subtitles | -أجل، في المبنى بالشارع المقابل |
caddenin karşısındaki kapıcı dairesi. | Open Subtitles | تلك حجرة الحارس بالشارع المقابل. |
Ray, bana ihtiyacın olursa, sokağın karşısında caz plaklarımı dinlemiyor olacağım. | Open Subtitles | راي, إذا أحتجتني سأكون بالشارع المقابل... لا أستمع لأسطواناتي الجاز المفضلة! |
sokağın karşısında oturuyorum. | Open Subtitles | أسكن بالشارع المقابل |