Senden babama karşı ifade vermeni istemesine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق إنها طلبت منك بالشهادة ضد أبي. |
Ve ironik olan şu ki, kendi kardeşine karşı ifade verdi | Open Subtitles | يالا السخرية , هو يقوم بالشهادة ضد أخيه |
Bree'ye karşı ifade vermek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بالشهادة ضد بري |
Ama sana yardım edebilmenin tek yolunun Lobos aleyhine şahitlik etmen olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ولكنه لا يُدرك أن الطريقة الوحيدة لكى أساعدك بها هى إذا ما قُمت بالشهادة ضد لوبوس |
Ölümünden bir hafta önce Charles Mahoney aleyhine şahitlik etti. | Open Subtitles | قام بالشهادة ضد (تشارلز ماهوني) قبل أسبوع من وفاته. |
Ölümünden bir hafta önce Charles Mahoney aleyhine şahitlik etti. | Open Subtitles | قام بالشهادة ضد (تشارلز ماهوني) قبل أسبوع من وفاته. |
- Ava burada değil çünkü Edward Darby'e karşı tanıklık teklifinizle ilgilenmiyor. | Open Subtitles | - ايفا ليست هنا- لأنها ليست مهتمة بعرضك بالشهادة ضد ادووارد داربي |
Peki, neden sana karşı ifade vermemden ziyade Harvey'e karşı ifade vermeyi düşünmüyorsun? | Open Subtitles | بدلاً من أخباري عدم الشهادة ضدك لماذا لم تفكر بالشهادة ضد (هارفي)؟ |
Nelson Sanders'a karşı tanıklık yapmaya ikna etti. | Open Subtitles | أقنعت بالشهادة ضد " نيسلون ساندرز " |