Tam olarak onun istediğini yaptım, ve bir hıyar gibi cevap verdi, öyle yapmaya da devam edecek. | Open Subtitles | لقد فعلتُ بالضبطِ ما أراده، ولقد تصرف كالأحمق، ولن يتوقفَ عن ذلك. |
Tam olarak onun istediğini yaptım, ve bir hıyar gibi cevap verdi, öyle yapmaya da devam edecek. | Open Subtitles | لقد فعلتُ بالضبطِ ما أراده، ولقد تصرف كالأحمق، ولن يتوقفَ عن ذلك. |
O gece Tam olarak kaç gencin orada olduğunu bilmek güç. | Open Subtitles | إنهُ كانَ أمرًا شاقٌ فعلاً لمعرفة كم عدد أولائك الأطفال بالضبطِ بتلك الليلة. |
Fakat benim gorevim muvekkilimi yeteneklerim elverdigi olcude savunmak, yapacagım sey de Tam olarak bu. | Open Subtitles | لكنّ وظيفتي لكي أدافع عن عميلي بأفضلِ قُدراتي، وهذا بالضبطِ ما سأقومُ به. |
Tam olarak neden sana çalışmak isteyeyim? | Open Subtitles | لمَ أودُ بالضبطِ أن أعملَ لأجلِك؟ |
Verdin, sözlerin Tam olarak şöyleydi... | Open Subtitles | ، بلّى ، لأن كلماتُكَ بالضبطِ كانت |
Senatör Crane'i iyi tanıyorsam Tam olarak böyle bir bilginin peşinde demektir. | Open Subtitles | وأعلم عضو مجلس الشيوخ (كراين)، هذا بالضبطِ ما هو ورائه. |
Evet, Tam olarak bunları söyledi. | Open Subtitles | أجل، هذ بالضبطِ ما قاله |
Tam olarak ne kadar zenginsin, Tracy? | Open Subtitles | -ما مقدار ثرائك بالضبطِ يا (تراسي)؟ |
- Tam olarak değil. | Open Subtitles | -حسنًا، ليس بالضبطِ . |
- Tam olarak değil mi? | Open Subtitles | -ليس بالضبطِ ؟ |