ويكيبيديا

    "بالعدالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • adalet
        
    • adalete
        
    • adaleti
        
    • adaletle
        
    Konu ideal hükümetler, adalet ya da başka karmaşık şeyler değil. Open Subtitles الأمر لا يتعلق بدولة مثالية او بالعدالة أو شياء اخرى معقدة
    Bizim adalet dediğimiz barbarlığı sana göstermesinden de nefret ediyorum. Open Subtitles و أكره أنه أظهر لك الوحشية التي نسميها نحن بالعدالة
    Bütün bunlar, bu şekilde gerçekleşirse buna uygar toplumlarda "adalet" denir. Open Subtitles و إذا حدثت كل هذه الأمور ما يدعوه المجتمع المتحضر بالعدالة
    Senin bir demokrat olman gerekir, sen bir avukatsın adalete inanan birisisin. Open Subtitles تهدد بقتلي إذا لم أعترف. منالمفترضأن تكونديمقراطيًا،محاميًا.. الرجل الذي يؤمن بالعدالة.
    Birilerinin, adaleti turşudan daha fazla dikkate aldığını görmek güzel. Open Subtitles حسناً.. من اللطيفأنأعرف أنشخصاً ما.. يهتم بالعدالة أكثر من المخلّل
    Sosyal adaletle ilgili sorularda ne oluyordu? TED ماذا يحدث مع الأسئلة المتعلقة بالعدالة الاجتماعية؟
    Bununla birlikte, adalet hissiyatına karşı da tamamen anlayışsız değilim. Open Subtitles مع ذلك، أنّي لست غير متعاطف تمامًا إتجاه شعورك بالعدالة.
    Dayanışmaya ihtiyaçları var çünkü günümüzdeki en heyecan verici sosyal adalet hareketlerinin arkasındalar. TED هم بحاجة إلى التضامن لأنهم السبب وراء وجود مظاهرات تطالب بالعدالة الاجتماعية هذه الأيام
    adalet peşinde olduğunuzu zannetmemle eğlendiniz. Open Subtitles وربما وجدتم بعض التسلية بحقيقة أنني توقعتُ جديًا الاهتمام بالعدالة
    Hiçbir şövalye öne çıkmadığına göre adalet istiyorum. Open Subtitles بما انه لايوجد فارسا تقدم لهنا, أطالب بالعدالة
    Çizgi kahramanlar aptalca davranabilir, ama biz aptal değiliz. adalet istiyoruz. Open Subtitles نحن معشر الشخصيات الكرتونية قد يبدو علينا الغباء لكننا لسنا أغبياء، ونطالب بالعدالة
    Topluma, hak edenin cezasını bulduğu bir adalet kanısı verir. Open Subtitles فهي تضفي أيضاً شعوراً بالعدالة والقصاص إلى المجتمع.
    Hepimiz biliyoruz ki tam bir adalet sağlanmadan bir toplum var olamaz. Open Subtitles نعلم جميعنا أن المجتمعات لا تقوم إلا بالعدالة المطلقة
    Ve o cinayeti kendine haklı gösterebilmek için abartılı bir adalet anlayışı geliştirdi. Open Subtitles ومنذ حينها تطور لديه حس متضخم بالعدالة لكي يبرر القتل لنفسه
    - Garip, hatırladığım kadarıyla, kampanyan için yazdığım o muazzam çeki kabul ettiğin sırada adalet o kadar da tarafsız değildi. Open Subtitles انت لم تفكر بالعدالة عندما قبلت ذالك الشيك ذو المبلغ الفاحش ذالك الذي كتبته لأجل حملتك الانتخابية
    Ben adalete inanıyorum, özgürlüğe inanıyorum. Open Subtitles . آمن بالعدالة . آمن بحقوق الرجال الأحرار
    En azından birileri bu günlerde adalete önem veriyor. Open Subtitles على الأقلّ يهتمّ أحد بالعدالة هذه الأيّام.
    Tamam. ben ... ben adalete inanırım ... ve bunların hepsi. .. Open Subtitles حسناَ أنا أؤمن بالعدالة أظن الجميع له الحق
    Kimse cevaplar için mücadele etmeyecek. Kimse adaleti talep etmeyecek. Open Subtitles لا احد سيعتصم من اجلِ اجوبة لا احد سيطالب بالعدالة
    Ama diğer insanlara adaleti sağlamak... için hapisteydin, bana haksız bir şey yaptırmak ister misin? Open Subtitles لكنك يا من كنت في السجن و تطالب بالعدالة للأشخاص الآخرين هل تعتقد بأنني ظالم؟
    Maaşın adaletle ilgisi yok. Müzakereye ne kadar güçlü girebildiğinle alakalı. Open Subtitles لا علاقة للرواتب بالعدالة بل بما يمكنكَ مزايدته عند التفاوض
    Elbette hikâyelerin gücünden bahsetmek istiyorum, fakat aynı zamanda özellikle toplumsal adaletle ilgilenenler için, hikâyelerin kısıtlamalarından da bahsetmek istiyorum. TED أرغبُ في الحديث إليكم عن قوة القصص بالطبع، ولكن أريدُ أيضًا الحديث عن حدودها، خاصةً من أجل هؤلاء الذين هم مهتمون بالعدالة الاجتماعية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد