Acentada çalışmaya başlayalı çok olmadı, ama bir nevi halkla ilişkiler bölümünde görev yapıyorum. | Open Subtitles | اننى مع هذه الوكالة منذ وقت قليل لكن هناك اننى اعمل بالعلاقات العامة |
Belki bir halkla ilişkiler kadınının ambalajını değiştirdiği Eski Erkek. | Open Subtitles | ربما هو مجرد الرجل القديم تمت إعادة تسميته وإعادة تغليفه من قبل امرأة ذكية بالعلاقات العامة |
halkla ilişkiler ve gazete makalelerine değil işine konsantre olup hak edinen öğretmenlere saygısızlık olacaktır. | Open Subtitles | وهذا احتقار للمعلمين الذين كسبوا طرقهم بالخبرة والذين يجهدون في قاعات الدرس لا بالعلاقات العامة وبمقالات الصحف |
Halkla ilişkileri ne hâle getirdiğiniz konusunda en ufak bir fikriniz var mı acaba? | Open Subtitles | هل لديك فكرة عن الفوضى التي عملتها بالعلاقات العامة ؟ |
Aç şunu! Bunca zaman sessiz kaldıktan sonra, sen onu "halkla ilişkiler"ci yaptın... | Open Subtitles | انت من جعله يتغزل بالعلاقات العامة لكي يبقي الأمر هادئاً |
Bir şeyler gerçekten çarpıştığında, bir şeyler olmaya başladığında olur, saçma bir halkla ilişkiler faaliyeti için olmaz." | Open Subtitles | عندما تصطدم الأشياء مع بعضها البعض عندما يكون هناك شيء بدأ يحدث وليس لسبب سيء جدا خاص بالعلاقات العامة |
Bunu yapmak için Şeker Birliği bilim adamlarına para verdi, bir Halkla İlişkiler şirketi tuttu ve üzerinde şöyle bir basın bülteni bulunan bir rapor yayınladı: | Open Subtitles | ولعمل ذلك, اتحاد السكر دفع للعلماء المال ووظفوا شركة تتخصص بالعلاقات العامة و أصدروا تقرير مع إصدار صحفي أيضا يقول: |
FBI'ın çevre terörizmi belgeleri şiddet hakkında değil, halkla ilişkiler hakkındadır. | TED | ملفات تدريب الـ FBI بالنسبة للإرهاب البيئي لا علاقة لها بالعنف، بل بالعلاقات العامة. |