ويكيبيديا

    "بالعنف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şiddet
        
    • şiddete
        
    • şiddetle
        
    • şiddeti
        
    • vahşi
        
    • şiddetin
        
    • ansızın
        
    • yaşanan
        
    Konu silahlı şiddet olduğunda eğer kendi akıl sağlığımızla ilgili zayıflıklarımızı kabul etmezsek akıl sağlığı tartışmalarının bir anlamı olmaz. TED عندما يتعلق الأمر بالعنف المسلّح، فإنه يفشل الجدال حول الصحة العقليّة إذا لم نعترف بأوجه ضعفنا الشخصية أمام الأمراض العقليّة.
    Onlara emekleri için para ödendiği zaman bile erkeklerden düşük ücretlerle çalıştırılıyor ve savunmasız kalıyorlar çünkü ekonomik özgürlükleri yok, ve hayatları devamlı olarak istismar, şiddet ve taciz gölgesi altında sürüyor. TED فهن يتلقين راتباً أقل من نفس العمل الذي يقوم به رجل إن كن يتلقين أي راتب من الأساس . ولا يزلن ضعاف لأنه لا يملكن حرية اقتصادية ودائماً يهددن بالاستغلال بالعنف والاساءة
    Ben "dijital aile içi şiddet" diyorum. TED وانا ادعوه الآن بالعنف المنزلى الإلكترونى
    Zihinsel sağlığımız ve duygusal dengemiz bundan çok etkileniyor. Zarar görmekle tehdit edildiğimizde nörobiyolojik olarak bunu şiddete uğramış gibi yaşarız. TED صحتنا العقلية، حالتنا العاطفية هي الأكثر تضررًا لأن التهديد بالعنف هو كالعنف بحسب خبراء بيولوجيا الأعصاب.
    Artık şiddete inanmıyordum ama, bir şeyler yapmak zorundaydım. Open Subtitles لم أعد أؤمن بعد ذلك بالعنف لكن كان هناك شيء لابد أن أفعله
    Eşimizi pek çok şekilde aldatırız: hor görmeyle, ihmalle, umursamamayla, şiddetle. TED هناك حالات كثيرة نخون فيها شريكنا بالازدراء، بالإهمال باللامبالاة ، بالعنف
    Parmaklıklar ardındaki şiddeti gösteren filmleri erkeklere izlettiğimizde eğer şiddet yanlısı iseler bunun bir sonucunun olacağını yüzlerine vurmak istedik. TED حين نُري الرجال الأفلام التي تظهر الجناة خلف القضبان نريد عرض حقيقة أنه إن قام رجل بالعنف فسوف تكون هناك تداعيات
    Başka bir deyişle, konu şiddet olunca, kafası karışık basit bir insanım. TED وبعبارة أخرى، أنا أُمثل الطبيعة المضطربة للإنسان فيما يتعلق بالعنف.
    Söz konusu şiddet olduğunda ortalık kokteyle dönüyor. Open Subtitles . عندما يتعلق الأمر بالعنف . يوجد بحق سوق كبير
    İsteklerini alevlendirecek olan şiddet ile değil gözlerini açacak bir kararlılıkla. Open Subtitles ليس بالعنف الذي سوف يثير مشاعرهم و لكن بالاصرار الذي سيفتح عيونهم
    Hem de kadınlara şiddet uygulayan biri. Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ تاريخُ مليئ بالعنف ضدّ النِساءِ
    - Çizgi filmleri suçluyorum, o kadar şiddet içeriyorlar ki. Open Subtitles هذا بسبب أفلام الكارتون إنها مليئة بالعنف
    Çocuklukta şiddete bağlı ciddi davranış bozukluklarına bak. Open Subtitles كانت لديه اضطرابات اثناء الطفوله مصاحبه بالعنف الشديد
    Artık resmen şiddete karşı hassasiyetimiz azalmış durumda. Open Subtitles أصبحنا الآن جاهزين للقيام بالعنف بشكل رسمي.
    Bu kentte şiddete izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لن اسمح بالعنف والفوضي في هذه البلدة
    Truth, Tanrının onu koruyacağından emindi ancak bazı kalabalıklar onun cesaretine şiddetle karşılık verdi. TED كانت تروث واثقة أن الرب سيحميها، ولكن قابلت بعض الجماهير شجاعتها بالعنف.
    Şiddetli hazlar şiddetle son bulur. Open Subtitles هذه المسرات العنيفة تنتهي بالعنف ، و يموتون فى انتصارهم
    Hükümet artık yönetemez oldu soruna şiddetle cevap veriliyor Open Subtitles الحكومة لم تعد تحكم إنها ترد على المشاكل بالعنف
    Polis olarak seni severim şiddeti işin bir uzantısı olarak görmeni de. Open Subtitles أقدّرك كشرطي يقبل بالعنف كشرط ضروري لإتمام مهنته.
    Müvekkillerimin bu vahşi ve korkunç suçla hiçbir ilgileri yoktur. Open Subtitles موكلاي ليس لهما اي علاقة بالعنف ، وهذه الجريمة المروعة
    - şiddetin çözüm olduğuna inanmaz. Open Subtitles ـ أنه لا يؤمن بالعنف ـ يجب ان يؤمن بذلك, أنا متصل بهم
    Ağlayıp sızlayarak değil ansızın. Open Subtitles ليس بالتذمر لكن بالعنف
    Eşime olanlardan dolayı hâlâ şok içindeyim ama yaşanan şiddet ve yapılan tehditler beni asla susturamayacak. Open Subtitles ..أنا مازلت مصدومة جراء ما حدث لزوجتي ولكن العنف والتهديد بالعنف لن يوقفني أبدًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد