İkimizde yetişkin insanlarız, ve ben sana gülümsemiyordum, sende bana gülümsemiyorsun... | Open Subtitles | ، كلانا بالغات لم أكن أبتسم لك ، و أنت .. لم تكوني تبتسمي لي |
Şunun farkına varmalısın ki Amerika'da her sekiz yetişkin kadından birisi fahişe. | Open Subtitles | هل تدرك بأن واحد من كل ثمان نساء بالغات في امريكا تعمل في الدعارة |
Etrafta okul kızları gibi giyinmiş bir sürü yetişkin kadın olacak. | Open Subtitles | ستتواجد هنا نساءٌ بالغات يرتدين ملابس طالبات الثانوية. |
Erkek çocuk kurbanlarından yetişkin bir kadına geçmesi çok alışılmadık. | Open Subtitles | التحول من أطفال ذكور كضحايا إلى أناث بالغات هو أمر غير معتاد |
Niye yetişkin kadınların cesetlerini azgın gençlerin kullandığı bir yere atıyor ki? | Open Subtitles | لماذا يتخلُّص من جثث نساء بالغات في موقع يستخدمه المراهقون كخلوة؟ |
Bay Rochester'ın bazen yetişkin bayanlarla arkadaşlık yapması gerek. | Open Subtitles | أحياناً يحتاج السيّد لرفقة سيدات بالغات |
Fark, onlar yetişkin değildir. | Open Subtitles | الإختلاف هو ، أنهم ليسوا بالغات |
Sanki yetişkin zalim kızlar gibiydiler. | Open Subtitles | نعم, كانوا كفتيات لئيمات بالغات |
Artık larvalar yetişkin oldu ve havalanmaya hazır. | Open Subtitles | انتقلت الحورات الآن إلى بالغات #الحورات: حشرات في الطور الإنتقالي# وصاروا جاهزون للإقلاع بالجو |
Bununla sen yetişkin kadınları mı sikiyorsun? | Open Subtitles | هل تنكح نساءاً بالغات بذاك الشيء؟ |
Hepsi yetişkin insanlar. | Open Subtitles | انهن جميعا بالغات |
- Hepsi birer yetişkin oldu. | Open Subtitles | - جميعهن بالغات. |