ويكيبيديا

    "بالغبار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • toz
        
    • tozlu
        
    • tozuyla
        
    • tozu
        
    • tozla
        
    İçimin toz ve örümcek ağıyla dolu olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تقول أن داخلي مملوء بالغبار و خيوط العنكبوت ؟
    Artık galaksi düzleminin toz ile kapanmadığını görebilirsiniz. TED يمكن أن ترى المستوى المجري لم يعد مظلمًا بالغبار.
    Saatlerimizi, günlerimizi, ömrümüzü kirli, tozlu kayıt kutuları arasında harcıyoruz. TED نقضي ساعاتٍ وأيامًا وسنواتٍ من حياتنا نُنقب في صناديق التسجيلات القذرة والمملوءة بالغبار.
    tozlu kütüphanelerde ders çalıştığın onca vakit. Open Subtitles كل هذا الوقت الذي قضيته في الدراسة في تلك المكتبات المليئة بالغبار
    Yıldız tozuyla kaplı yerde, gezegenin dört bir yanından gelen bilim adamları... dünyanın en büyük teleskopunu yarattılar. Open Subtitles محاطين بالغبار الكوني قام العلماء من كافة أرجاء الكوكب بانشاء أكبر تلسكوب في العالم
    Benim tahminime göre hava yastığı tozu. Open Subtitles ها قد صدق تنبؤى إنها حقيبة مليئة بالغبار
    Ve şu şömineye de bakın. tozla kaplanmış. Open Subtitles وإنظروا لهذه المدفأة إنها مغطاة بالغبار
    toz, al kırmızının üstünü örtüp, onu gün geçtikce yumuşatıyor. Open Subtitles يتم كتم الأحمر القرمزي بالغبار أن تدفن أكثر وأكثر كل يوم.
    Temiz değil ama. Her yer toz dolu! Baksana. Open Subtitles إنه غير نظيف ومليء بالغبار, فقط انظر إلى هذا
    Sıkıntıdan patlayacağım. 911 tuşu toz bağladı. Open Subtitles هذا المكان ممل جداً, أزرار التليفون 911 مغطية بالغبار
    Şimdi kadının sahip olduğu belki de tek şey şu eski büyük ev... ve ciğerlerindeki bir kürek dolusu toz. Open Subtitles تقريباً الشيء الوحيد الجميل الذي .تبقىلهاالآنهوذلكالبيتالقديمالكبير. ومجرفة مليئة بالغبار في رئتيها
    Burası misafir odası ama hiç misafirimiz olmadığı için her yer küf ve toz içinde. Open Subtitles هذه هي غرفة النوم الرئيسية للضيوف. لكنها متسخة و مليئة بالغبار لأنه لم نستقبل ضيوفاً أبداً. اعذريني.
    Bu yüzden ergenlik dönemimin kalanını tozlu harabelerde ve dünyanın çeşitli yerlerindeki kazılarda dolaşarak geçirmiştim. Open Subtitles لذا لقد قضيتُ سنوات نشأتي خلال الأنقاض المليئة بالغبار و التنقيبات المختلفة في جميع أنحاء العالم
    Yirmi yıl sonra bu tozlu garajda hâlâ aşk şarkıları kaydediyor olacaksın. Open Subtitles بعد عشرين سنة من الآن ستظل تسجل أغاني الحب في هذا المرآب المليء بالغبار
    Ne kadar tozlu yıllardır kimse yokmuş gibi. Open Subtitles لا يوجد أحد هنا المكان مليء بالغبار لم يتواجد أحد هنا منذ سنوات
    Kirli tozlu bir günün ardından... gerçek bir otelde kalmayı dört gözle bekliyorduk. Open Subtitles بعد يوم مليء بالغبار والتعب كنا نتطلع للسكن في فندق حقيقي
    Elvis tozuyla kaplıyım ve üç başlı bir sikim. Open Subtitles انا مغطى بالغبار. انا قضيب طوله ثلاث أقدام
    - Bedeni olmayan bir kafa beni alçı tozuyla zehirlemiş gibi. Open Subtitles بواسطة رأس ميت مملوء بالغبار اللاصق
    Kryptonite tozuyla dolu bir bomba. Open Subtitles قنبلة، مليئة بالغبار الكريبتوني
    Peri tozu kıvamındaki nefret vukuatından bahsediyorum. Open Subtitles انا اتكلم عن جريمتك الصغيرة النابعة من الكراهية بالعبث بالغبار علي
    Peri tozu ile çalışırız. O bizim yaşam kaynağımız. Open Subtitles نحن نعمل بالغبار السحري إنه شريان حياتنا.
    - Buralar her ne kadar düzenli temizlense ya da çocuklar düşünülse de böyle bir yer tozla doludur. Open Subtitles الغبار - مهما كان - ضبط التنظيف وإنضباط الأطفال مكان كهذا مليء بالغبار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد