Je suis Penelope. Boşverin, sadece biraz aşırı tepki gösterdim. | Open Subtitles | لاتهتمي , لقد بالغت في ردة فعلي واندا , واندا |
Bu aileyle aramda bir bağ var. Muhtemelen aşırı tepki veriyorum. | Open Subtitles | أنا مرتبط بهذه العائلة، أنا على الارجح بالغت في ردة فعلي |
Nolan, aşırı tepki gösterdiğim ve haddimi aştığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | نولان، أنا متأسفة جداً أنّني قد بالغت في ردة فعلي وتخطّيت حدودي |
Dün gece için üzgünüm. Ziyaretimi abarttım. | Open Subtitles | آسفة بشأن ليلة أمس لقد بالغت في زيارة الترحيب |
Herr Ludwig, korkarım Sally beni biraz abartmış... | Open Subtitles | هيرر لودفيغ, أخشي أن سالي بالغت في وصف قدراتي في.. |
Bu adamlara aşırı ilaç veriyorsun ve işkenceye göz yumuyorsun. | Open Subtitles | أنت قد بالغت في إعطاء الأدوية لهؤلاء الرجال و تدير لهم ظهرك عندما يتعرضون للتعذيب. |
Belki de aşırı tepki veriyorsun. | Open Subtitles | عليك التستّر عن غيابي مهلاً، ربما بالغت في ردّ فعلك أنت تميلين إلى فعل ذلك |
Evet, konuştuk.. ve Monica benim biraz aşırı tepki gösterdiğimi görmemi sağladı. | Open Subtitles | نعم. تحدثنا وجعل مونيكا لي أن نرى أنني بالغت في رد فعلها قليلا. |
Özür dilerim, aşırı tepki gösterdim. Sanki o zaman başaramayacağız gibi görülüyordu. | Open Subtitles | -لقد بالغت في الانفعال ولكنه كان يبدو في وقتها اننا لن ننجو. |
Hayır, hayır. Krepler bir özür. aşırı tepki verdim, elbette okula gitmelisin. | Open Subtitles | لا لا ، الفطائر اعتذار ، لقد بالغت في ردة فعلي من قبل ، بالطبع عليك الذهاب للجـامعة |
Kaynaklarım bana konuşman yüzünden aşırı tepki gösterdiğimi söyledi. | Open Subtitles | نعم , حسنا مصادري اخبروني اني قد بالغت في حديثك |
Ben-ben dün aşırı tepki gösterdiğimi düşünüyorum, ve o nedenle üzgünüm, şey, ee...geri almak istersen... iş senin. | Open Subtitles | أظنني بالغت في رد فعلي أمس و متأسف لما حدث إذاً |
Ama bir kamu hizmeti yapıp aşırı paylaşımcı olduğunu anlatacağım. | Open Subtitles | لكنني سأسدي لك نصيحة . . و سأقول لك هذا أنت بالغت في المشاركة معي |
Bu yüzden dün aşırı tepki göstermiş olabilirim. | Open Subtitles | لذا .. قد أكون بالغت في ردة فعلي بالأمس. |
Çevreci olma konusunda söylediğin yalana aşırı tepki verdiğimin farkındayım ama eski eşimle de aynen bunları yaşanmıştım. | Open Subtitles | عندما كذبت بشأن كونك مهتمة بالبيئة أعلم أنني بالغت في رد فعلي، حسنا لكنه مجرد أن هذا هو بالضبط ما حدث مع زوجتي السابقة |
İki 10'luyu ayırdı. aşırı tepki göstermiş olabilirim. Yaşlılara kötü muamele dediler. | Open Subtitles | وقد وزعت ورقات من فئة العشرة، وأنا بالغت في ردة فعلي، وقالوا لي أنّي أسيئ التعامل مع كبار السن |
Biraz abarttım mı ne? | Open Subtitles | لقد بالغت في الامر نوعا ما , اليس كذلك ؟ |
Aslında ben kafanın açısını biraz abarttım. | Open Subtitles | حسناً، لقد بالغت في زاوية الرأس |
Sanırım kıskançlığı biraz abarttım. | Open Subtitles | أظن بأنني بالغت في الغيرة بعض الشيء |
Ününü kazanmak için davalardaki rolünü abartmış yani. | Open Subtitles | لقد بالغت في مشاركتها في هذه القضايا من أجل بناء سمعة احتياطيّة |
Üzgünüm George kişiliğimle biraz ileri gittiysem. | Open Subtitles | انا اسف ان كنت بالغت في تقمص شخصية جورج |
Sanırım Fiona'ya duyduğun bağlılığı gözümde büyütmüşüm. | Open Subtitles | يبدو أنني بالغت في مدى ( أهمية علاقتك بـ ( فيونا |