İleri ikna yöntemleri şu demek: korku senaryoları kullanmak köpekler ya da yalnızlaştırma gibi ya da boğulma simülasyonu ya da uykusuz bırakma ya da aşırı stres durumunda bırakma, ama hiçbiri ölümcül değil. | Open Subtitles | تعني إستخدام أساليب تخويف مثل الكلاب أو الحبس الإنفرادي أو الإيهام بالغرق أو الحرمان من النوم |
boğulma hissi, zihninde hapsolman yardım istemen? | Open Subtitles | مثل , اه , إحساس بالغرق الشعور بأنك محصور داخل دماغك تحاول البكاء طلبا للمساعدة ؟ |
Çöldeki bir gölde Boğularak mıydı? | Open Subtitles | هل صادف أن موتك كان بالغرق في بحيرة؟ |
Ve boğulmaya başlarlarken sıkıca elele tutuşup, aşklarının ölmeyeceğine dair yemin ettiler. | Open Subtitles | ولكنهم بدأوا بالغرق... .وحاولانقاذكلمنهم الأخر,. وأقسموا على حماية حبهم الي الابد. |
Onu NSA'e teslim ettikten sonra ona 83 kez su işkencesi yaptınız ve doğru düzgün hiçbir şey... | Open Subtitles | انقله الى الوكالة حيث يمكنك إيهامه بالغرق لـ 83 مرة ولن تحصل على شئ سوى هرتلة |
Temas noktasında ciğerler kan dolarak boğulmasına sebebiyet vermiş. | Open Subtitles | عند تلقي الضربة، إمتلأت رئتيها بالدم، مما أدى إلى إصابتها بالغرق |
Yalan söylemeye çalıştım ama yaptıkları şey sana boğuluyormuşsun hissi veriyordu. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكذب , و لكن يفعلونها بحيث يشعرونك بالغرق. |
Gerçekten beni soyduklarını ve su kayağı yaptıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | أنت تعرف أنها تعاني من نقص في الواقع لي أسفل وإيهام بالغرق لي؟ |
CIA ajanları üzerinde su tahtası testleri yapmışlardı | Open Subtitles | لقد قاموا باختبارات التعذيب بالغرق فى عَمليات وكالة المخابرات. |
O zamanlar ne demek olduğunu bilmiyordum ama 14 yaşımda, duşta ilişki sırasında boğulma hissi yaşadım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف مالذي يسمونها في ذلك الوقت لكن، عندما كنت في 14 تعرضت للتعذيب بالغرق |
Hastalar baskıyı bir çeşit boğulma hissi gibi tarif ederler yani hareket etmezlerse ölecekler gibi. | Open Subtitles | المرضى يصفون النزعة اللا ارادية نفسها بأنها شعور أشبه بالغرق كأنهم سيموتون لو لم يستجيبوا لها |
Cinayetler "ıslak boğulma" olarak sınıflandırılıyor ki bu da kurbanların suya sokulduklarında canlı olduklarını gösteriyor. | Open Subtitles | تم تصنيفهم جميعا "بالغرق المبلل" مما يعني ان الضحايا كانوا أحياء عندما غمروا بالماء |
Ve bu sende boğulma hissi yaratacak. | Open Subtitles | فَتَخلُقُ لديك الإحساس بالغرق. |
- Boğularak ölmek mi yanarak mı? | Open Subtitles | -الموت بالغرق او النار؟ |
İyide niye şimdi boğulmaya başladı? | Open Subtitles | لكن لمَ بدأت بالغرق عند تلك اللحظة؟ |
Amanda, suya atla, bir kaç metre yüz ve boğulmaya başla. | Open Subtitles | ، أماندا) إقفزي الآن ، وأسبحي على بعد بضعة أمتار) . وأبدئي بالغرق |
boğulmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | سوف تبدأ بالغرق. |
Kendi kendime su işkencesi yaptım. | Open Subtitles | أنا اأوهمت نفسي بالغرق |
SU İŞKENCESİ: | Open Subtitles | الإيهام بالغرق: |
Sana onun suda boğulmasına müsaade edeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك من قبل إننى كنت أحكم بالغرق |
- Ben de boğulmasına yardım ettim. | Open Subtitles | . لقد ساعدتها بالغرق |
- Seni su kayağı mı yaptılar? | Open Subtitles | - وهي إيهام بالغرق لك؟ |
Bir sivile su tahtası uygulamak. Bir sınıf öğretmenine. | Open Subtitles | تعذيب مُواطن بالغرق , مُدرِّسة. |