ويكيبيديا

    "بالفئران" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fare
        
    • Farelere
        
    • fareler
        
    Yetimhaneye bağışlanan her bir kuruşu, müdür zimmetine geçiriyordu. Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki kendilerini doyurmak için fare yakalamak zorunda kalmışlardı. TED كان المدير يختلس كل سنت يتبرع به لدار الأيتام، وفي غيابي، كان الأطفال يعانون من إهمال فظيع حيث أجبروا على الإمساك بالفئران لإطعام أنفسهم.
    Çizmenin içi yeni doğmuş fare kaynıyordu. Open Subtitles كان الحذاء ملئ بالفئران الوليدة المرتبكة
    Şu berbat otelinin her tarafı fare kaynarken ne cüretle böyle bir şey söylersin sen? Open Subtitles كيف تجرؤ على قول هذا بينما فندقك المتعفن مليىء بالفئران
    Özür dilerim bayan ama, otelimde Farelere müsade edemem. Open Subtitles أنا آسف يا سيدتي ولكنى لا أستطيع أن أسمح بالفئران في فندقي
    Ne öğrenmiyorlarmış? Farelere güvenme. Kediler camdan yapılıyor. Open Subtitles أن لا يثقوا بالفئران والقطط مصنوعة من الزجاج
    Çürümüş kabaklar, yanmış yapraklar siyah kediler de, fareler gibi çiftleşiyor. Open Subtitles القطط السوداء تتزاوج كما الحال بالفئران في الممر
    Övünmek gibi olmasın ama çok güzel fare yahnisi yaparım. Open Subtitles الان، لا اقصد أن أتباهى ولكني أصنع مرق بالفئران شهيا للغاية
    "Sürekli ağrı, sanki midem fare dolu." Open Subtitles الألم مستمر بضراوة كما لو أن معدتي مليئة بالفئران
    O fasülye kafalılardan kaçının senin fare çizgili paltolarından giydiğini bilmek isterdim. Open Subtitles ولبسوا من معاطفك المخططة بالفئران.
    fare çuvalımı yere koyup, sana bir şey anlatayım. Open Subtitles دعني أضع حقيبتي المملوئة بالفئران وتوضيح شيئاً لك .
    fare dolu bir ayakkabı kutusu var. Open Subtitles لديها صندوق حذاء مليء بالفئران
    Bazı egzersizleri gösterir misiniz, mesela fare yakaladıkları yeri? Tabii. Open Subtitles هل يمكن أن ترينا بعض التدريبات كـ"أين يمسكون بالفئران
    Biliyor musun orası fare dolu? Open Subtitles المكان مليء بالفئران
    İnsana yakın bir tür, Farelere oranla birkaç avantajı var: Bedavalar, onları tıraş etmezsiniz, kendileri beslenebilirler ve kimse ofisinize protesto için gelmez. "Laboratuvar tıp öğrencilerini koruyun." TED أنها أصناف قريبة من الإنسان، مع العديد من المزايا بمقارنة بالفئران: أنهم أحرار، ولا تحلق لهم، و يطعمون أنفسهم، ولا أحد يتعسكر المكتب الخاص بك قائلاً: "خلصوا طالب المختبر الطبي".
    Annem, Farelere pek düşkün değildir. Open Subtitles أمي ليست مجنونة جداً بالفئران
    Farelere neler yaptığını görmelisin. Open Subtitles عليك رؤية ما تفعله بالفئران
    Farelere burada yer yok! Open Subtitles غير مسموح بالفئران هنا
    Farelere kafayı takmıştı. Open Subtitles كان مهُووسًا بالفئران.
    fareler dikse de pahalı bir elbise Open Subtitles ملابس غالية الثمن مصنوعة بالفئران ليس أقل
    Duvarlar elektriklenmiş fareler ile dolu. Open Subtitles الحوائط مليئة بالفئران المكهربة
    Arkadaslarinizla iyi eglenceler size fareler sizi. Open Subtitles تمتعوا بالفئران يا فئران

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد